ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesindeki ‘Dünya Genelindeki Tehditler' başlıklı oturumun basın açık bölümünde Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Brennan, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey, Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Nicholas Rasmussen, Savunma İstihbarat Ajansı Direktörü Vincent Stewart ve Ulusal Güvenlik Ajansı Direktör Yardımcısı Rick Ledgett, komite üyelerinin sorularını cevapladı.
Oturumun gündeminde FBI ile Apple arasında yaşanan ‘şifre savaşı' öne çıktı. FBI Direktörü Comey, Apple davasının çok boyutlu bir konu olduğunu ve ‘görevi boyunca karşılaştığı en zor mesele olduğunu' ifade etti.
Comey, kendilerinin bu davayı çözmekten başka bir amaç gütmediklerini, ancak konunun hassasiyeti nedeniyle ‘kişisel gizlilik' endişelerini de anladıklarını dile getirdi.
‘MAHKEMENİN KARARI ÖNEMLİ'
Apple'ın dava sürecinde kendilerine yardımcı olduğunu ve şu anda ‘şifre' konusuyla ilgili uzlaşmayla bir yol bulmaya çalıştıklarını anlatan Comey, mahkemenin Apple'ın şifreyi kırması yönündeki kararının önemli olduğuna dikkat çekti.
‘KARAR TEK BİR TELEFONLA İLGİLİ'
Mahkemenin, Apple'dan, (ilgili telefonun şifresinin) belli sayıda tekrarından sonra içeriğin silinmesi ve her tekrar arasında belli bir süre beklenmesi fonksiyonlarının devre dışı bırakılmasını talep ettiğini hatırlatan Comey, "Bu kararın başka mahkemelerce nasıl yorumlanacağını şu anda bilmemiz mümkün değil. Ancak buradaki karar, sadece San Bernardino saldırganına ait tek bir telefonla ilgilidir" dedi.
‘YAZIŞMALARI OKUYAMIYORUZ'
IŞİD'in sosyal medya araçlarını çok etkin kullanabildiğine dikkat çeken Comey, "Birine bir kez ulaştıktan sonra şifreli uygulamaları kullanmaya başlıyorlar ve biz aralarındaki yazışmaları okuyamıyoruz" dedi.
FBI, Aralık 2015'te Kaliforniya'nın San Bernardino kentinde 14 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı düzenleyen teröristlerden Seyid Rıdvan Faruk'a ait iPhone'nun şifresini kırmak için Apple'dan yardım istemiş, ancak firma yardım etmeyi reddetmişti.