Yunan Sahil Güvenlik ve AB Sınır Koruma Ajansı Frontex'e göre, ilk sığınmacı iade seferinin 4 Nisan Pazartesi günü yerel saatle 10:00'da başlaması bekleniyor. Türkiye'ye iade edilecek sığınmacılar öncesinde Moria kampından otobüslerle limana taşınacak. İlk etapta çarşambaya kadar yaklaşık 750 sığınmacı iki Türk gemisiyle Midilli'den Dikili Limanı'na gönderilecek.
DW Türkçe'nin aktardığı ve Yunan haber ajansı ANA-MPA'nın Yunan hükümet yetkililerine dayandırdığı haberinde, sığınmacıların Dikili'ye Nazlı Jale adlı katamaran ve Midilli feribotu ile taşınacağı belirtiliyor. Nazlı Jale ile güzergâh başına 100'ü sığınmacı ve 100'ü polis olmak üzere 200 kişi taşınabilecek. Küçük arabalı vapur sınıfındaki Midilli ile ise sefer başına 50 polis ve 50 sığınmacı yolculuk edecek.
Diğer taraftan yetkililer iade işlemi süresince sığınmacıların direnişiyle karşılaşabileceklerini belirterek olası gerginliklerin çıkabileceğinin altını çiziyor. Nitekim iade işlemi sırasında çok ciddi güvenlik önlemleri alınacak. Sözgelimi bu kapsamda olası bir gerginliğin önüne geçmek için her sığınmacıya bir polis memuru eşlik edecek.
AVUSTURYA SINIR KONTROLLERİNDE ASKERLERİ DEVREYE SOKUYOR
Öte yandan sığınmacı krizinin çözümünde sınırların kapatılması yönünde politika izleyen Avusturya, Türkiye ile AB arasında varılan anlaşmaya rağmen kendi önlemlerini almaya devam ediyor. Avusturya Savunma Bakanı Hans Peter Doskozil, ülkesinin sınır kontrollerinde askerleri devreye sokacağını açıkladı. Alman Die Welt gazetesine konuşan Doskozil, “AB sınırları şu anda etkili bir şekilde korunmadığı için Avusturya yakında sıkı sınır kontrolleri başlatacak. Bu İtalya sınırındaki Brenner sınır kapısında askerlerin de katılımıyla yoğun sınır kontrolleri anlamına geliyor“ dedi.
Sınırların korunmasının Almanya’nın da çıkarına olduğunu kaydeden Doskozil, Türkiye-AB arasında varılan sığınmacılara yönelik anlaşmanın sığınmacıları farklı güzergahlar aramaya sevk edeceğini öngördükleri için bu yola başvurma kararı aldıklarını söyledi ve “Biz önümüzdeki günlerde Akdeniz güzergahının yoğun olarak kullanılacağını bekliyoruz” dedi. Doskozil, “Sadece geçen hafta bu güzergah üzerinden 5 bin kişi Avrupa’ya geldi. Havaların düzelmesiyle birlikte bu sayı artacaktır. İnsan tacirleri bu yönde hazırlıklar yapıyor” ifadelerini kullandı.
'AB SINIRLARININ KORUNMASINDA ASKERLER DE DEVREYE GİRSİN'
AB sınırlarının korunmasının öncelikli olarak ele alınması gerektiğini kaydeden Doskozil, askerlerin sınırların korunmasına katkı sağlayabileceğini, Avrupa’da bunun için yeterli askeri kaynak bulunduğunu söyledi. Doskozil,“ Biz sınırların nerde korunması gerekiyorsa orada Frontex’e sivil ve askeri destek verilmesini öneriyoruz. Bu Yunanistan, Bulgaristan ya da İtalya’da olabilir“ dedi.
ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI: TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ
Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ise sığınmacı krizinin çözümü konusunda Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekerken, bu konuda AB üyesi Yunanistan'a etkin desteğin de şart olduğunun altını çizdi.
Steinmeier, 'Heilbronner Stimme' adlı gazeteye demecinde 'AB sınırlarında düzen isteniyorsa, Yunanistan yalnız bırakılmamalıdır' dedi. Steinmeier, Almanya ve Fransa'nın Yunanistan'a sığınmacılar konusunda 200 uzmanla destek verdiğini, buna ek olarak AB Sınır Koruma Ajansı Frontex'e de 200 polis memuru tahsis ettiklerini vurguladı.
ÇEK CUMHURİYETİ 'TURİZM ACENTESİ GİBİ KULLANILMAK' İSTEMİYOR
Bu arada Çek Cumhuriyeti, Iraklı Hristiyan mültecilerin ülkeye kabul edilmesi projesini durdurdu. Çek Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Milan Chovanec, ülkeye kabul edilen Iraklı Hristiyan sığınmacıların bir kısmının ülkeyi terk etmek için pasaportlarını geri istediğini bu yüzden projenin durdurulduğunu açıkladı.
Durumun çözüme kavuşturuluncaya kadar başka sığınmacı kabul etmeyecekleri açıklayan Chovanec şöyle konuştu: ''Bugüne kadar 25 Iraklı sığınmacı pasaportunu geri istedi. Bu konuyu açıklığa kavuşturuncaya kadar bu proje kapsamında daha fazla sığınmacı kabul etmeyeceğiz. Iraklı Hristiyan mülteciler, Çek Cumhuriyeti'nden diğer AB ülkelerine gitmek istiyorlar. Bunlardan bazıları Almanya ve İsveç'e gitmek istiyor.''
Sığınmacıların Almanya ya da İsveç'e ulaşmak için Çek Cumhuriyeti'ni 'turizm acentesi' gibi kullanamayacağını bu yüzden hükümetin de desteklediği projenin sorgulandığını belirten Chovanec, "Biz bu süreçte yer almak istemiyoruz. Aynı süreç Polonya'da da oldu. Polonya İçişleri Bakanı bana, kabul ettikleri 150 sığınmacının neredeyse hepsinin Polonya'yı terk ettiğini söyledi.'' dedi.