Güvenlik güçlerinin PKK'nın şehir yapılanmalarına karşı 15 Aralık'ta bazı ilçe ve mahallelerde başlattığı operasyonlar devam ederken, gerek operasyon gerekse PKK'nın eylemlerinden sivil halk da zarar görüyor.
‘200 KADAR SİVİL ÖLDÜ'
"Operasyonlar sivil halkı da hedef alan bir hale dönüştü" diyen Demirtaş, operasyonların ve PKK'nın silahlı eylemlerinin siyasi çözüm arayışını zora soktuğunu kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
‘AVRUPA'DAKİ MÜLTECİ SORUNUYLA BAĞLANTILI'
"Barış süreci konusunda uluslararası toplumun hem PKK hem de Türk hükümetine açık şekilde ateşkes ve sağlıklı müzakereye dönüş çağrısı yapması ve bunu ısrarlı şekilde tekrarlaması lazım. Uluslararası toplumun bu konuda yeterince baskı oluşturmadığını düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'deki iç barış sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir konu değil, Suriye sorunu ve Avrupa'daki mülteci sorunu ile doğrudan bağlantılı."
PKK ile hükümet arasında yaklaşık 2,5 yıl sürdürülen çözüm süreci Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın deyimiyle geçen yıl ‘buzdolabına kaldırılmıştı'.
Demirtaş, uluslararası toplumun çözüm için daha çok baskı uygulaması ve tarafları müzakerelere çekmek için ısrarcı olması durumunda müzakerelere dönüşün mümkün olabileceğini kaydederek, "Yoksa giderek derinleşen ve yaygınlaşan bir savaş gerçeği ile karşı karşıya kalırız" diye konuştu.
Bölgedeki sivil ölümler için gerek Avrupa gerekse Türkiye'den heyetlerin oluşturulup inceleme yapmasını önerdiklerini ancak bunun kabul edilmediğini belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
"İddiaların netleşmesi için bağımsız, tarafsız bir soruşturma istiyoruz. Ama hükümet ısrarla soruşturmadan kaçıyor. PKK'nın yol açtığı sivil ölümler varsa bunların da ortaya çıkmasını istiyoruz."
‘OTONOMİYİ SADECE GÜNEYDOĞU İÇİN SAVUNMUYORUZ'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin ısrarlı olduğu başkanlık sistemi ile kendilerinin demokratik özerklik talebinin bir araya gelip gelemeyeceğinin sorulmasına karşılık Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bu iki konu birbiriyle tamamen alakasız, çünkü biz sadece Güneydoğu için savunmuyoruz otonomiyi. Türkiye'nin genel yönetim şeklinin değişmesi, yeniden yönetim modellerinin Türkiye'nin genelinde uygulanması gerektiğini savunuyoruz. Bizim için başkanlık da, parlamenter sistem de veya yerel yönetim de demokrasiyle bağlantılıyken anlamlıdır. O nedenle herhangi bir tek adam rejimi, otoriter rejimi desteklemek asla olamaz."
Demirtaş, AK Parti'nin çalışmalarına yakında başlayacak olan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na nasıl bir teklifle geleceğini bilmediklerini de belirterek, "Bütün partiler kendi tekliflerini sunduktan sonra tartışmalar başlayacak ve herkes kendi görüşünü savunacak. AKP eğer bir tek adam sistemi üzerine kurulu ve hiçbir şekilde demokrasi içermeyen bir model önerirse bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
TBMM'de grubu bulunan dört partinin de temsili ile yeniden oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun gelecek hafta ilk toplantısını yapması öngörülüyor.
BM'nin Suriye sorununun çözümü için yarın Cenevre'de yapacağı görüşmelere PYD'nin davet edilmemesini de değerlendiren Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bütün tarafların masada olması lazım ve IŞİD'e karşı en etkili başarıyı elde etmiş olanlar PYD etrafında toplanmış olan güçler ve ağırlıklı olarak Kürtlerdir. Bu gerçeği kabul etmeden Cenevre'de çözüm aramak boşa kürek çekmektir."
Cenevre'de yapılacak Suriye barış görüşmelerine Suriyeli Kürtlerin başlıca siyasi partisi PYD Türkiye'nin itirazları nedeniyle davet edilmemişti.
‘PYD DÜŞMANLIĞI KÜRT DÜŞMANLIĞINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA'
Demirtaş, Türkiye'nin PYD'ye karşı olumsuz tavrını hatalı gördüklerini belirterek, "PYD düşmanlığı Kürt düşmanlığına dönüşmüş durumda. Türkiye bu konuda objektif düşünemiyor, tepkisel reflekslerle geleceği doğru olmayan bir dış politika uyguluyor" dedi.