Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'teki komisyonların AK Partili üyelerini kabul etme programına dün de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki sabah kahvaltısıyla devam etti. Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kongre kararı almasıyla sonuçlanan süreçte ilk değerlendirmelerini de AK Parti milletvekillerine yaptı.
Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan ve Turan Yılmaz'ın haberine göre Erdoğan, özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
'HAYIRLI OLSUN DEDİM'
"Başbakan, yaptığımız değerlendirmelerin ardından ‘Partiyi kongreye götüreceğim' dedi. Ben de kendisine ‘hayırlı olsun' dedim. Bu bir dava işidir. Ben nasıl görevi kendisine devrettiysem, kendisi de bir başkasına devreder. Bu işin uzaması zararlı olacaktı. Çok daha hayırlı uğurlu olur, biz her zaman kendimizi yenileyerek güçlenen bir hareketiz. Bugüne kadar hiç kimse, hiçbir şey birliğimizi bozamadı, bundan sonra da bozamaz. Kendimizi yenileyerek çok daha güçlü bir hale geleceğiz.
'BAŞKOMUTAN BENİM AMA'
Şu anda yaşadığımız, sistem sorunu. Ülke için bu sorunun aşılması gerekiyor. İlla başkanlık değil, ‘partili cumhurbaşkanı' sistemi de olabilir. Ben partinin kurucu genel başkanıyım, ancak partiye üye olamıyorum, tüm ilişkim kesildi. Bu doğru değil. Devlet içinde çift başlılık oluyor. Başkomutanlık görevini ben taşıyorum, ama Anayasa'ya göre, Genelkurmay Başkanı aynı zamanda hükümete bağlı. Ben devletin başıyım, MİT hükümete bağlı. Normalde hem başkomutanım, hem devletin başıyım. Devletin organlarının buna göre ilişkilendirilmesi gerekir. Ben olmasam başkası olsa da bu böyle; burada sistematik bir sıkıntı var. Başkanlık bunun için gerekli. Sistem içinde çift başlılık olmaz, bu sistemi tıkıyor, hizmetleri de aksatıyor.
'ÇÖZÜM SÜRECİNİ SONLANDIRDIK DEMEDİK'
Terörle mücadele kararlılıkla devam edecek. Biz ‘çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık' dedik; ama ‘sonlandırdık' demedik. Terör bittiğinde bölge halkının iyiliği için bunu tekrar başlatabiliriz. Ama terör örgütü, terör örgütünün uzantıları ve Meclis'teki teröristler ile müzare etmeyiz.
'DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRMAZSANIZ VEBAL ALTINDASINIZ'
Anayasa değişikliğinin bir an önce tamamlanıp, dokunulmazlıkların kaldırılması gerekir. Bu tarihi bir vebal. Millet sizden dokunulmazlıkların kaldırılmasını bekliyor. Dokunulmazlıkları kaldırıp yargı yolunu açmazsanız, tarihi bir vebal altına girersiniz. Meclis İçtüzüğü'nde değişikliğe gitmelisiniz. Hem yasama faaliyetlerini kolaylaştırıcı hem de demokratik temsile olanak sağlayacak şekilde yapılmalı. Çok ciddi tıkanmalar oluyor, Meclis'e bu konuda da tarihi sorumluluk düşüyor."