1992 yılından beri yerçekimsel dalgaların tespiti için çalışan ve dünyanın dört bir yanından bine yakın bilim insanının arasında yer alan Rus ekibin başındaki Vladimir Braginsky, kara deliklerin çarpışmasının ilk kez teoriden kanıtlanmanın ötesine geçtiğini belirterek, "Dünya'da da deneysel olarak yaşananlara şahit olduk" dedi.
RUS BİLİMCİLERDEN 'GÜRÜLTÜ' SORUNUNA ÇÖZÜM
Çözüm önerilerine rağmen, yerçekimsel olması ihtimal dahilinde olan dalgaları tespit etmek isteyen bilim insanlarının önüne ‘gürültü' sorunu çıktığını ifade ederek şöyle devam etti:
"Geçen bir araba, gökyüzündeki bir uçak ya da Dünya'nın kabuğundaki hareketler bile gürültüye sebep oluyor. Bütün bu gürültünün arasında sinyalleri tespit etmek ziyadesiyle zordu. Matematiksel ve teknolojik olarak bazı metotlar vardı ama bunlar çok pahalıydı."
‘We proved Einstein right!’ 100 years on, gravitational waves confirmed https://t.co/lrxMia3XPd pic.twitter.com/j4byXV8l02
— RT (@RT_com) February 11, 2016
"90'ların başında dalga boyu kayıplarını önlemek için kuvars sarkaçlar kullanmaya başladık" diyen Rusya Bilimler Akademisi üyesi Valeriy Mitrofanov, Moskova Devlet Üniversitesi'nden araştırmacıların da sesleri elimine etmek için dökme kuvars yerine safir kullanma önerisinde bulunduklarını belirtti.
RUS BİLİMCİLERİN ARAŞTIRMAYA KATKILARI
Öte yandan, Rus bilim insanları, yerçekimsel dalgaların ispatı sürecine sadece işlevsel önerilerle katkı sunmadı, aynı zamanda çığır açan teorik katkılarda da bulundu. 1962 yılında Sovyet fizikçiler Mikhail Gertsenshtein ve Vladislav Pustovoit, dalgaları gözlemlemek gerektiğini öne sürmüşler ve bu konudaki üretimleri çeşitli bilim dergilerinde yayımlanmıştı.
KARA DELİK ÖNERİSİ RUS ZELDOVİCH'TEN GELDİ
Gertsenshtein ve Pustovoit'in öne sürdüğü düşünceler, sonrasında Yakov Zeldovich tarafından da geliştirildi. ABD'li bilimci ve LIGO çalışmalarının öncülerinden olan Kip Thorne'a, yerçekimsel dalgaları yaratanın kara delikler olması gerektiğini söyleyen de Zeldovich'ti.
Yerçekimsel dalgaların ispatının ardından RT'nin sorularını yanıtlayan Thorne da, Rus ekibin çalışmalara katkısını ‘vazgeçilmez' olarak tanımladı. 1970'li yılların başında Braginsky ve ekibiyle çalışma fırsatı bulduğunu da ifade eden Thorne, ekibin başarısının altını çizdi.