Votel gibi üst düzey bir komutanın ancak güvenli bölgelere girmesine izin verileceğini söyleyen Beeley, “Bu da bölgedeki yerleşim biriminin, hali hazırda bağımsız bir ülkenin topraklarında yasadışı faaliyetler yürüten ABD’nin askeri üssünee çevirildiğini gösteriyor” dedi.
Son 5 yılda yönetim değişikliğine dair bütün projelerin başarısızlığa uğradığını belirten gazeteci, “İlk olarak NATO, ABD ve Körfez ülkeleri tarafından getirilmesi beklenen demokratik devrimle başladık, ki bu saçmalıktı. Sonrasında, azınlıkları koruyoruz başlığında mezhep tartışması başladı; aslında ABD ve NATO’yu temsil eden terörist grupların tehdidi altındaki azınlıkları koruyan Suriye hükümeti ve Suriye ordusuydu” diye konuştu.
Şimdi de aslında en başından beri istenen ‘plan B’nin yürürlüğe sokulmaya çalışıldığına dikkat çeken Beeley, bunun da Suriye'yi ‘Balkanlaştırmak’ ve mezhep temelli devletler yaratmak olduğunu savundu:
“Basit bir şekilde YPG’yle ayrılıkçı bir hareket yaratmak istiyorlar. Buralarda yüzde 80-90 oranında Kürtlerden oluşuyor ve çok az Arap var. Suriye’de gölge bir devlet yaratılmaya çalışıldığı çok açık.”