Muhafazakarlar'ın önemli isimlerinden biri olan Rızai, bir CIA ajanının seçimden önce başkent Tahran'a gelerek seçim sonuçlarını etkilemek üzere önemli faaliyetlerde bulunduğunu savundu.
Ülkede tartışma yaratan iddiayı Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) İran uzmanı Doç. Dr. Arif Keskin, RS FM'de yayınlanan 'Günaydın Türkiye' programında değerlendirdi.
Keskin, "Bunu reformculara karşı olanlar iddia ediyor, seçimden önce de 'reformcu adaylar İngilizler'in listesidir' diyorlardı. Bu, suçlamadan başka bir şey değil. Üstelik 'CIA'nın seçimlerde parmağı var' iddiası İran'ın kendi içinde de tepki çekti. Muhafazakarlar dahi bu iddiaya tepki gösterdi. Ki bundan önceki seçimlerde Tahranlılar muhafazakarlara oy vermişti, o zaman neden bu yorumlar yapılmadı. Ayrıca CIA'nin İran'da eğer bu denli nüfuzu varsa, o zaman İran rejimi iflas etmiş demektir" diye konuştu.
İRAN MECLİSİNDE İBRE REFORMCULARDAN YANA
Vefat etmesi halinde dini lideri seçecek olan Uzmanlar Konseyi'nin belirlenmesinde de eski Cumhurbaşkanı ve Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Başkanı Haşimi Rafsancani ile mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani meclise ilk sıralarda girmeyi başardı.
Katılım oranının yüzde 62'de kaldığı seçimlere göre, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'e yakınlığıyla bilinen Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) Başkanı Ahmed Cenneti ise 16 kişilik sıralamada sonuncu oldu.
'RUHANİ'NİN 2. KEZ CUMHURBAŞKANI OLMA YOLU AÇILDI'
Değerlendirmesine "Bu, net olarak Hasan Ruhani'nin kazandığı bir seçimdir" diyerek devam eden Arif Keskin, seçimden reformcu ve ılımlı kanadın zaferle ayrılmasının konjonktürel bir tarafının bulunduğuna da dikkat çekti. 2016 seçimlerinin Cumhurbaşkanı Ruhani açısından 2013 seçimlerinin bir devamı olduğunu söyleyen Keskin, İran toplumunun sandıktan yine 'değişim'den yana güçlü bir mesaj verdiğini belirtti:
Arif Keskin, batı dünyasıyla olumlu düzeyde siyasi ilişkiler kuramayan bir İran'ın iç siyasete yansımasının atlatılamayan ekonomik sorunlar ile yakalanamayan refah ve kalkınma düzeyi şeklinde olduğunu söyledi. Seçimin İran'ın dünyaya entegre olmasının değişim talep eden toplum tarafından onaylanması anlamı taşıdığını söyleyen ORSAM uzmanı, bu desteğin özellikle İran Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in siyasal özgüvenini artırdığına işaret etti.