“Ben bundan sonra kontrollü bir şekilde bir normalleşme sürecinin başlayacağını düşünüyorum” diyen Tanrısever, şöyle konuştu: “Tabii ki bu, normalleşme anlaşmasının öncesi bir durum. Şu anki açıklamalar, gerek Türkiye’deki gerekse uluslararası kamuoylarını bu uzlaşmanın zeminine hazırlamak için yapılıyor. Muhtemelen diplomatlar, teknik insanlar Rusya’nın beklentilerini de bir ölçüde karşılayan bir formül üretecektir. Bu olduktan sonra tekrar bir normalizasyon süreci başlayacaktır diye düşünüyorum.”
'ÖZÜR KONUSUNDA BİR FORMÜL GELİŞTİRİLEBİLİR, ALTYAPISI OLUŞTURULDU'
Rusya’nın ilişkilerin düzelmesi için öncelikli olarak şart koştuğu özür konusunda da değerlendirmelerde bulunan Tanrısever, “Diplomatlar o konuda bir çözüm üretebilir. Ben çok olumlu bakıyorum. Bazı açıklamalarda onun altyapısı da oluşturuldu zaten. Niyet olunca, onun uygun formülü, en uygun ifadenin nasıl olacağını diplomasi belirleyecek. Diplomatlar konuşacak, edecek, iki tarafın da kendi kamuoyuna kabul ettirebileceği şekilde bir çözüm gelişecektir. Diplomasi bu işler için var zaten, o olacak. Taraflar bu niyetini gösterdi, bence müzakere kapısı açıldı. O da tabii bir vakit alır ama netice verir” diye konuştu.
Tanrısever, Türkiye-Rusya ilişkilerinin 24 Kasım 2015’ten önceki seviyesine gelmesinin çok vakit alacağını, ancak öncelikli olanın normalleşme olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Normalleşmeden kastımız, sürdürülebilir, pragmatik ve pratik, normal bir diyalog. Ama bazı konularda taraflar farklılıklarını koruyabilir, diğer ilişkilerde olduğu gibi normal devletlerarası ilişkiler çizgisine çekmek için bir girişim. Ama tabii ki çok somut işbirliği alanları var. Enerji, ticaret gibi iki ülkenin menfaati olan konular var. O yüzden tarafların ilerleme sağlayacağını ben bekliyorum.”
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e 12 Haziran’da Rusya Günü dolayısıyla mektup göndermesi ve mektupta “Önümüzdeki dönemde Türkiye ve Rusya arasındaki münasebetlerin hak ettiği seviyeye yükselmesini temenni ederim” mesajına yer vermesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir canlanma olabileceği umudunu doğurmuştu.
Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov mektubun 'cevap gerektirmediğini' açıklayarak 'özür ve tazminat' talebini yinelese de; Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un Erdoğan’ın iftar davetine katılması, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım’ın da Putin’in Rusya Günü dolayısıyla verdiği resepsiyona katılması, iki ülke arasındaki buzların erimeye başladığı yorumlarına yol açmıştı.