Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ekranlarında yayımlanan, 'Erdoğan Gençlerle Başbaşa' programında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bu süreç bu kararlılıkla devam edecek, yani buradan asla taviz vermemiz mümkün değil. Ankara'da yaşananlar var. İstanbul'da yaşananlar var. İşte en son şu anda Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla alakalı da aldığımız bazı ciddi istihbarat bilgileri üzerine, önce bir seyircisiz oynatmayı düşündük ama daha sonra yeni bazı istihbaratlar gelince, bu istihbaratla ön alınan bilgilerle örtüştüğünü görünce, bunu her iki kulübün başkanlarıyla da arkadaşlarımız görüşmek suretiyle, 'bunu ileri bir tarihe erteleyelim' dediler ve böylece bu maçı da ileri bir tarihe ertelemiş olduk
Dikkat edin ülkemizde de dünyada da işte 'Erdoğan gitmeden Türkiye'ye istikrar gelmez' diyorlar. Ya tamam da şimdi Erdoğan'ın gitmesi veya gitmemesi… Peki, 2002'nin sonunda veya 2003'ün başında Türkiye'de Erdoğan'ın başında olduğu bir iktidar mı vardı? Yoktu. Peki, Türkiye neredeydi? Veren el miydi, alan el miydi? Alan eldi. Öyle mi? Delikli paraları arıyorduk, acaba bize birileri borç verir mi? Bunu arıyorduk ama vermiyorlardı. Böyle bir durumdaydık."
(Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci) Schengen konusu bizim aslında çoktan hakkımız. Bizim Avrupa Birliği'ne fiili müracaatımız 1959'dur, resmi 1963'tür ve bu süreç içerisinde bize her zaman çalım attılar. Hiçbir zaman samimi davranmadılar. Şu anda da samimi davranmıyorlar
‘BUNLAR BENİM KÜRT KARDEŞLERİMİN DÜŞMANI'
Bakıyorsunuz Hakkari'ye biz havalimanını yaptık. Bunlar havalimanını bombalıyor ya. Şimdi bunlara nasıl bir yaklaşım sergileyeceksiniz? Yani bunlara vatansever demek mümkün mü? Milliyetperver demek mümkün mü? Yani bunlar 'Kürt vatandaşlarımızı seviyor' demek mümkün mü? Bunlar benim Kürt kardeşlerimin düşmanı ya. Sevmek diye bir şey yok. Sevmek diye bir dertleri olsa, bizim 2 senede bitireceğimiz havalimanını, bize 4 senede, 5 senede bitirttiler. Çünkü müteahhit firmaları devamlı tehdit ettiler. Biri gitti, biri geldi, biri gitti, biri geldi. Duble yollar yapıyoruz, bölünmüş yollar yapıyoruz, müteahhitlerini tehdit ediyorlar. Bunları yaptılar ama biz buna rağmen 'yapacağız' dedik ve yaptık.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ İÇERİSİNDE ÜLKEMİZE CİDDİ MANADA SİLAH GİRİŞİ OLDU'
Çözüm Süreci'ndeki iyi niyetimiz ne yazık ki ciddi manada istismar edildi ve o süreç içerisinde ülkemize ciddi manada bir silah girişi oldu. Çünkü bizim sınırlar biliyorsunuz, çok çok uzun. Sadece Suriye sınırı 911 kilometre. Irak sınırına bakıyorsunuz, Irak sınırı hakeza 350 kilometre, İran sınırı var, bütün buralardan girme şansı var. Bunu da bunlar bu şekilde değerlendirdiler. İşte şimdi bu bütün operasyonlar yapılırken, evlerin bodrumlarından olsun, rögarların altından nasıl silahlar çıktığı, hepsi şu anda ortaya çıkıyor. O bakımdan bu operasyonların faydası çok fazla oldu.
‘AK PARTİ VE MHP ELE ELE VERSE…'
Sadece iktidar partisi ile MHP el ele verse, 367'yi bulamayabilirler o ayrı bir konu ama hiç olmazsa millete gitmenin yolu açılabilir. Ben inanıyorum ki millete gitmenin yolu açılsa, millet böyle bir yeni anayasaya 'evet' diyecektir. Ben milletimize bu noktada güveniyorum. İktidar partisi ile MHP arasında asgari müştereklerin değil, azami müştereklerin olduğuna inanıyorum. Azami müştereklerin olduğu iki görüş, iki yapı eğer bir araya gelir de böyle bir milli ve yerli anayasayı eğer oluşturursa, bu millet de kendisi için, kendi dokusunu yansıtan milli ve yerli bir anayasaya 'evet' diyecektir diye düşünüyorum. Temenni ederim ki bu adım da kararlı bir şekilde atılır.
‘BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBUNUN TAZİYE ÇADIRI DİYE BİR ÇADIR OLABİLİR Mİ?