ABD'de yayın yapan National Interest dergisi için bir makale kaleme alan Goldstein, son dönemde Rusya-Çin ilişkilerinin kötüye gittiğine dair yorumların sıkça duyulmaya başladığını kaydetti.
Bunun nedenlerinin kültürel farklılıklar, demografik orantısızlık, jeopolitik rekabet ve hatta tarihsel deneyimde arandığına dikkat çeken Goldstein, SSCB ile Çin arasında Soğuk Savaş döneminde yaşanan fikir ayrılıklarının sadece ikili ilişkileri değil, aynı zamanda uluslararası komünist hareketi sekteye uğrattığı yönündeki görüşünün öne çıktığını vurguladı.
'RUSYA-ÇİN ASKERİ İŞBİRLİĞİ 1990'LARDAN İTİBAREN ARTTI'
Goldstein, Pasifik Okyanusu'nun batı kısmında hızla değişen güç dengelerinin ise yukarıdaki tespiti geçersiz kıldığını savundu.
ABD'li analist, Çin'in A2/AD stratejisinin Rus Su-27 savaş uçaklarının farklı modifikasyonları üzerinde şekillendiğini, Çin'in yakın gelecekte Su-35C savaş uçakları da alacağını belirtti. Çin'in Rus teknolojisini kullanarak gemisavar füzeleri ürettiğine de dikkat çeken Goldstein, iki ülkenin 1990'ların başından bu yana askeri teknoloji geliştirme konusunda birbirlerine devasa yardımlarda bulunduğunun altını çizdi.
'İTTİFAK, ABD'NİN ÇIKARLARINA TAMAMEN TERS DÜŞECEK'
Makaleye "Bugün ise Rusya ve Çin, yeni ve daha hırslı bir askeri işbirliği programı üzerinde çalışıyor. 2014 ve 2015 yılındaki ortak deniz tatbikatları, işbirliğinin yeni bir seviyeye çıktığını gösteriyor" görüşüyle devam eden Goldstein, bu gelişmeler çerçevesinde iki ülkenin askeri ittifak kurabileceğini ve bunun ABD'nin çıkarlarıyla tamamen ters düşeceğini vurguladı.