Gazetenin haberinde, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden saatler sonra beş çocuğuyla birlikte Midilli Adası'na çıkan Afgan annenin Avrupa'ya ulamaktan ötürü çok mutlu olduğu aktarılıyor. Ancak Meria Azemi adlı Afgan kadına, yeni anlaşma gereği Türkiye'ye geri gönderileceği söylenince "Hayır! Hayır! Hayır! Lütfen olmaz! Türkiye olmaz. Geri gönderilmektense burada ölmeyi tercih ederim" dediği belirtiliyor.
Azemi, Türkiye'de yaşadıklarını Time gazetesine şöyle anlatıyor: "Bizi iki hafta boyunca açıkta bıraktılar. Sokaklarda kaldık. Yiyeceğimiz de yoktu. Barınak yoktu, bizi koruyan kimse yoktu. Polis ve asker az kalsın bizi öldürüyordu."
Midilli Adası'na gelmek için şişme bota bindiğinde üzerinde kalan son paraları da insan kaçakçılarına verdiğini anlatan Azemi, kendi bacağındaki ve bir kızının ellerindeki morlukları göstererek "Elimde kalan tek şey bu. Kim demiş Türkiye güvenli bir ülke diye!" sözleriyle tepkisini dile getiriyor.
60 HAKİM YUNAN ADALARINA GİDECEK
Diğer taraftan AB ve Yunanistan'ın sahillerdeki güvenliği sağlamak için 4 bin kişiyi görevlendireceği hatırlatılan haberde, AB'nin Yunan adalarına 60 hakim yollayarak gelen tüm göçmenlerin dosyasının tek tek inceleneceğini ifade ediyor. Ancak Midilli Adası'nın göç akınını durdurmayı amaçlayan planı uygulamaya geçirecek kapasitesinin olmadığı da vurgulanıyor. Times'a konuşan bir Yunan yetkili, "Bize herhangi bir talimat gelmedi. Kimse sığınmacı dosyalarını nasıl ele alacağını bilmiyor" diyor.
Midilli'ye anlaşmanın yürürlüğe girme tarihi olan 20 Mart günü (dün) ulaşan bir diğer sığınmacı Behar Mastura ise, "Bize kimse bilgi vermedi. Başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Bize tek verdikleri bir kol bandı. Benim numaram 004-119" diyor.
Yunanistan'ı düşündüren tek konunun anlaşmayı uygulamak için gerekli lojistik altyapı olmadığı da haberde vurgulanıyor. Bir Yunan yetkili, "AB'nin ikiyüzlülüğü bizi şok etti. Bir bakıyorsunuz olması gerektiği gibi Avrupa kapılarını açıp mültecileri ve göçmenleri kabul ediyor. Ama dönüp tekrar baktığınızda bu insanları insan hakları karnesi lekeli olan bir ülkeye zorla geri yolluyorlar" diyor.
'AVRUPA SİYANÜR HAPINI ŞEKERLEMEYLE KAPLAMAYA ÇALIŞIYOR'
Uluslararası Af'ın da anlaşma için yapılan 'uluslararası hukuka uygun olacak' açıklamalarını eleştirdiği hatırlatılan haberde, örgütün bu tutuma 'Avrupa'nın yutmak zorunda kaldığı siyanür hapını şekerlemeyle kaplamaya çalışmak gibi' yorumunu yaptığı belirtiliyor.