Bu süreçte MHP'nin hangi genel başkan ile yola devam edeceğinin de kritik unsurlardan biri olduğu ifade ediliyor.
AK Partili yetkililer ve analistler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemini getirecek anayasa değişikliğinin bir an önce hayata geçirilmesini istediğini ve işaret edeceği yeni başbakan ile TBMM'de anayasa değişikliği için gerekli 367 sandalyeyi kazanmaya çalışacağını belirtiyorlar.
Geçen yıl 1 Kasım'da yapılan seçimde AK Parti yüzde 49.5 oy ile tek başına yeniden iktidar olmuştu. Normal şartlarda seçim Kasım 2019'da yapılacak.
"Dün Erdoğan'dan beklenenden çok daha sert bir hareket geldi. Bir geçiş süreciyle genel başkan değişikliği olabilirdi ama tercih etmedi. Artık başkanlık sistemini getirecek bir anayasa değişikliği için Erdoğan tüm imkanları kullanacak" diyen AK Parti'ye yakın bir kaynak, şunu kaydetti:
"Burada HDP'nin baraj altında olmasının yanı sıra MHP'nin durumu çok kritik. Eğer (MHP Genel Başkanı Devlet) Bahçeli partinin başında kalırsa bu durumda MHP'nin baraj altında kalabileceğinden hareketle, bu yıl bitmeden bir erken seçim şu anda en güçlü seçenek" dedi.
Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi MHP'li muhaliflerin başvurusu üzerine MHP'de olağanüstü kongre talebini haklı bulmuş, ancak iki yerel mahkeme kararın Yargıtay tarafından kesinleşmeden uygulanamayacağına hükmetmişti.
MHP'de şu ana kadar genel başkanlığa adaylığını açıklayan isimler Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Süleyman Sazak.
AK Parti'li bir MYK üyesi, "Şayet MHP'de mevcut durum devam ederse, (Adalet Bakanı) Bekir Bozdağ'ın genel başkanlığında ekimde erken seçim bekleyebiliriz. Ancak bir sürpriz olur ve olası kongrede MHP'de (Meral) Akşener başa geçerse, o zaman 2019'a kadar seçimsiz gidilebilir" ifadesini kullandı.
Son dönemde güneydoğudaki operasyonlar ve şehirlerdeki çatışmaların ardından HDP'nin oy oranının yüzde 10'un altına düştüğünü savunan aynı yetkili, bu durumun yapılacak erken bir seçimle AKP için avantaja dönebileceğini kaydetti.
Bazı anket şirketleri HDP'nin yüzde 10'luk barajın altında kaldığını belirtirken, HDP bunun bir 'algı yönetimi' olduğunu ve yaptıkları son dört ankette oylarının en az yüzde 11 olduğunu belirtiyor.
Son gelişmelerle AK Parti'nin Parlamento'da anayasayı tek başına değiştirecek 367 sandalyenin üzerine çıkma potansiyeli yakaladığını vurgulayan başka bir yetkili ise, "Bugüne kadar halkın başkanlık sistemine yüzde 50'nin üzerinde desteği vardı. Ama artık bu azaldı. Erdoğan biraz da bunun etkisiyle hızlı hareket edip başkanlık sistemini getirecek çoğunluğa ulaşmayı tercih edecek. Bu sistemi kurgulayacak bir lider ve parti yapılanması olacaktır" dedi.
Başkanlık sistemini getirecek anayasa değişikliğini referanduma taşıyacak 330 oy için dahi AK Parti'nin en az 14 sandalyeye ihtiyacı bulunurken, parlamentodaki üç muhalefet partisi de böyle bir değişikliğe karşı.
Cumhurbaşkanlığı'na yakın olan kamuoyu araştırma şirketi MAK Danışmanlık'ın Başkanı Mehmet Ali Kulat da erken seçimin artık en güçlü ihtimal olduğunu belirterek, "Ekim ya da kasımda seçim ciddi olasılık. Bozdağ en güçlü lider adayı. Artık tek gündem başkanlık sistemi" diye konuştu.
AK Parti'de potansiyel genel başkan adayları arasında Bozdağ'ın yanı sıra, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la, Enerji Bakanı ve aynı zamanda Erdoğan'ın damadı olan Berat Albayrak'ın da adı geçiyor.
Yetkililer, Yıldırım'ın 12 Eylül 2015'te toplanan ve Davutoğlu'nun genel başkan seçildiği AK Parti Kongresi'nden önce, Erdoğan'ın talimatıyla 1.200'ü aşkın delegenin önemli bölümünün imzasını toplayarak genel başkanlığa aday olmak için adım attığı, ancak Erdoğan ve Davutoğlu'nun parti yönetim listesi üzerinde sağladığı uzlaşı ile adaylıktan vazgeçtiğini bildirmişlerdi.
AK Parti'li bir başka yetkili ise Albayrak'ın liderliğinin ‘nepotizm' algısı oluşturacağı için zor olduğunu belirtirken, Cumhurbaşkanlığı'na yakın bir kaynak ise, şunu söyledi:
"Albayrak milletvekili olamaz diyordunuz, oldu; bakan olamaz diyordunuz, oldu. Neden başbakan olmasın?"
