Deutsche Welle Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Konstantin von Notz, "Biz Türkiye'yi ve Türkleri eleştirmiyoruz, biz son zamanlarda Erdoğan'ın izlediği siyasette sorunlar olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Merkel'in açıkça konuşarak, Türkiye'deki eksiklikler ve sorunları açıkça dile getirmesi gerekiyor" diyen Konstantin von Notz, "Türkiye'ye Avrupa Birliği üyeliği çerçevesinde açık bir teklif getirilmesinin hâlâ doğru olduğuna inanıyorum. Sayın Merkel, bu konuyu yıllar boyunca geri plana itti ve frenledi. Şimdi bu yanlış siyasetin bedelini ödüyor" dedi.
Konstantin von Notz'un açıklamaları şöyle:
Konstantin von Notz: Bu bizim için önemli bir konu. Türkiye'de neler olduğu hepimizi ilgilendiriyor. Biz ayrıca şunu da göstermek istiyoruz; biz Türkiye'yi ve Türkleri eleştirmiyoruz, biz son zamanlarda Erdoğan'ın izlediği siyasette sorunlar olduğunu görüyoruz. Hukuk devletinden geriye gidilmesi kaygı verici. Basın özgürlüğü dünyadaki bütün demokratik ülkeler için olduğu gibi Türkiye için de çok önemli. Bu açıdan, Alman Meclisi'nde konunun tartışılmasıyla Türkiye'de hukuk devletini savunan kesimlere ‘ülkenizde olanlar bizi ilgilendiriyor' mesajı verileceğine inanıyoruz.
Basın ve ifade özgürlüğü açısından Türkiye'deki gelişmeler sizi neden kaygılandırıyor?
Son aylarda ve yıllarda, tutuklamalar, haber merkezlerinin kapatılması, gazetecilerin ülkeye girişinin engellenmesi, Erdoğan'ın diğer ülkelere hiciv ve ifade özgürlüğü konularında karışması gibi olaylar yaşandı. Bu kaygı verici. Türkiye'nin giderek otokrasiye kayıyor olması bizi endişelendiriyor. Bu, Türkiye gibi çok önemli bir ülke açısından olumlu olmayan bir gelişme. Türkiye'de demokratik ve ifade özgürlüğü açısından güçlü bir yapı oluşturacak adımların tekrar atılmasını diliyoruz. Türkiye'deki muhalif ve eleştirel seslere haksız yere baskı yapılmamasını istiyoruz.
Türkiye'deki yabancı basın mensupları korkularının arttığını dile getiriyor. Yabancı basın mensupları üzerindeki baskıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu son aylardaki olumsuz gelişmeyi gösteriyor. Kanımca ilk başlarda birçok kişi Erdoğan'ın siyasetinden umutluydu ancak durum geçen yıllar içinde kötüleşti. Türkiye ile farklı bir diyalog oluşturulmasını çok isterdim ama bunun için sorunların da açıkça dile getirilmesi gerekiyor. Alman hükümeti mülteci krizinin çözümünde Türkiye'ye ihtiyacı olduğu için geçen aylarda bu sorunları açıkça dile getirmediği yönünde bir izlenim yarattı. Bu kötü. Bu Türkiye'de dış desteğe ve diyaloğa ihtiyaç duyan demokrasiyi savunan muhalefet için de kötü. Burada bir noktanın daha anlaşılması kanımca çok önemli; biz burada hiçbir şeyi dikte etmek veya daha iyi bildiğimizi göstermek istemiyoruz. Sadece Türkiye'deki muhalefetin ve tartışmaların doğru bir yöne ihtiyacı olduğunu ve ifade özgürlüğündeki kısıtlamalar ile bunların yerle bir edilmemesi gerektiğini görüyoruz.
Sayın Merkel'in açıkça konuşarak, Türkiye'deki eksiklikler ve sorunları açıkça dile getirmesi gerekiyor. Türkiye'ye Avrupa Birliği üyeliği çerçevesinde açık bir teklif getirilmesinin hâlâ doğru olduğuna inanıyorum. Sayın Merkel, bu konuyu yıllar boyunca geri plana itti ve frenledi. Şimdi bu yanlış siyasetin bedelini ödüyor. Türkiye, Avrupa'dan uzak bir şekilde kendi dinamiklerini geliştirdi. Bu hem Türkiye açısından hem de Avrupa için yanlış bir gelişme. Bu nedenle, hukuk devleti açısından kesin kriterler ve Türkiye'nin yerine getirmesi gereken şartlar olduğunu ama Türkiye'ye yönelik açık bir teklif sunulması gerektiğini söylüyoruz.