Toplantının ardından konuşan Lavrov, "Paris ve Berlin, Donbass'ta haziranda seçim yapılmasını önerdi. Bu öneriyi desteklemeye hazırdık. Ancak Ukrayna, bu konuda ısrarcı olunmamasını talep etti. Dolayısıyla fikir birliği sağlanamadı" ifadelerini kullandı.
Donbass'ta seçim yapılması konusunun detaylı bir şekilde ele alındığını kaydeden Lavrov, şu değerlendirmelerde bulundu: "Minsk anlaşmalarının siyasi boyutları üzerinde durduk. Donbass'ın özel statüsü, anayasa reformu ve yerel seçimlerin yapılması gibi konuların birlikte yürütülmesi çerçevesinde Minsk anlaşmalarının geleceğini masaya yatırdık. Seçimlerin yapılabilmesi için öncelikle özel statü kanunu çıkarılmalı. İnsanların özgürce oy kullanabilmeleri için af ilan edilmeli. Bunun için ise anayasa reformu garantisi verilmeli. Liderlerimiz 2 Ekim 2015'te tüm bu konularda anlaşma sağladı ancak seçimlere hazırlık konusunda hiçbir adım atılmadı."
Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavel Klimkin de, "Gelecek seçim için ateşkes sağlanması gerekiyor. Güvenlik olmadan bir adım öteye gidemeyiz. Donetsk ve Lugansk'ta yerel seçimlerin önünü açacak kanunların hazırlanması için öncelikle ateşkes sağlanmalı. Bu bağlamda sahada cesur ve kararlı uluslararası bir bileşeni görmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Ukrayna'nın güneydoğusunda barış sağlanmasına yönelik çeşitli önlemlerin alınmasını öngören Minsk anlaşmalarının ilki 5 Eylül 2014'te, ikincisi ise 12 Şubat 2015'te imzalanmıştı. Minsk-2 Anlaşması'nın 11. maddesinde '2015 sonuna kadar Donetsk ve Lugansk'a özel statü tanıyan daimi yasanın kabul edilmesi kararlaştırılmıştır' ifadesi yer alıyor.
Minsk anlaşmalarındaki yükümlülüklerini geçen yıl yerine getirmeyen Ukrayna'nın bu yıl verdiği sözleri tutmasıyla Ukrayna'nın doğusundaki krizin sona erebileceği belirtiliyor. Bu doğrultuda Rusya, Almanya, Fransa ve Ukrayna'dan oluşan Normandiya Dörtlüsü'nün liderleri, 2015'in sonuna kadar uygulanması ve yürürlükten kalkması planlanan Minsk-2 Anlaşması'nın bu yıl da geçerli olmasına karar vermişti.