BirGün gazetesi yazarı Seray Şahiner’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için ‘üstün zekâlı’ ifadesini kullandığı için ‘hakaret’ suçundan ceza verildi. Şahiner, Bilal Erdoğan’a 2 bin 610 TL ödeyecek.
Eğitimde İslam dinine göre düzenlemelerin yapılması amacıyla yapılan toplantıdan sızan ve Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını, 7 Ağustos 2014 tarihli köşe yazısında eleştiren Şahiner hakkında dava açılmıştı. TÜRGEV’in de yöneticisi olan Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine açılan davadan ceza alan Şahiner, Sputnik’e yaptığı açıklamada, bu yönde bir karar çıkmasını hiç beklemediğini ve şaşkın olduğunu söyledi. Muhalif basın kuruluşları olayı “Bilal Erdoğan’a üstün zekâlı demeyin, cezası var” şeklinde nüktedan başlıklarla okuyucularına duyururken Şahiner, eleştiri sınırlarının giderek daraltıldığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yüzüklerin Efendisi filminin karakterlerinden Gollum’un ‘benzerliklerine’ ilişkin bir kolajı paylaştığı için doktor Bilgin Çiftçi’nin yargılanmasına da çok şaşırdığını söyleyen Şahiner, “O sırada benim de dava sürecim devam ediyordu. Burada sıkıntı, eleştiri eşiğinin göz korkutmak suretiyle buraya kadar düşürülüyor olması” değerlendirmesinde bulundu.
Yazıda hiciv yaptığını ve eleştiriye yer verdiğini belirten Şahiner, “Çok şaşkınım. Hem davanın açılmasına hem bu şikâyetin kabul edilmesine hem de bundan dolayı bir ceza çıkmasına. Çünkü ‘üstün zekâlı’ kelimesinin sözlük anlamı çok bellidir” dedi. İfadenin eleştiri özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki AİHM ve Türkiye’deki yargı organlarının kararlarını da mahkemeye sunduklarını belirten Şahiner, bunların dikkate alınmadığını kaydetti.
‘YAZININ İÇERİĞİNDEN RAHATSIZ OLDULAR’
‘ELEŞTİRİ SINIRI BURAYA KADAR DÜŞTÜ’
‘Üstün zekâlı’ ifadesinin hakaret olarak kabul edilmesine inanamadığını belirten Şahiner, gerçekte yazısında değindiği konu ve eleştirileri nedeniyle ceza aldığını savundu.
Şahiner “Ceza almamdan ziyade, eleştiri eşiğinin buraya kadar düşürülmek istenmesi. Çünkü ortada hakaretamiz bir laf yok sadece mevzu edilmiş bir durum var ve bu benim kişisel bir konum da değil. Bu toplumsal bir konu. Bahsedilen insanlar da göz önünde olan ve yetkileri olmasa da bu durumlarda söz söyleme hakkını kendinde gören insanlar” ifadelerini kullandı.