İspanya'daki mevcut anayasaya göre genel seçimden sonra hükümet kurulamadığı için en geç 2 Mayıs'ta meclisin feshedilmesi gerekirken takvim gereği 26 Haziran'da erken genel seçime gidilmesi öngörülüyor.
El bloqueo político ha concluido del peor modo posible: otras elecciones @demiguelr @elpais_espana https://t.co/7FRx8vnxYD
— EL PAÍS (@el_pais) 27 Nisan 2016
Genel seçimde mevcut durumda ülkeyi yönetmeye devam eden Halk Partisi (PP) 1. çıksa da tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamamıştı. Seçimler sonrasında meclisteki hiçbir siyasi parti PP ile birlikte hükümet kurmak istemeyince Başbakan ve PP lideri Mariano Rajoy, Kral 6. Felipe'nin 1. tur görüşmelerden sonra verdiği hükümeti kurma görevini kabul etmemişti.
Koalisyon pazarlıklarında son olarak dün sol partilerden son dakika hamlesi gelmişti. Sosyalist İşçi Partisi, diğer sol partilerle koalisyon hükümeti kurmaya hazır olduklarını açıklamıştı. Podemos ise Sosyalist İşçi Partisi'nin sunduğu şartlarla koalisyon kurulmasını 'imkansız' olarak nitelemişti.
İspanya, Diktatör Francisco Franco’nun ölümünün ve tüm siyasi partilerin katıldığı serbest seçimin ardından yeni siyasi düzeni belirleyen yeni bir anayasanın hazırlandığı 1978’den bu yana ilk kez erken seçime gitmiş olacak. Ancak bu erken seçimden de hiçbir partinin tek başına iktidar çıkmayacağı ve bir kez daha koalisyon çalışmalarının başlayacağı öngörülüyor.
Ekonomik krizden dolayı özellikle 2011-2014 yılları arasında çok ciddi kemer sıkma politikalarının uygulandığı İspanya'da yeni ekonomik durum siyasete de yansırken, 20 Aralık'taki seçimde ülke siyasi tarihinde bu zamana kadar süre gelen iki particilik (PP ve ya PSOE'nin liderliği) dönemi yıkılmıştı. Ülkede yeni bir siyasi döneme girildiği herkes tarafından açık bir şekilde dile getirilirken, buna rağmen kimse uzlaşmak için somut adım atmadı. Uzmanlar ve uluslararası kurumlar, İspanya'daki mevcut siyasi belirsizliğin toplarlanmaya başlayan ekonomiyi de tekrar riske sokabileceği yorumlarını yapıyor.