İngiltere’de yaşayan İrlanda ve Milletler Topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları ile yurt dışında yaşayan ve son 15 yılda en az bir kez seçmen kaydı yaptırmış olan İngiliz vatandaşları da referandumda oy kullanabiliyor. İngiltere’nin deniz aşırı bağlı toprağı konumundaki Cebelitarık vatandaşları da referandumda oy verebiliyor.
Oy kullanma yaşının 18 olduğu İngiltere’de toplam 46 milyon 499 bin 537 seçmen bulunuyor. Cebelitarık’ta ise 24 bin 117 seçmenin referandumda oy kullanması bekleniyor.
İNGİLİZLER REFERANDUM GÜNÜNE YAĞMURLA UYANDI
Güne yoğun yağışla uyanan İngiltere'de, seçimlere katılım oranının ne olacağı belirsiz. İstatiklerse bugüne dek yoğun yağış olan günlerde yapılan seçimlere katılım oranının düşük olduğunu gösteriyor.
I just had to be carried into a flooded polling station. It's something biblical… #remain pic.twitter.com/T8qeGC3zEd
— Helen Joanna Youngs (@hjyoungs) June 23, 2016
Ancak sosyal medya hesaplarından paylaşılan fotoğraflar ve mesajlar bu geleneğin yıkılabileceğini gösteriyor.
Queues like I've never seen out the polling station in hackney pic.twitter.com/oDUBM7wBVj
— Tom Clark (@guardian_clark) June 23, 2016
Öte yandan siyasiler içinde oy kullanan ilk isim Başbakan David Cameron oldu. Cameron, oyunu eşi Samantha Cameron'la birlikte başbakanlık konutunun yakınlarındaki bir seçim merkezinde kullandı.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn da oyunu kullandı.
I've just voted to Remain. The EU provides the best framework to meet the challenges of our time #LabourInForBritain pic.twitter.com/tzhvyBbLsY
— Jeremy Corbyn MP (@jeremycorbyn) June 23, 2016
Bu arada oy vermek için sandık başına giden seçmenler, henüz oy vermeyen İngilizlere yanlarında tükenmez kalem getirmeleri uyarısında bulundu.
Seems referendum voters in Clapton don't trust the pencils attached to voting booths pic.twitter.com/nKEbbqPeyn
— Kalyeena Makortoff (@kalyeena) June 23, 2016
‘ÜLKENİN SANA İHTİYACI VAR’
İngiliz basını da referandum konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Geçen hafta manşeti ve başyazısıyla seçmenleri AB’den ayrılma yönünde oy vermeye çağıran ülkenin en yüksek tirajlı tabloid gazetesi The Sun, bugün ‘Bağımsızlık Günü’ manşetiyle yayımlandı. Birinci sayfasında İngiltere’nin Avrupa’dan daha büyük temsil edildiği bir haritaya yer veren gazete, seçmenlere “İngiltere’yi Avrupa'nın pençelerinden kurtarabilirsiniz” diye seslendi.
The Sun wins the prize for the best front page. #EUref @vote_leave pic.twitter.com/7tAtdQLcUt
— Harry Phibbs (@harryph) June 23, 2016
Daily Express gazetesi de birinci sayfasının tamamını referanduma ayırdı. Birinci Dünya Savaşı’nda asker toplamak için kullanılan bir posteri referanduma uyarlayan gazete, İngiltere bayrağı üzerinde büyük puntolarla “Ülkenin sana ihtiyacı var. Ayrılma yönünde oy kullan!” çağrısına yer verdi.
Front Page of the Daily Express….VOTE LEAVE TODAY #VoteLeave #Brexit #EUref pic.twitter.com/T6EfWpWfv1
— Brexit Alarmism (@BrexitAlarmism) June 22, 2016
Daily Mail gazetesi “En büyük dört AB yalanını ifşa ediyoruz” manşetiyle çıkarken, AB’de kalınmasından yana yürütülen kampanyayı eleştirmeyi tercih etti.
DAILY MAIL FRONT PAGE: 'Nailed: Four big EU lies' #skypapers pic.twitter.com/8i3DXi5ecd
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
‘KARANLIĞA ADIM ATMAYIN’
Ülkenin AB'de kalmasından yana kampanyaya destek veren The Guardian gazetesi bugün ‘Avrupa'da kalmak için son bir hamle’ manşetiyle yayımlanırken, Avrupa'nın uydu fotoğrafına yer verdiği sürmanşetinde de ‘Kim olmak istiyoruz?’ sorusunu sordu. Gazete, referandumla ilgili olarak da ‘Yakın tarihin en sert siyasi kampanyasının ardından bir millet kararını veriyor’ ifadesini kullandı.
GUARDIAN FRONT PAGE: 'Last-ditch push to stay in Europe' #skypapers pic.twitter.com/LC9GpEbpOc
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
AB yanlısı yayın yapan Daily Mirror gazetesi de "Aileniz, çocuklarınız, emekliliğiniz, istihdam ve genel sağlık sistemini düşünün’ uyarısını yaparak, "Karanlığa adım atmayın, kalmak için oy verin" manşetiyle çıktı.
DAILY MIRROR FRONT PAGE 'Vote remain tomorrow' #skypapers pic.twitter.com/l9bvi1iECQ
— Sky News (@SkyNews) June 21, 2016
Metro gazetesi ‘İngiltere kararını veriyor’ manşetiyle yayımlanırken, Daily Star gazetesi referandumun rakip figürleri Cameron ile Johnson’ın ağızlarının kırmızı birer çarpı ile kapatıldığı fotoğraflarına yer verdiği birinci sayfasında ‘Aylardır tehditlere, korkutmalara, yalanlara maruz kaldık. Nihayet söz sırası bizde’ ifadelerini kullandı. Gazete, ‘Senin ülken, senin oyun. Geleceğini oy sandığında yakala’ manşetini attı.
METRO FRONT PAGE: 'Britain decides' #skypapers pic.twitter.com/TDLPx6rl8Q
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
DAILY STAR FRONT PAGE: 'Your country, your vote' #skypapers pic.twitter.com/LJkNkBt5G3
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
Birinci sayfasını Avrupa’nın uydu fotoğrafıyla kaplayan The Times gazetesi ‘Hesaplaşma günü’ manşetini atarken, son anketlere göre ülkenin kaderinin bıçak sırtında olduğunu yazdı.
TIMES FRONT PAGE: 'Final polls leave Britain's future on a knife edge' #skypapers pic.twitter.com/M6lp4kPE9Y
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
‘NİŞAN AL, HAZIR OL, OY VER’
Bütün birinci sayfasını referanduma ayıran bir diğer gazete olan ‘I’ bir kronometre fotoğrafının yanında ‘Nişan al, hazır, oy ver’ manşetini attı. Daily Telegraph gazetesi de birinci sayfasında Birleşik Krallık bayrağı arasından görülen Londra'nın ünlü saat kulesi Big Ben fotoğrafının yanında ‘Zaman geldi’ manşetini kullandı.
i FRONT PAGE: 'On your marks, get set, vote' #skypapers pic.twitter.com/oMoctA6wyG
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
DAILY TELEGRAPH FRONT PAGE: 'The time has come' #skypapers pic.twitter.com/mlZdArfpx9
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
Ekonomi gazetesi Financial Times ise referandumun yarattığı belirsizliklere dikkati çektiği manşet haberinde ‘AB üyeliğiyle ilgili tarihi oylama öncesinde Şehir'de (Londra'nın finans merkezi) gerilim tırmanıyor’ başlığını kullandı.
FINANCIAL TIMES FRONT PAGE: 'Tension mounts in City ahead of historic vote on EU membership' #skypapers pic.twitter.com/DMN7teqxiQ
— Sky News (@SkyNews) June 22, 2016
AB’nin atası konumundaki Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) Fransa’nın iki vetosundan sonra 1973’te katılan İngiltere, AET üyeliğini 1975’te referanduma götürmüştü. 41 yıl önceki ilk referandumda sandıktan yüzde 67 ‘kalma’ kararı çıkmıştı.
Şubat ayında başlayan ikinci referandum sürecinde taraflar öncelikle göç, ekonomi, ülkenin küresel ağırlığı ve egemenlik konularında karşı karşıya geldi.
Yılda 300 binden fazla net göç alan İngiltere’de, hükümet bu sayıyı 100 bine indirmeyi vadettiyse de başaramadı. AB'den ayrılma yanlıları (Brexit), Birlik üyesi olarak kalındığı sürece göçün kontrol altına alınamayacağını savunuyor.
Göçmenlerin başta sağlık olmak üzere kamu hizmetleri üzerinde baskı yarattığını savunan ayrılık yanlıları, AB’den gelen göçmenleri temel sorun olarak gösteriyor. AB’de kalınmasından yana olanlar ise göçmenlerin ödedikleri vergilerle İngiltere’ye yükten ziyade katkı sağladığını savunuyor. AB yanlıları, ortak pazarın imkanlarından yararlanmak istese bile iş gücünün serbest dolaşımının da kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor.
AB’de kalınmasından yana olanlar 500 milyonluk ortak pazarın İngiltere ekonomisi için öneminin altını çiziyorlar. Buna mukabil, birlikten ayrılma yanlıları İngiltere’nin AB düzenlemelerinin dışına çıkarak istediği ülkeyle istediği ticaret anlaşmasını yapma özgürlüğüne kavuşacağını savunuyor.
Birlikte kalma yanlıları, ayrılığın ülke ekonomisinde şok etkisi yapacağını ve milli gelirin yüzde 5-6 azalacağını öne sürerken ayrılık yanlıları ise benzer ‘felaket senaryolarının’ 1999’da alınan euro’ya geçmeme kararının arifesinde de ortaya atıldığını ancak ülkenin kendi para birimini kullanmayı sürdürmesine karşın, kötü senaryoların gerçekleşmediğini hatırlatıyor.
KÜRESEL ROL VE EGEMENLİK
İngiltere’nin AB’de kalmasından yana olanlar ülkenin ancak birlik içinde kalması halinde küresel çapta alınacak önemli kararlarda söz hakkı olacağını, AB’den ayrılmanın ülkenin küresel meselelerde sesini kısacağını vurguluyor. Ayrılık yanlıları ise NATO ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi İngiltere’nin küresel rolünü koruyacağı görüşünde.
AB’den ayrılma yanlıları Birlik’in ulus devletlerden aldığı yetkileri Brüksel’de topladığını ve bir Avrupa Birleşik Devletleri’ne doğru evrildiğini öne sürüyor. AB’de kalma yanlıları ise İngiltere’nim halihazırda kendi para birimini kullanmak ve Schengen Anlaşması’nın dışında kalmak suretiyle ‘özel statüye’ sahip olduğunu, bir Avrupa Birleşik Devletleri içinde erimesinin söz konusu olmadığını savunuyor.
Referandumda AB’den ayrılma kararı çıkması halinde iki yıllık müzakere sürecinin başlaması bekleniyor. AB, İngiltere’nin referandumdan Brexit çıkması durumunda bir üye devletin birlikten ayrılma kararının uygulamasını belirleyen Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini devreye sokacak. İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci, AB Konseyi’ne referandum sonucunun resmen iletilmesiyle başlayacak.
İngiltere Başbakanı David Cameron, AB Liderler Zirvesi’nde yapılan referandum sonucunu bildirecek. Bu bildirinin ardından, İngiltere ve Birlik arasında tüm konuları içeren müzakere süreci başlayacak.
AB tarafının müzakere heyeti AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği tarafından belirlenip AB Konseyi tarafından onaylanacak. AB ile İngiltere arasındaki müzakerelerin uzatılmasına karar verilmezse süreç iki yıl alacak. Bu sürenin ardından da İngiltere AB’den tamamen çıkmış olacak.
Londra ile Brüksel arasındaki pazarlık süresince, İngiltere kendisini ilgilendiren konular dışındaki meselelerde AB Konseyi’nde de söz sahibi olmaya devam edecek ancak kendisini ilgilendiren konulardaki toplantı ve görüşmelere katılamayacak. AB mevzuatına göre, Birlik’ten ayrılan ülke, tekrar birlik üyesi olmak için başvuru yapma hakkınsa sahip. Ancak böyle bir durumda ise AB ile İngiltere tüm konuları tekrar müzakere edecek.
Öte yandan İngiltere’nin AB’den çıkması halinde İngiliz vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmek için vize almaları gerekip gerekmeyeceği Birlik ile varılacak anlaşmaya bağlı olacak. Ülke, birlikten çıkmasına karşın ortak pazarda kalmayı sürdürürse vatandaşları da AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecek. Ancak İngiliz hükümeti AB vatandaşlarına çalışma izni kısıtlaması getirirse kendi vatandaşlarının da AB ülkelerinde çalışmak için vize almaları gerekecek.
Muhafazakar Parti hükümeti döneminde 43 yıl önce AET’ye üye olan İngiltere’de referandumdan AB’den ayrılma sonucu çıkarsa ülke yine bir Muhafazakar Parti hükümeti döneminde birlikten ayrılmış olacak.
Geçen yıl yapılan genel seçim öncesinde AB konusunda referanduma gitme sözünü Muhafazakar Parti’nin seçim manifestosuna koyan İngiltere Başbakanı Cameron, ülkesinin üyelik koşularını değiştirmek için birlik ile yeni bir müzakere süreci başlattı. Müzakereler çerçevesinde AB’den egemenlik, göç ve siyasi birliğin dışında kalma başlıkları altında yeterli tavizleri aldığını savunan Cameron, tarihi 23 Haziran olarak ilan edilen referandumda ülkesinin birlikte kalması için kampanya yürüttü.
Partisini ve kabine üyelerini referandum konusunda serbest bırakan Cameron’ın karşısında, Adalet Bakanı Michael Gove ve eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’ın başını çektiği AB’den ayrılma yanlısı grup yer aldı. Cameron’dan sonra Muhafazakar Parti’nin liderliği için güçlü adaylar arasında yer alan Johnson’ın, referandumda AB’den ayrılma sonucu çıkması halinde Cameron’ı istifaya zorlaması ya da erken genel seçimin gündeme gelmesi ihtimali de bulunuyor.