Muižnieks, Sputnik'e yaptığı açıklamada, Türkiye'de terörle mücadele sürecinde insan haklarının gözetilmesi, basın ve ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularını öncelikli olarak incelediğini belirterek, "Basın ve ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığı konularında kötüleşme olduğunu gözlemledim. Terörle mücadele sürecinde de güvenlik ve insan hakları arasında dengesizlik bulunuyor. Bu konuların düzeltilmesi gerekiyor" dedi.
Muižnieks, Türkiye'deki insan hakları ihlallerine yönelik endişeleri yerinde incelemek üzere dokuz günlük bir Türkiye ziyareti gerçekleştirdi. Muižnieks, ziyaretinin son gününde Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek ziyareti hakkında bilgi verdi.
Ziyaretinin odak noktasında güvenlik ve insan hakları dengesi bağlamında Güneydoğu'daki durum, basın ve ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığı başlıkları altında üç konu olduğunu belirten Muižnieks, Diyarbakır'da yerinde incelemeler yapma fırsatı bulduğunu da belirtti.
‘TERÖRLE MÜCADELEDE İNSAN HAKLARINI GÖZETMEK VAZGEÇİLMEZ OLMALI'
‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI HALKIN HAKLARINA AĞIR MÜDAHALE'
‘OPERASYONLARIN ORANTILILIĞI KONUSUNDA DERİN KAYGILAR VAR'
Terörle mücadele operasyonlarının orantılılığı konusunda da derin kaygıları bulunduğunu bildiren Muižnieks, "Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bir mahallenin kelimenin tam anlamıyla dümdüz edildiğini gördüm. Diyarbakır Valisi, 50 teröristin öldürüldüğünü, 20 bin insanın ise yerlerinden olduğunu söyledi. Yani bir teröriste karşılık 400 insan yerinden edilmiş durumda. Orantılılık sorusu burada ciddi bir şekilde karşımıza çıkıyor" dedi.
Terörle mücadele operasyonlarının bölgede görüştüğü birçok insan tarafından ‘toplu cezalandırma' olarak algılandığını belirten Muižnieks, "Güvenlik güçlerinin ırkçı sloganları, ırkçı söylemi ve ırkçı davranışları, bu algıyı daha da pekiştiriyor. İçişleri Bakanı, görüşmemizde bu iddiaları doğruladı ve konuyu araştırmak üzere sivil bir müfettiş görevlendirildiğini söyledi, ayrıca bu operasyonlar sırasında gösterilen ırkçı tutumun kabul edilemez olduğu konusunda çok güçlü bir mesaj göndereceğini taahhüt etti" dedi.
‘DOKUZ GÜVENLİK GÖREVLİSİ GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN CEZALANDIRILMIŞ'
Muižnieks, bölgedeki her ölümün ciddi bir şekilde soruşturulması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
Operasyonlarda zarar görenlerin tazminat almaları gerektiğini belirten Muižnieks, hükümetin Sur için aldığı acil kamulaştırma kararının da soru işaretleri barındırdığını ifade ederek "Yetkililer neden yıkılan binaları yeniden inşa edip mevcut mülkiyeti devam ettirmiyorlar, bu belli değil. Bu kararın mülkiyet hakkını nasıl etkileyeceği de belirsiz. Bazıları bunu ayrıca bir cezalandırma olarak algılıyor. Görüştüğüm bakanlar, bu kararın, halka daha hızlı yardım etme biçimi olduğunu söylediler. Bu kamulaştırma konusunda daha fazla ihtiyaç ve diyaloga ihtiyaç olduğu kesin" diye konuştu.
‘BU KADAR FAZLA CUMHURBAŞKANINA HAKARET DAVASI GÖRÜLMÜŞ DEĞİL'
‘YAYINLANMASINDA KAMU YARARI BULUNAN HİÇBİR HABER CASUSLUK OLARAK GÖRÜLEMEZ'
Muižnieks, Zaman ve Koza İpek grubuna yönelik el koymaların da kanıtlanmamış ‘teröre finans sağlama' iddialarıyla yapıldığını ifade etti.
‘BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ BAŞKA HİÇBİR AVRUPA ÜLKESİNDE SUÇ OLUŞTURMAZ'
Hükümetin eleştiriye ve farklı düşüncelere pek az hoşgörüsü gösterdiğini belirten Muižnieks, "Üç yıl önce Gezi olaylarından sonraki Türkiye ziyaretimde insan hakları savunucuları, gazeteciler, avukatlar ve protestoları destekleyen diğer insanlardan intikam alındığı algısı vardı. Şimdi de hükümetin terörle mücadele politikasını, Suriye politikasını eleştirenler ve yolsuzluk konusunu gündeme getirenler hakkında benzer endişelerim var" dedi.
‘CUMHURBAŞKANI ‘MAHKEME KARARINA UYMUYORUM' DERSE BUNUN YIKICI BİR ETKİSİ OLUR'
‘ZİYARET TAMAMEN TÜRKİYE'DEKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE YÖNELİKTİ'
Muižnieks, "Umarım görüştüğüm bakanlar gündeme getirdiğim konuların takipçisi olurlar. Umarım İçişleri Bakanı, sivil ölümler ve rakamlar konusunda demokratik kitle örgütleriyle görüşme niyetini hayata geçirir. Umarım ırkçı söyleme ve sloganlara karşı sıfır hoşgörü politikasını uygulamaya devam eder. Umarım Adalet Bakanı ifade özgürlüğü konusundaki yasal düzenlemeler konusunda Venedik Komisyonu ve bizimle çalışır" diye konuştu.