‘ŞİRRETLİK YAPARAK SUÇU İKİNCİ KEZ ÖRTTÜLER'
"Siyasi polemikleri gerekçe göstererek yeniden tecavüzcüleri koruma anlayışlarını karşımıza çıkardılar. Kavga gürültü içinde olayın özünü unutturmaya çalışıyorlar. İktidarın ve saraydaki zatın kullandığı dili izliyorsunuz. Siyasi seviye yerlerde sürünüyor. İnsani konuyu çözmek için tartışmaları gerekirken ahlaki seviyesizlikte yerin dibine batıyorlar neredeyse. Suçun üstünü örtenler hesap vermesi gerekirken kavga çıkardılar, şirretlik yaparak suçu ikinci defa örttüler. Ne oldu o zar zor kurulan araştırma komisyonu? Çalıştırdınız mı çalışmaya başladı mı? Derhal Meclis bünyesinde kurulan Çocuk İstismarlarını Araştırma Komisyonu çalışmaya başlamalıdır. Bütün siyasi partiler çocuklara kadınlara karşı sorumludur."
‘MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞINI SENDEN Mİ ALDIK?'
"Cumhurbaşkanı her gün açıklama yapıyor, anayasayı çiğniyor. Milletvekili dokunulmazlığını senden mi aldık? Sen mi verdin? Bize bu dokunulmazlığı haklarımızın mücadelesi verdi. Sen oylarla seçildiysen bizler de o halkın oylarıyla seçildik. Bu yasama dokunulmazlığını konuşma özgürlüğünü biz senin lütfunla almadık. Bizler bu vekaleti kimden aldıysak öyle savunacağız buna emin olun. Dertleri, intikam almak. Ama bunu başaramayacaklar. Onlara verilecek hiçbir yaşam alanımız, tavizimiz, hakkımız yok. 'Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz' diyor ya. Bizim baş verdiğimiz doğrudur ama tarih de biliyor ki hiç baş eğmedik hiç de eğmeyeceğiz. Bir Cumhurbaşkanı çıkıp her gün bizi tehdit ediyor. Nedir bu korku, nedir bu hazımsızlık? Her gün nefret kusuyor. Siyasetçiye, hukukçuya, gazeteciye, çocuğa, kadına herkese nefret kusuyor. Bir tek Ensar Vakfı konusunda açıklama yapmadı. Sadece bağırıp çağırıp hakaret etmek için söz söyledi. HDP'ye her baktıklarında kendi yenilgilerini zayıflıklarını görüyorlar. HDP grubuna, milletvekillerine her baktıklarında ödleri patlıyor. Biz onların yüzüne tutulmuş bir aynayız. Hak ettiğiniz yerde değilsiniz, yine yenileceksiniz. Bizler bütün saldırılara rağmen biz hâlâ varız. Meclis'te, sokakta sizin baktığınız her yerde."