Kılıçdaroğlu'nun TBMM Başkanı Kahraman'ın yeni anayasa çalışmalarına tekrar başlanmasına ilişkin gönderdiği mektuba cevaben yazdığı metin basın mensuplarıyla paylaşıldı.
Kılıçdaroğlu, yazısının başında, "14 Ocak 2016 tarihli yazımda ayrıntılı olarak ifade ettiğim, Anayasa çalışmasının, Türkiye'yi darbe hukuku ve onu tahkim eden düzenlemelerden arındıracak bir çalışmayla eşzamanlı yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştım. Bu bağlamda ilgili komisyonda, mevcut Anayasamızın ilk dört maddesinde ifadesini bulan kurucu ilkelerin korunması, kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve parlamenter sistem esasına dayalı bir Anayasa değişikliği hedefiyle yer alacağımızı bildirmiştim" ifadelerine yer verdi.
‘BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖNERİLERİNİN GÖLGESİNDE KALMASINA İZİN VERİLMEMESİNİ BELİRTMİŞTİM'
CHP'nin Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ve Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ile bu çerçevede komisyon çalışmalarında hazır bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Ancak bizzat Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından başlatılan Başkanlık Sistemi kampanyası, çalışmalarına yeni başlamış komisyonu gölgelemeye dönük bir faaliyet olarak öne çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa Mahkemesinin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin verdiği hak ihlali kararını tanımadığını ifade ederek yerel mahkemeyi bu karara uymamaya davet eden tutumu da tartışmanın sadece bir hükümet sistemi tartışması olmadığını ortaya koydu. Bu nedenledir ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın tutumu, doğrudan doğruya yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve demokrasi tartışmasını doğurmakta; daha işin başında parlamenter sistem ısrarımızın haklılığını da anlaşılır kılmaktadır."
Kılıçdaroğlu, 24 dönem parlamentosunda oluşturulan Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarına işaret ederek, "24. Dönem Parlamentosunda olduğu gibi, 26. Dönem Parlamentosunda temsil edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki üç partinin tercihinin parlamenter sistemden yana olduğu görülmektedir. Bu durumda hükümet sistemi tercihini başkanlık olarak ortaya koyan Adalet ve Kalkınma Partisi ile yürütülecek bir çalışmanın sonuç getirmeyeceği de açıktır" ifadesini kullandı.
'200 YILLIK SİYASAL BİRİKİM YOK SAYILIYOR'
CHP'nin, Anayasa'nın ilk üç maddesinde ifadesini bulan ve dördüncü maddeyle koruma altına alınmış olan çerçeve kurucu ilkelerin tartışıldığı, yaklaşık 200 yıllık siyasal birikim yok sayılarak parlamenter sistemden kopuşu öngören ve kişisel arzular etrafında şekillenen patronlu başkanlık rejimine kapı açan bir çalışmanın parçası olmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Anayasa Uzlaşma Komisyonuyla eşzamanlı ve irtibatlı çalışması koşuluyla, darbe hukuku ve onu tahkim eden mevzuatın temizlenmesine ilişkin çalışmanın ayrı bir komisyon tarafından yürütülmesi ve bu komisyonun da derhal kurulması hususu müzakere edilebilir. Arkadaşlarımız, başkanlığınızda gerçekleşen toplantılar sırasında, bunun mevcut komisyon içinde alt komisyonlar eliyle yürütülmesini önermişler, ancak diğer çözümleri de tartışabileceklerini ifade etmişlerdir.
Bu çerçevede mevcut Anayasamızın kurucu ilkeleri temelinde, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığını esas alan, parlamenter sisteme dayalı bir Anayasa yapımına katkı verebileceğimizi, bu doğrultudaki bir mutabakatın çalışmanın başlangıcında sağlanmasını da zorunlu gördüğümüzü ifade etmek isterim. Şayet bu konuda bir uzlaşma sağlanamıyorsa, Komisyonun; 24. Dönem Uzlaşma Komisyonunun üzerinde anlaştığı 60 maddeye yargıya ilişkin hükümleri de ekleyerek, azami bir ay içinde temel hak ve özgürlükler ile yargı bölümünü değiştiren bir paketi TBMM'ye sevk etmek üzere çalışma yapmasını öneriyoruz."