Hollanda Başbakanı Mark Rutte bu çağrıyı ‘tuhaf’ bulduğunu belirtirken, Hollanda medyası da Rotterdam Başkonsolosluğu'nun ‘muhbirlik çağrısına’ geniş yer verdi.
Bu girişimi hayal kırıklığı olarak değerlendiren Hollanda Parlamentosu da, Rotterdam Başkonsolosluğu'nun çağrısını kınadı.
Başkonsolosluk; kuruluşların çalışanları, üyeleri ve onların yakınları ile ilişkide bulundukları vatandaşlara; kendilerine Cumhurbaşkanı, Türkiye ve Türk toplumuna yönelik aşağılayıcı, küçük düşürücü, nefret ve hakaret içeren mesajlar ulaşıp ulaşmadığını sormuştu. Bu yönde e-posta ya da sosyal medya mesajı ulaşmış ise, bunları yazanların isimleri ve kullandıkları ifadelerin 21 Nisan Perşembe günü mesai bitimine kadar Başkonsolosluk’a iletilmesi istenmişti.
Hollanda'da iktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD), Dışişleri Bakanı Bert Koenders'dan Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi'ni çağırarak bilgi almasını istedi. Parlamentodaki hemen hemen bütün partiler bu öneriye destek verdi. Koalisyonun diğer ortağı İşçi Partisi (PVdA) da gelişmeyi ‘kaygı verici’ olarak değerlendirdi. Ana muhalefetteki Sosyalist Parti ise, "Ankara'nın uzun kolunun yeni bir girişimi" değerlendirmesini yaptı.
CHP Hollanda Birliği ise Rotterdam Başkonsolosluğu'nun gönderdiği e-postaya ve yaptığı çağrıya tepki gösterdi. Birlikten yapılan açıklamada, hiçbir insani ve evrensel karşılığı olmayan bu çağrının, Türkiye'yi altından kalkamayacağı bir yükün altına sokacağı belirtildi.
Açıklamada, çağrının, ‘gurbet ellerde vatandaşları birbirine düşüreceği’ savunuldu, çağrıdan vazgeçilmemesi halinde hukuki yollara başvurulacağı vurgulandı.
Hollanda hükümeti, ‘dost ülke liderlerine hakareti suç sayan' yasanın iptaline ilişkin öneriyi de dün kabul etmişti. Hollanda'da dost ülke liderlerine hakareti suç sayan yasayı kullanarak şikayetçi olan ilk kişilerden biri, Nazi Almanya'sının lideri Adolf Hitler'di. Almanya 1930 yılında Hollandalı bir vaizin Hitler hakkında 'dolandırıcı' dediği gerekçesiyle şikayetçi olmuştu. Vaiz savunmasında "Hitler onu, bunu yapıyor olsa bile tamamen dolandırcı diye anılamaz" demiş, dava ceza ile sonuçlanmamıştı.
Yasa 1968’de ABD Başkanı Lyndon B. Johnson için de işletilmişti.
Hollandalı üniversite öğrencileri ABD'nin Vietnam'ı işgalini protesto etmek için ‘Katil Johnson’ pankartları taşımış, o dönem üniversite öğrencisi olan gazeteci-yazar Geert Mak, pankart nedeniyle 200 gulden para cezasına çarptırılmıştı. Hollandalı gençler bunun üzerine, ‘Moordenaaar (Katil) Johnson’ yerine, ‘Molenaar (Değirmenci) Johnson’ sloganını kullanmıştı.