ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, basın brifinginde bombardımana Suudi savaş jetlerinin katıldığını doğruladı ancak jetlerin nereden kalktığı konusunda bilgi vermedi.
Söz konusu açıklama, Suudi uçaklarının İncirlik Hava Üssü'ne sevk edildiği yolundaki haberlerin hemen ardından yapılırken, özellikle Suudi Arabistan'ın diğer Körfez ülkeleriyle birlikte Türkiye üzerinden Suriye'de cephe açabileceğine ilişkin iddiaları da gündeme taşıdı.
RS FM'de yayınlanan Günaydın Türkiye programına katılan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi (USAK) Ortadoğu ve Rusya uzmanı Hasan Selim Özertem, Suudi Arabistan'la ilgili iddiaların stratejik bir hamle ya da ertelenen Cenevre müzakerelerinde bir pazarlık konusu olarak gündeme gelebileceğini söyledi.
‘DİPLOMATİK BİR ANLAŞMA YAPILMADI’
"Geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir Suudi Arabistan ziyareti oldu. Bu ziyaretlerden birine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da katıldı. Bu açıdan bakıldığında, böyle bir trafik varmış gibi görünüyor. Ancak diplomatik aşamanın dışında lojistik hususun da gündeme alınması gerekiyor. 150 bin kişilik bir orduyla büyük bir cephe açılacağı zaman gerçekte bunun altyapısının inşa edilmesi, geçiş güzergahlarının kontrol altına alınması, harekat ile ilgili gerekli hukuki düzenlemelerin de yapılması zorunluluğu var. Açıkçası buna dair elimizde kanıt bulunmuyor."
OLASI KARA HAREKATINDA ‘HALEP ETKİSİ’
Sahadaki kazanımların Şam’ın müzakere masasına oturma isteğini etkilediğini söyleyen Özertem, Halep kentinin özellikle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gibi radikal olmayan muhalif gruplar açısından stratejik bir merkez konumunda olduğunu, bölgede bu yönüyle stratejik üstünlüğün darbe yediğini söyledi:
"Halep'te muhaliflerin ciddi anlamda olumsuz yönde etkilendiği bir fotoğraf karşımıza çıktı. Konunun şu aşamada insani boyutu tartışılıyor. Türkiye sınırında rakamları 30 ila 70 bine vardığı söylenen sığınmacılar var. Ancak bu insanların kaderlerine ilişkin Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'de tartışmalar devam ediyor. Görünen o ki, Suriye’deki çatışmalar Cenevre masasında devam eden diplomatik görüşmelerin dışında kış aylarında sivil halkın da yaşamını doğrudan etkiler bir pozisyona gelmiş oluyor."