CHP'li Berberoğlu: Bu dava hukuki olsa yaptığımız büyük ayıp

Yazdıkları haber nedeniyle 92 gün tutuklu kalmasının ardından tutuksuz yargılanan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görüldü. Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT'in müdahil olma talebi kabul edildi. Gazeteciler için müdahillik talebi davayı izlemeye gelen milletvekillerinden geldi ancak kabul edilmedi. Davaya gizlilik kararı verildi. Milletvekillerinin salonu terk etmemesi üzerine duruşma 1 Nisan'a ertelendi. Milletvekilleri hakkında da ‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten' suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. O vekillerden eski gazeteci CHP'li Enis Berberoğlu da "Dava hukuki bir dava olsaydı yaptığımız suçtu, ama dava siyasallaştı" dedi.

Berberoğlu şöyle konuştu: "Bu dava sadece bir hukuk davası olsa yaptığımız büyük ayıp, hatta suç. Ama bu dava baştan beri siyasidir. Yaptığımız siyasi bir işti. AYM tarafından verilen karar bir kişi tarafından tanınmıyor ve saygısızlıkla karşılanıyor. O kişi hakkında tek bir ifade kullanmayan Mahkeme Heyeti orada bizim ne yapacağımızı varsayarak bizi oradan çıkarmak istiyor. Anlamam mümkün değil. Türkiye'de hukuk, hukuk olmaktan çıktı."

‘KİMSE BU FAŞİZAN UYGULAMALARA SES ÇIKARAMAYACAK MI?'

Karşı tarafın da davaya siyasi anlam yüklemeye çalıştığını söyleyen Berberoğlu, "20 senelik gazeteciyi casuslukla suçluyorsun. AKP vekilleri dâhil biri çıksın ‘Meclis'te yasama yürütme denetim görevlerini yapabiliyorum' desin ben bugün mahkemede yaptığımdan özür dileyeyim. Mesele eylem değil. Biz oturuyorduk, hâkim geldi fezleke yazacağım sizin hakkınızda dedi ve gitti. Fezleke de umurumda değil dokunulmazlık da. Kimse bu faşizan uygulara ses çıkaramayacak mı?" dedi

Davanın ilk duruşmasına 2 gün kala, savcının değiştirilmesini de eleştiren Enis Berberoğlu, "Yeni savcı 36 saat önce atandı. Sol tarafında 8-10 tane kalın dosya vardı. O klasörleri bu kadar kısa sürede okuması mümkün değil. Normal şartlar altında açılışta savcının mahkeme heyetinden ek süre talep etmesi gerekirdi. Ya okudular, ya da bu arkadaşı bir yerde kampa aldılar, ne yapacağını söylediler" şeklinde konuştu.