Türkiye ile AB arasındaki anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye'den Yunanistan'a geçen tüm sığınmacılar Türkiye'ye iade edilecek. Yunanistan'a yasadışı yollarla geçen göçmenlerin Türkiye'ye iadesiyle birlikte göçmenlerin Ege üzerinden Avrupa'ya yasadışı yollardan geçiş umudunun da bitirilmesi hedefleniyor. Türkiye bu yolla Ege'den sığınmacı geçişini tamamen durdurmayı amaçlıyor.
‘TÜM SURİYELİLERİ GERİ ALACAĞIZ'
Bir grup gazeteciye bilgi veren bir Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Belirlenen tarihten sonra Yunan adalarına geçen tüm Suriyelileri geri alacağız. Yunan adalarından aldığımız Suriyelileri tabiatıyla ülkelerine geri göndermeyeceğiz. İsterlerse ülkemizde kalabilirler, isterlerse yasal yollarla iltica arayabilirler" dedi.
‘GEÇİŞLERİ SIFIRLAYACAĞIZ'
Türkiye'nin AB ile 7 Mart'ta sığınmacılar konusunda düzenlenen zirvedeki önerileri ve sığınmacı sorunu konusunda sıkışmış durumda bulunan AB'nin bu önerilere ne yanıt vereceği tartışılmaya devam ediyor. Konuyla ilgili gazetecilere bilgi veren bir Dışişleri yetkilisi, Türkiye'nin önerilerini altı maddede özetledi. Buna göre, Türkiye'nin AB'ye sunduğu öneriler özetle şöyle:
— İlk aşamada beş ada olmak Ege'deki Yunan adalarının sığınmacılardan arındırılması. Türkiye, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce Yunan adalarına geçmiş olan Suriyelileri kabul etmeyecek.
— Türkiye, bire bir formülüyle geri aldığı her Suriyeli için yasal yolla bir Suriyeliyi Avrupa'ya gönderecek. Avrupa'ya mülteci gönderilmesinin BM Mülteciler Yüksek Komiserliği aracılığıyla BM ilkelerine göre yapılması hedefleniyor.
— Haziran ayı itibariyle Türk vatandaşlarının Schengen ülkelerine vizesiz olarak seyahat edebilecek.
— AB'ye tam üyelik için 5 faslın açılması.
— Daha önce AB'nin Suriyeli sığınmacılar için vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar euro'ya ek olarak 3 milyar euro'ya yeni kaynak verilmesi.
— Suriyelilerin Suriye'de güvenli bölgelerde yaşaması için AB'nin Türkiye ile işbirliği yapması.
Aynı yetkili, AB'nin, Türkiye'nin önerisini kabul etmemesi durumunda Türkiye'nin B planının ne olduğu sorusuna ise halihazırda sığınmacı geçişinin önlenmesi için yapılan çalışmaların sürdürüleceğini dile getirdi. Yetkili, "Bizim B planımız, zaten uygulamakta olduğumuz bir plan. O da nedir, insan kaçakçılığıyla mücadele, oraya giden göçmenlerin Suriyeliler dışında olanların Yunanistan'la geri kabul anlaşması çerçevesinde Yunanistan'dan geri alınmasıdır. Bunu geçtiğimiz hafta uygulamaya başladık. Dolayısıyla zaten uygulamakta olduğumuz planımız bu. Bu A planı zaten, önerimiz gerçekleşirse B olacak" dedi.
Yetkili, Türkiye'nin sığınmacılar konusunda AB'ye yaptığı önerilerin Ege'den düzensiz göçmen geçişinin önlenmesine yönelik uygulanacak ‘geçici bir proje' olduğunu, bunun Türkiye'nin AB ile imzaladığı geri kabul anlaşmasıyla ilgisi olmadığını söyledi. Yetkili, geri kabul anlaşması ile Türkiye'ye gönderilecek üçüncü ülke vatandaşlarının, örneğin Afganistan veya Kuzey Afrika ülkeleri vatandaşlarının Türkiye'ye iadelerinin ardından ülkelerine gönderileceğini, bu masrafları da AB'nin karşılayacağını ifade etti.
‘ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI BİR ŞEY YAPMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL'
Türkiye ile AB arasında sığınmacılar konusunda ‘prensipte' anlaşmaya varılmasının ardından uluslararası örgütler çekincelerini dile getirmiş, Uluslararası Af Örgütü ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, uluslararası hukukta yer alan ‘sığınma hakkına' engel olunmaması gerektiğini vurgulamıştı.
Dışişleri yetkilisi ise bu eleştirilerin temelsiz olduğu görüşünde. Gazetecilerin bu eleştirileri hatırlatması üzerine yetkili şöyle konuştu:
"Biz insan hakları örgütleriyle, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile işbirliği yapıyoruz. Onların da bizimle bu konuda temaslarımız var. Biz de uluslararası hukuktan doğan haklar nelerdir, onları inceliyoruz. Bizim uluslararası hukuka aykırı bir şey yapmamız söz konusu değildir. Şu anda binlerce insan düzensiz bir şekilde ve çok tehlikeli bir şekilde Türkiye sınırlarından Ege üzerinden Yunan adalarına gitmeye çalışıyor. Her gün çok sayıda insan ölüyor. Biz bunu durdurmak istiyoruz. Bunu durdurmak için de ne gerekirse hukuki zemin içinde yapmak istiyoruz. Bunu tek taraflı değil Yunanistan ile birlikte AB ile eşgüdüm içinde yapmak istiyoruz. Ortada bununla ilgili bir metin, bir mutabakat yok. Şimdi bu konuda ülkeleri suçlamanın bir zemini olduğunu ben düşünmüyorum. Ortada bir metin yokken metin görmeden itiraz etmenin anlamı yok."
Türkiye'nin ‘bire bir' formülünü hayata geçmesi durumunda AB ile anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra kaçak yolla Avrupa'ya geçen her Suriyeli Türkiye'ye iade edilecek, buna karşılık bir Suriyeli de yasal yollarla bir AB ülkesine mülteci statüsüyle kabul edilecek. Bu yolla Türkiye'deki Suriyeli sayısının artmaması hedefleniyor. Dışişleri yetkilisi, Türkiye'nin hedeflediği gibi geçişlerin ‘sıfırlanması' durumunda da Suriyelilerin Avrupa ülkeleri için yasal iltica taleplerine destek olacağını bildirdi.
‘TÜRKİYE VİZESİZ AVRUPA İÇİN GEREKLİ ŞARTLARDAN ÜÇÜNÜ KARŞILAMAKTAN UZAK'
Türkiye'nin şartlarından biri olan Haziran sonunda Türk vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilmesi de tartışılan konuların başında geliyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, vizesiz seyahat için Türkiye'nin 5 başlık altında toplanan 72 şartı yerine getirmesi gerektiğini hatırlatmış, Başbakan Ahmet Davutoğlu da gerekli yasaların Mayıs'a kadar çıkartılması için muhalefete çağrıda bulunmuştu.
Gazetecilere bilgi veren Dışişleri yetkilisi, 72 şarttan 19'unu yerine getirildiğini, Türkiye'nin ‘karşılamaktan uzak' olduğu şartların 10'dan üçe indirildiğini belirtirken ‘karşılamaktan uzak' olunan üç konunun ise ‘Kişisel verilerin korunmasının AB standartlarına uygun olması', ‘Europol'le operasyonel işbirliği anlaşması imzalanması' ve ‘Üye ülkelere ayrımcı olmayan vize politikası uygulanması' olduğunu ifade etti.
Türkiye ile AB'nin anlaşma sağlaması ve Haziran sonunda vizelerin kalkması durumunda mevcut Türk pasaportları ile AB ülkelerine gidiş ise mümkün olmayacak. Yakın zamanda değişen Türk pasaportları AB ülkelerinin kullandığı pasaportlarla aynı standartlarda olmadığı için vizesiz Avrupa için mevcut pasaportların değişmesi gerektiği ortaya çıktı. Dışişleri yetkilisi, vatandaşların mevcut pasaportlarını geçerlilik süresi dolana kadar kullanmasında bir engel olmadığını ancak AB ülkelerinin vizesiz seyahat için yeni biyometrik pasaport şartı koşabileceğini, bu nedenle vizesiz seyahatin hayata geçmesi durumunda AB ülkelerine vizesiz seyahat için pasaportların yenilenmesi gerekeceğini belirtti.