Halk oyunlarına yapılan ‘zina' benzetmesine tepkiler büyüyor

Veliler okul önünde toplanarak davul zurna eşliğinde el ele tutuşup halay çekti ve müdür yardımcısı Nevzat Turan'ın görevden alınmasını istedi. Siyasi parti temsilcileri ve eğitimciler de tepkilere destek veriyor.

RS FM'de yayımlanan Burası Türkiye programına katılan Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven, "Bunlar bir yerden ithal ettiğimiz zihniyetler değil, bu topraklarda yetişmiş kişiler. Ben eğitim zayiatı olarak görüyorum" dedi.

​'HERKES EĞİTİMCİ OLAMAZ'

Cansel Güven, "Herkes eğitim fakültesinden mezun olabilir, idareci olabilir hatta bakan da olabilir. Fakat bu sizin eğitimci olabileceğiniz anlamına gelmez. Ben cehalet ile de savaşmak gerektiğini düşünüyorum. Dünyada sanat ve sporla uğraşan ülkelerin şiddete daha az maruz kaldıklarını ve karşısındaki bedene yetişkin ya da çocuk olsun, birey olarak çok daha farklı yaklaştıklarını görebiliyoruz. Kızlı-erkekli yapılan eylemlerden —özellikle sanat, spor ya da sosyal etkinliklerden- uzaklaştıkça cinsler birbirlerine sadece cinsiyet gözüyle bakıyor. Bu hasta zihniyetin yetişkin olup bizi eğitmeye idare etmeye kalkması da böyle insanlık dışı eylemlerin artmasıyla sonuçlanıyor" diye konuştu.

'TÜRKİYE TACİZDE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ'

Ensar Vakfı'nda yaşanan olayla gündeme taşınan çocuklara yönelik taciz haberlerine de değinen Cansel Güven, tacizlerin zaten var olduğunu ve Türkiye'nin tacizde dünya üçüncüsü olduğunu kaydetti:

"Bu haberlerin artması olayların arttığına yönelik bir işaret değil. Olaylar zaten artıyor. Adli kayıtlara yansıyanları istatiksel olarak baktığımız zaman dünyada üçüncü sıradayız ve bizim gibi muhafazakar toplumlarda bu tür tacizlere uğrayan insanlara sanki kendilerinden kaynaklanan bir nedenle başlarına bu işler gelmiş gibi algılar yaratılıyor."

'TEMİZLİĞE İHTİYACIMIZ VAR'

Kendisinin de bir eğitimci olduğunu hatırlatan Güven, tacize uğrayan çocukların bunu ailelerine anlatmakta zorlandıklarına dikkat çekti:

"Ahlak ve namus üzerinden yaftalar yapıştırıldığı adli makamlara bu olayların yansıması ya da çocuğun bunu ailesiyle paylaşabilmesi çok zordur. Karaman olayından sonra çocukların değil bu istismarcıların yargılanacağı umudu doğduğu için insanlar cesaretlendi. Tarihe not düşerek çocuk istismarını neredeyse ortadan kaldıracak şekilde temizlik harekatına başlayabiliriz. İstismarcıların hafifletici nedenlerle siyaseti kullanarak aklanmaları gibi bir rezaletle sonuçlanırsa inanın herkes kendi adaletini kendisi elde etmeye çalışır, yargıya güven tamamen biter ve gizli kuytu köşelerde çocuklarımız istismar edilmeye devam eder. Meclisin ve yargının istismarcıları en ağır cezaları çarptırmasını ve insanlara güven vermesini bekliyorum."