Hürriyet gazetesinden Turan Yılmaz'ın haberine göre, Türkiye'nin 2011 yılından bu yana Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yaptığını, bunların yüzde 10'unun sığınmacı şehirlerinde, yüzde 90'ının da şehirlerde yaşamlarını sürdürdüğünü, sığınmacılar için 8 milyar dolara yakın insani yardım temelli harcamada bulunulduğunu belirten Üstün, "Hükümetimiz savaş gibi insan haklarını tamamen askıya alan durumlarda üst düzey bir hassasiyet göstermektedir. Baştan beri ‘açık kapı' politikasını istikrarla devam ettirmektedir. Ülkemizin vatandaşları da bu konuda hükümetimizle ortak bir duyarlılığı taşımaktadır" dedi.
Üstün, başvurusunda şu ifadeleri kullandı: "Örnek ve öneri olarak sunacağım, Kilis İli, Türkiye'nin güneyinde, Suriye'ye sınır bir şehrimizdir. Kilis şehri nüfusu: 129.000'dir ve neredeyse kendi kadar, 120.000 Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir dayanışma ve yardımlaşma vakası olarak tüm dünyaya örnek alınmalıdır. Akdeniz'de her gün mültecilerin yaşadığı dramla ve geçtiğimiz aylarda Aylan Kurdi isimli çocuğun kıyıya vurmuş cesediyle sarsılan dünya kamuoyu, Kilis'te yaşanan barış ve misafirperverlik olgusuna şahit olmalıdır. Dünya barışı için tarihin bu anında, sivil halkın, kendi mislinde bir kitleye kucak açması bizce en büyük ve etkileyici vakadır.
‘OSLO'YA GELDİKLERİNİ DÜŞÜNÜN'
‘KİLİS HALKI BARIŞ ÖDÜLÜNE LAYIK'
Barış düşüncesi; anlayış göstermek, misafir etmek, affetmek, bizzat kendi evinin kapısını muhtaç birine aralamak değil midir? Barış duygusu, kendine ait olanı koşulsuzca paylaşmak değil midir? Büyük bir barış destanı yazan Kilis halkının, dünyanın en prestijli ödülüne, Komiteniz tarafından verilen Barış Ödülüne layık olduğuna bütün samimiyetimle inandığımı ifade etmek isterim."