RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Erbil eski Başkonsolosu Aydın Selcen ise Türkiye'nin alanda sıkıştığını belirterek, "Güvenli bölge olası değil" dedi.
Selcen "Ben bugün güvenli bölge konusunun gündemde olduğunu sanmıyorum. Rusya savunma sistemleri öncede karadan sonra da denizden konuşlandıktan sonra zaten imkânsızlaştı. Güvenli bölge, uçuşa yasak bölge oluşturmak demek, bu da hukuken bir savaş ilandır. Sahadaki gelişmelerde Rus Hava Kuvvetleri destekli Suriye hükümetinin Türkiye ile olan koridoru kapattığını görüyoruz. YPG'nin de batıdan doğru ilerleyişini de görüyoruz. Dolasıyla bugün askeri harekat ya da güvenli bölge sahadaki haraketlilik bakımından olası değil" diye konuştu.
Ankara'nın tavrının haklı olduğunu ifade eden Selcen şöyle devam etti:
"3 milyona varan mültecini nüfusu var Türkiye'de, bunun yüzde 10 kadarının kamplarda olduğu söyleniyor. Diğerleri kampların dışına yayılmış vaziyette. Kotasını doldurduğu açık. Türkiye'nin hem ABD'ye hem BM'ye gösterdiği tepkinin de anlaşılır bir tarafı var. Ancak bu siyasi koz olur mu emin değilim."
Bundan sonra yapılması gerekenler için de öneride bulunan eski Erbil Başkonsolosu, hem mültecilerin entegre sürecine değindi, hem de PYD ile diplomatik ilişkilere girilmesi gerekliliğinden bahsetti.
"Türkiye'ye girmiş olan mültecilerin geri dönmeyeceği bilinmeli. Bunların özellikle çocuklarını nasıl eğitileceği, yerleşeceği, nasıl sağlık hizmetlerinin karşılanacağı ve nasıl iş sahibi olacağı düşünülmeli. Esneklik göstermesi gereken taraf bence Suriye Kürtleri, yani PYD. PYD ile diplomatik olarak adım atılması gerekir."
'KÜRTLER YÜKSELEN YILDIZ, YA BİZ YA ONLAR ÇIKIŞININ KARŞILIĞI YOK'
Tanır şunları söyledi: "Amerika'nın yakın bir zamanda herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor. Bu talep zaten gerçek olamaz. Pozisyon net. 2016 başkanlık seçimi ile ilgili toplantılarda yeni adayların da üzerinde anlaştığı tek nokta Kürtlere daha fazla silah göndermek. Şu anda Kürtler Amerika'da IŞİD'e karşı savaşmalarıyla yükselen yıldız. Böyle bir ortamda Erdoğan, ABD'den Kürtleri terörist olarak görmesini istiyor. Bunu anlamak güç. Ankara ‘Türkiye gibi ülkeyi bırakıp kendi devletini kurmaya çalışan Suriye Kürtlerini seçecek hali yok' diye bakıyor. Tabii ki Türkiye'nin gücü Amerika için önemli. Ama Türkiye nereye gidecek? Rusya ile sıkıntısı var. AB ile durumlar iyi değil. Amerika Ankara'nın gidecek yeri olmadığının farkında. ‘Ya biz ya onlar şeklinde' bir retoriğin karşılığı yok."