Başbakan Davutoğlu, Yargıtay'ın Ergenekon kararından Meclis Anayasa Komisyonu'ndaki kavgaya, Kut'ül Amare Zaferi'nin 100. yıldönümünden Kilis'e atılan roketlere kadar gündemdeki birçok konuyu değerlendirdi.
Al Jazeera'nin haberine göre, Katar ziyareti sırasında beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
MECLİS ANAYASA KOMİSYONU'NDAKİ KAVGA
'CHP NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI'
Kilis'e roketler düştü. Türkiye ne yapacak? Silahlı İHA'ların kullanılacağı söyleniyor…
Buna kara harekâtı dâhil mi?
"Detaylara girmek doğru olmaz. Askeri gereklilik olarak alınacak her türlü tedbir alındı."
Önümüzdeki hafta ABD'ye gezi yapacağınıza dair haberler yer aldı basında. Bu konu netleşti mi?
İsrail ile yürütülen görüşmelerde hangi noktadayız? Gazze ve Hamas konusunda nasıl mesafe alındı?
İsrail tarafının Hamas ile ilgili doğrudan talepleri var mı?
"Bunlar ayrı konulardır. Biz Filistinli gruplarla ve kardeşlerimizle ilişkileri müzakere masasında pazarlık konusu yapmayız. Her halükârda ve her şartta Filistinlilerin yanındayız. Hamas, El Fetih bütün Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Öyle veya böyle, hangi dönemde ve hangi şartlarda olursa olsun, Türkiye hep Filistinlilerin yanında olacaktır. Bunun da sınırlarını, hedeflerini ve karakterini sadece Türkiye belirler."
Bursa'da patlama oldu, Soma'da da benzer bir girişim söz konusuydu.
Birinci Dünya Savaşı'nın ortaya koyduğu o Sykes Picot düzeninin yüzüncü yılındayız. Yeni bir düzen arayışı var. Bölge başkentlerinde dolaşıyorsunuz. Bölgenin liderlerinde, politik hareketlerinde buna dönük bir idrak, bir anlayış, destek görüyor musunuz? Yoksa kendinizi çok mu yalnız hissediyorsunuz? Ayrıca Türkiye'nin Ortadoğu politikasını yürütürken bir Başbakan olarak en çok nerede zorlanıyorsunuz? Askeri kapasite sorunu mu, ekonomik kapasitesi mi, entelektüel dünyanın desteği mi, en çok nerede sıkıntı yaşıyorsunuz?
'MİT TIRLARI OPERASYONUNUN NELERE YOL AÇTIĞINI BİLMİYOR MUSUNUZ?'
Sayın Dışişleri Bakanı BAE'deydi. Büyükelçilerinin Ankara'ya gelmesi bekleniyor.
Katar ile ilişkilerde somut gelişmeler var mı? Dünya Kupası organizasyonunda 20 milyar dolarlık yatırım söz konusu. Türkiye olarak buradan ne kadar pay alabileceğiz?
Cumhurbaşkanımız Zagreb'de yaptığı açıklamada partili cumhurbaşkanlığı ve benzeri alternatiflerin de olabileceğini söyledi. Sizin bu farklı alternatifler konusunda çalışmalarınız var mı? Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanının AB ile ilişkiler konusunda eleştirileri oldu. Bu iki konu hakkında yorumlarınız nelerdir?
"Öncelikle dünkü röportajın bugün yansıyan kısmını gördüm. Bir gazeteci arkadaş tarafından beni hayrete düşüren bir soru sorulmuş. Galiba O da sonra bu konuyla ilgili bir açıklama yapacağını söylemiş. Güya ben demişim ki 'Başkanlık sistemini savunursam kendimi inkâr etmiş olurum.' Bu varsayım üzerine Cumhurbaşkanımıza bir soru yöneltmiş bir gazeteci. Böyle bir şey kesinlikle yok. Böyle bir ifadem olduğunu bulsun birisi çıkarsın, ben özür dilemeye hazırım. Olsaydı da hiç çekinmeden söylerdim. İfademin tam doğrusunu söyleyeyim; ağzımdan çıkan şeyi elhamdülillah unutmam. Şanlıurfa'da gençlerle buluştuğum zaman, gençler 'Siz başkanlık olursa kendiniz ile ilgili kaygı duyuyor musunuz?' diye bir soru sordular. Ben de şunu söyledim; 'Ben 12 Eylül Anayasayası'na hayır oyu vermiş biri olarak bu anayasayı savunmam halinde kendimi reddetmiş olurum. Aksine başkanlık da dâhil bu anayasanın tümden değişmesinin gerekli olduğuna inanıyorum' dedim. Söylediğim şey budur. Savunduğum şeyi açık ve net savunurum. Bunun için hiçbir izahate gerek kalmayacak şekilde de net konuşurum. Başkanlık sistemi konusunda, Türkiye'nin yaşadığı süreçler de göz önüne alınmalıdır. İşte 27 Nisan e-muhtırası başkanlık ile ilgili en önemli süreçlerden birisi olmuştur çünkü Türkiye'de eşi başörtülü birinin Cumhurbaşkanı olmayacağı gibi bir varsayım bir kriz yaratmış ve bu kriz Türkiye'de cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin önünü açmıştır. Geçmişte yaşananları unutmamak lâzım. Sayın Abdullah Gül'ün seçilmemesi için ne uğraşlar verdiklerini unutmamak lâzım.
'BAŞKANLIK SİSTEMİNE DAYALI BİR ANAYASA İÇİN ÇALIŞIYORUZ'