Özülker, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye vatandaşlarına yönelik Schengen vizesinin kaldırılması yönünde aldığı tavsiye kararını değerlendirdi. Özülker, Sputnik’e yaptığı açıklamada “Almanya, Fransa ve İtalya anlaştıkları takdirde, İngiltere zaten sorun çıkarmıyor, Schengen’de değil, buradan olumlu bir sonuca varılır diye beklerim” dedi.
Özülker, Geri Kabul Anlaşması’yla Türkiye vatandaşlarına 2017 başında Schengen vizesi muafiyeti sağlanması konusunda Türkiye ve AB’nin 2013’te anlaşmaya vardığını, daha sonra bu tarihin Ekim 2016’ya çekildiğini, sığınmacı krizinin ortaya çıkmasının ardından bu tarihin haziran olarak belirlendiğini anımsattı.
Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 şartın 2013’te belli olduğunu, buna karşın yakın zamana kadar bu konuda gerekli adımların atılmadığını belirten Özülker, “Türkiye 2013 yılından itibaren bütün bu 72 konuyla ilgili sorumluluğunu yerine getirmeye başlamış olsaydı zannediyorum bu açıkta kalan kısmı, pasaportlarla ilgili kısmı da çoktan halletmiş olurdu. Dolayısıyla burada bizim yönümüzden bir gecikme var” dedi.
‘AB MÜLTECİ KONUSU YOKKEN VİZELERİ KALDIRMAYI KABULLENMİŞTİ’
Vize serbestisi kararının sadece sığınmacı krizi çerçevesinde değerlendirilmemesi gerektiğini, 2013’te karşılıklı bir iyi niyet gösterisi olarak bu karara varıldığını söyleyen Özülker, “Çünkü 2013 yılında bu anlaşmaya varabilmişseniz bunun anlamı çok net şekilde AB’nin, daha mülteciler konusu gündemde değilken vizeleri kaldırmayı peşinen kabullenmiş olmasıdır” dedi.Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması’nı AB’nin vizeyi gerçekten kaldırma kararı almasıyla eşzamanlı olarak uygulama yönünde bir tutumunun olduğunu kaydeden Özülker, “Başka bir ifadeyle bizim yönümüzden de Geri Kabul Anlaşması ancak vizeler tamamlandıktan sonra yapılacaktır. Bu da 30 Haziran’ı bulacaktır deniyor” dedi.
Vize serbestisi konusunun Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği yönünde ciddi bir ilk adım niteliği taşımadığına dikkat çeken Özülker, “Esas olarak bu nitelik, Ekim 2016 itibariyle başlayacak olan Gümrük Birliği müzakerelerinde ortaya çıkacak. Biliyorsunuz Genişletilmiş Gümrük Birliği müzakeresi içinde bir ilke mutabakatımız var, bu kapsamda hizmetlerin serbest dolaşımı, işgücünün serbest dolaşımı, bütün bunlar bir müzakere konusu olarak ortaya çıkacak. Ümit ve temennim bu ilk atılan adımın diğerleri için bir emsal olması ve müzakere sürecini daha net görebilmemizin yolunu açar” diye konuştu.
Türkiye’nin İlerleme Raporu’nu açıklamasının ardından hükümetin Avrupa Parlamentosu’na yönelik sert tepkisini, ‘kararlarını kale almayacağız’ açıklamalarını da anımsatan Özülker, “Şimdi Avrupa Parlamentosu karar almadığı takdirde bunun yürürlüğe girme şansı yoktur. İnşallah bugüne kadarki tutumumuzun onlar üzerinde olumsuz sonuç verecek etkileri olmamıştır diye temenni etmek lazım” diye konuştu.
‘AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA CİDDİ BİR KAVGA ÇIKAR’
Özülker, Türkiye’ye vize serbestisi için Avrupa Parlamentosu’nda yapılacak oylamanın sonucuna ilişkin beklentisini anlatırken “Avrupa Parlamentosu’nda çok ciddi bir kavga çıkacağından eminim. Basit çoğunluk olduğu için Avrupa Parlamentosu’ndan geçeceği kanaatindeyim ama çok ciddi müzakerelerin ve kavganın yer alacağını beklerim” dedi.
AB Konseyi’ndeki onay süreci hakkında ise Özülker, “Konseyde ise bir danışıklı dövüş durumu olabilir. Oradan olsa olsa iki eklemeyle karar çıkabilir; biri, eksik kalan konuları tamamlamamız mecburiyeti var ve pasaport konusu da var. Mesela oradan birisi kalkıp diyebilir ki ‘Bu beş şartı Türkiye yapacak ama buna bir vade verelim. Bunu yapabilirler. Fransa’nın böyle bir niyeti olduğuna dair duyumlarım var” diye konuştu.
AB Konseyi’nin vize serbestisi konusunu Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinden bağımsız olarak ele alacağını kaydeden Özülker, “Bu da bizim açımızdan kolaylaştırıcı bir faktör olur. Eğer müzakere süreciyle beraber düşünülmesi gereken bir noktaya taşınırsa Konsey’den oybirliğiyle geçmesi zor olur. Ama zaten bir oybirliğine de ihtiyaç yok Konsey’de. Orada da nitelikli çoğunlukla geçme imkanı vardır. Almanya, Fransa ve İtalya anlaştıkları takdirde, İngiltere zaten sorun çıkarmıyor, Schengen’de değil, buradan olumlu bir sonuca varılır diye beklerim” diye konuştu.
Vize serbestisi için AB üye ülkelerine vize uygulamama şartı kapsamında Kıbrıslı Rumlara da vizenin kaldırılacağına dikkat çeken Özülker, “Türkiye’ye gelen Güney Kıbrıslılara bugüne kadar ayrı bir kağıt üzerinde vize veriyorduk, yine o sistemi devam ettirmemiz gerekecek, fakat Güney Kıbrıslıların da bunu kabul ettiklerini beyan etmeleri lazım. Gene orada bu müzakerelerle ilgili koydukları ambargoları düşünürsek, yaptıkları açıklamaları düşünürsek müzakere süreciyle ilgili, yine burada bir kötü niyet gösterisine girerlerse burada engelleyici bir faktör çıkabilir, inşallah çıkmaz.
'TÜRKİYE, GÜNEY KIBRIS’I ZIMNEN TANIMIŞ OLACAK'
(Türkiye’nin tanımadığı) Güney Kıbrıs’a giden Türkiye vatandaşlarının pasaportlarına Güney Kıbrıs damgasının vurulacağını da belirten Özülker, “Bunun tanıma anlamına gelmediği söyleniyor ama bu zımnen bir tanımadır. Mesela ben bir Türk olarak Güney Kıbrıs’a gitmiş olsam benim pasaportuma o damgayı vuracak. O pasaportta o damgayla dolaştığım takdirde ben bunu tanımıyorum deseniz hiçbir şey ifade etmez. Dolayısıyla bunu karşılıklı olarak düşünmek lazım. Türkiye’ye gelecekler için biz böyle bir ara formül bulduk, ama buradan oraya gidecekler için pasaporta damgayı bilinçli şekilde vuracaklarından eminim. Bunun bir noktadan sonra zımni tanıma anlamına geldiğini de biliyorlar” diye konuştu.