T24'te yer alan habere göre, Hattatoğlu, "Neden Cumhurbaşkanı'na dava açtınız?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sizin de bildiğiniz gibi, bildiri yayınlanır yayınlanmaz Cumhurbaşkanı bize hakaret etmeye, hedef göstermeye, aslında bağımsız ya da özerk olması gereken kamu kurumlarına talimat yağdırmaya başladı. Bildiriyi imzalayanlar olarak bizlerin ne ‘sözde'liğimiz kaldı ne ‘hain'liğimiz. Bizden ‘tiksindiğini' de söyledi mesela. Ardından savcılar ve üniversite yönetimleri emir bilip adli ve idari soruşturmalar açmaya başladı. Her üniversite değil. Ama aralarında benim çalıştığım üniversite de olan birçok üniversite, görev bildi ve soruşturmalar başlattı, uzaklaştırmalar, işten atmalar oldu. Odası işaretlenen, saldırıya uğrayan, çalıştığı şehirden ayrılmak zorunda kalan arkadaşlarımız oldu. Bir mafya babası, Sedat Peker, ‘kanımızla duş alacağını' söyleyebildi, kendisine hiçbir soruşturma açılmadı. Kısacası, Cumhurbaşkanı'nın hakaretleri ve hedef göstermeleri sonucu bildirinin imzacılarına karşı adeta bir cadı avı başlatıldı.
Cumhurbaşkanı bunları yapamazdı. Bildiriyi beğenmemiş olabilir, eleştirebilir, ama bunu bizim temel haklarımızı ihlal etmeyecek şekilde dile getirebilirdi. Yapmadı. Aslında neden dava açtığım değil de neden bu kadar geç açtığım sorulmalı."