RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'bidebunudinle' programında konuşan Gürcan, "Güneydoğu'da güvenlik güçlerinin sayılarını 2.5 katına çıkardılar. PKK üzerindeki baskıyı azaltmak için çatışmayı Ankara, İstanbul gibi düşük güvenlikli batı illerine yayma stratejisinde. Şark görevi çıkan birçok polis ve asker var. Tam tayin dönemi. Büyük metropollerde güvenlikli olmadığını gösterebilmek için örgüt bu tarz eylemlere başvuruyor" dedi.
'YA HEPİMİZ KAZANACAĞIZ YA DA KAYBEDECEĞİZ'
Devlet ile PKK'nın bir yenişememe ve askeri denge haline geldiğini söyleyen Gürcan, "PKK'yı yeniyor muyuz? Önemli bir soru. Tasarımda bir sorun var. Bu iş yenme-yenilme tarzında kodlanmamalı. Ya hepimiz kazanacağız, ya hepimiz kaybedeceğiz. Şu anki anormal durumun normalleşmesi gibi düşünebiliriz. Anormalin normalleşmesine alışılmamalı" diye konuştu.
Önümüzdeki günlerde bu savaş halinin devam edeceği öngörüsünde bulunan Gürcan, "Bu denge halinin sonunda umarım stratejik tükenmişlik haline gelmeyiz" dedi. Suriye'de yaşananlara atıfta bulunan Gürcan, şöyle devam etti:
"Suriye'den hassas denge kaçtığı zaman yenişememe halinin 4 sene boyunca bir ülkeyi ne hale getirdiğini gördük. Tükenmeye doğru giden bir ülke. Kesin sonuçlu mutlak zafer ilan edemediği tükenmişlik haline gidiyor. Hiçbir grubun diğerine üstünlüğü yok. Kişilerdeki tükenmişlik sendromunun ülkelerde de olabileceğine tanıklık ediyoruz."
'ASKERİ BAŞARI İÇİN SİYASİ SONUÇ ŞART'
"Saldırılardan sonra otomatik nedenlerle ‘istihbarat zafiyeti var mı?' gibi teknik konulara eğliyoruz. ‘Ama siyasi akıl ve entelektüel akıl zafiyeti var mı?' sorusunu sormuyoruz? Saldırıları besleyen dip etkenler siyasi ve entelektüel iklimdir. Türkiye'nin okur-yazarları, aydını, akademisyeni bu işi çözemedi de 22-23 yaşında Uzman Çavuş Mustafa ile 14-15 yaşındaki Kürt Çekdar'ların hendek içindeki mücadelesinden mi bir sonuç çıkaracağız? Sahada savaşı kazarak askeri zafer ilan edebilirsiniz; ama bütün modern dünyada sahadaki başarının arkasında siyasi bir model yoksa zaferlerin başarıyla açıklanamadığını görüyoruz."
'MİLLİYETÇİLİK ÖTEKİNDEN BESLENİR'
Siyasi diyaloğu adres gösteren Gürcan, milliyetçilik üzerinden yaratılan çatışalar için, "Geç dönem milliyetçiliklerde ötekinden beslenme vardır. Kendisine öteki bildiği milliyetçiliğin taktiğini kullanılır. Kürt etno-milliyetçiliği ile ırka dayalı Türk milliyetçiliği birbirinin kuyruğundan yiyen yılan misali. Hangisinin av hangisinin avcı olduğunu kestiremiyoruz. Türkiye, ötekinden beslenme hali birbirinin ruh ikizi olan ama birbirini düşman seçen iki kopya milliyetçiliğin kıskacına mı alıyor?" yorumunda bulundu.