Adaylık çalışmaları kapsamında Bursa'da partililerle bir araya gelen Meral Akşener, kendisine koltuk meraklısı yakıştırması yapanlara, "Evet sizin adınıza koltuk meraklısıyız. Çünkü ülkücü gençlik, ya taşeron yanına ya da uzman çavuşluğa mahkum edildi. Onun için biz sizin adınıza, gençlerimizin adına, hanımlarımızın adına bütün koltuklara talibiz. Ben daha önce televizyon programında, 'Önce Başbakan olacağım, Milliyetçi Hareket Partisi iktidar olacak' dedim. Allah'ın izniyle olacağız. 23 Nisan'da ilan ediyorum. Cumhurbaşkanlığını bir ülkücü yönetecek, Meclis'i ülkücü yönetecek. Başbakan ülkücü olacak ve bu ülkeyi yönetecek. Bakanlar Kurulu ülkücülerden olacak. Bu ülkeyi yönetecek en az 150 Bakanlar Kurulu şu salondan çıkar. Elinizi korkak alıştırmayan. Ben tek başına iktidar olacağım" dedi.
'ÖNCE YAMUKLARI SONRA YAMUKLUKLARI DÜZELTECEĞİZ'
Kendilerine 'paralelci' iftirası atıldığını ifade eden Akşener, "Ben paralel değilim, ama onlar yamuk. Önce kendilerini yamulttular. Sonra ekonomiyi yamulttular. Birbirini seven insanların arasına nifak sokarak kardeşliği yamulttular. Bizim yıllara dayanan o Türk medeniyetine ait ilişkileri yamulttular. Biz iktidar olacağız. Bütün koltukları istiyoruz. Çünkü and olsun ki, yemin olsun ki, önce yamukları, sonra yamuklukları düzelteceğiz" ifadelerini kullandı.
'ŞEREFSİZLERLE MÜCADELEMİ YAPACAĞIM'
Paralel konusunu gündeme getirdiği için kendisine baskı yapıldığını kaydeden Akşener sözlerine şöyle devam etti:
"Bunu çok gündemde tuttuğum için, 7 Haziran'daki seçim beyannamemizde vaadlerimizi açıkladığım için bir kadının uğrayabileceği en ağır iftiraya uğradım. Ben bu arkadaşlarla, bu şerefsizlerle mücadelemi yapacağım. Şu anda mahkemedeyiz. Bana iftirada bulunlar diyorlar ki, 'Biz bu hanımefendinin iffetine, namusuna, şerefine kefiliz, hiçbir yanlışı görmedik ama Sayın Cumhurbaşkanımız için bu üç yerde yaptığı konuşmalar hakaret unsuru taşıdığı için böyle bir söz söyledik'. Bunun bedelini ödedim. Sayın Davutoğlu 'MHP'de değişim olursa çok kötü bir şey olacak' diye görüş sarf etti. Bir partinin iç işlerine karışmak ayıptır. Haddinizi bilin, siz haddinizi bilmezseniz, ülkücü irade size haddinizi bildirir. Bu paralel meselesine birdenbire genel merkezimiz de dahil oldu. Genel Başkan Yardımcılarımız bu konuda değerli fikirlerini üst üste söylemeye başladılar. İftiraya uğramış ve bununla mücadele etmiş biri olarak şu soruyu sorma hakkım var. Sayın Genel Başkan 17-25 Aralık'ı canlı tutmak için bütün grup konuşmalarında '17-25 Recep Tayyip Erdoğan' diye bir rumuzu Sayın Erdoğan'ın yakasına yapıştırmak için her grup konuşmasında konuştu. Bizim her birimiz kendisinin yaptığı konuşmaları tekrarladık. Bunun sonucunda bir arkadaşımız işinden oldu. Buradan sayın genel başkana soruyorum. MHP'nin 17-25 Aralık'lı ilgili ortaya koyduğu görüşler ile ilgili değişiklik var mıdır?" dedi.