ABD Başkanı Barack Obama’nın terörle mücadelede yalnızca IŞİD’e odaklanmasını eleştiren iki düşünce kuruluşu, Kaide’nin Suriye’de faaliyet gösteren kolu Nusra Cephesi’nin Suriye ve Batı için IŞİD’den daha büyük bir tehlike olduğunu savundu. Bu kuruluşların ortak kaleme aldığı raporda Nusra'nın IŞİD'in ortadan kaldırılmasını dört gözle beklediği, böylece küresel cihat için kendisini harekete geçeceği öne sürüldü.
Savaş Çalışmaları Enstitüsü ve Amerikan Girişim Enstitüsü’nün raporu, Nusra Cephesi’ni tüm terör örgütleri içinde en büyük uzun vadeli tehdit oluşturan grup ilan etti. Rapora göre Kaide kendisine az çok bağımlı gelişen ya da tamamen biat etmiş olan yerel muhalif gruplarla artarak büyüyen ortaklık ağı kurdu. Bu sebeple ABD ve Avrupa’yı Kaide saldırılarından korumayı hedefleyen stratejilerin en büyük önceliklerinin Nusra’nın yenilip yok edilmesi olması gerektiğinin savunulduğu raporda şu iddia da yer aldı: “Nusra Suriye’deki ılımlı muhalifleri güçsüzleştirdi ve diğer Sünni muhalefet gruplarının içine sızdı. Bu yüzden IŞİD’in yok edilmesinden ve hükümetinden düşmesinden faydalanmaya hazır bekliyor.”
Öte yandan ‘IŞİD’in zayıf noktalarının’ Nusra’da olmadığı savunulan raporda Nusra’nın insanları kendisine katılmaya zorlamak yerine onlara ‘dostça davrandığı’ ifade edildi. Raporu kaleme alanlar, Nusra’yı IŞİD’den daha tehlikeli yapan bir diğer şeyin ise IŞİD’in varlığını açıkça ortaya koyması ama Nusra’nın gizli kapaklı hareket etmesi olduğunu savundu.
Nitekim Fred Kagan her iki örgütün de Batı’daki Müslüman topluluklar içine konuşlanıp ABD’ye saldırmak için beklediğini ama IŞİD’in daha çok 'parladığını' yazdı. Nusra’nın kendini sessizce Suriye halkı ve muhalefeti içine dahil ettiğini belirten Kagan, “IŞİD düşer düşmez üstündeki küresel cihat örtüsünü kaldırmak için tetikte bekliyor” dedi.
Bu bağlamda ABD’nin IŞİD odaklı stratejisine eleştiri getirildiği raporda Nusra ‘Suriye’de yürütülen stratejinin neredeyse başarısızlığa uğramasına neden olacak bir sorun’ olarak niteledi.