Müslüman göçmenlere yeni tehdit: Domuz eti köfte

Danimarkalıların geleneksel yemeklerinden domuz eti köfte, göçmen akınına karşı silah olarak kullanılıyor. Danimarka'da köftenin anaokulu menüsüne dahil edilmesi konusu açık oylamaya sunuluyor. İlk adım, Randers kenti yönetiminden geldi. Belediye meclisinde yapılan oylamada 15'e karşı 16 oyla domuz eti köftenin anaokulu menüsüne dahil edilmesi kararı alındı.

Yöneticiler, tüm Danimarkalıların ulusal kimliğini koruması için çocukluğundan geleneksel yemeklere ve domuz etine alışması gerektiğini savunuyor. Ancak ülkenin Müslüman nüfusu buna karşı. Haklarının çiğnendiğini savunan Müslümanlar protesto için sokaklara çıkmaya hazır.

'NE KADAR FAZLA DOMUZ, O KADAR AZ MÜSLÜMAN'

Danimarka'nın sağcı Halk Partisi, kararın gerçek amacını saklamıyor bile. Partiden yapılan açıklamada, "Söz konusu çocukların sağlığı veya Danimarka'nın geleneksel köftenin geleceği değil, Avrupa'nın İslamlaşmasına asla boyun eğmemektir. Ne kadar fazla domuz, o kadar az Müslüman" denildi.

Halk Partisi'nin Sözcüsü Martin Henriksson, "Danimarka'nın gıda tüketimi kültürünün yasaklanması kabul edilemez. Buna Danimarka'nın çocuk kurumlarında domuz eti dahil. Sırada ne var? Danimarka Halk Partisi, çocuk yemekleri dahil Danimarka kültürünün tanıtımı için ulusal ve yerel düzeyde çalışıyor. Bu, İslam kurallarına ve Danimarka çocuklarının ne yemesi gerektiği konusunda yanlış anlayışa karşı mücadele ettiğimiz anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

'AVRUPALI ÇOCUKLARI GÖÇMENLERE KARŞI KORUYACAK'

Danimarka'da ‘köfte savaşı' ilk değil. Geçen yıl, aşçılık okulunun bir Müslüman öğrencisi domuzun tadına bakmaya zorlanırken olay mahkemeye taşınmıştı. Mahkeme, öğrencinin ailesine 6 bin euro tazminat ödenmesi kararını vermişti.

Bu arada domuz etinin Avrupalı çocukları göçmenlere karşı koruyacağına Danimarka dışında diğer ülkelerde de inanılıyor. Fransa'nın  Chalon-sur-Saone kentinde, okul yemekhanelerine domuz etine alternatif sunulmaması zorunluluğu getirildi. Buna göre, örneğin Pazartesi sığır etine alternatif olarak hindi eti, Salı günü tavuk etine alternatif olarak balıketi sunulurken, Çarşamba günü sadece domuz eti var. İstemiyorsan, buharda pişmiş sebze ye.

'YA KURALLARA UY YA DA EĞİTİMSİZ KAL'

Rusya'nın Din ve Toplum analiz merkezinin başkanı Aleksey Grişin, konuyla ilgili şu yorumda bulundu:

"Önce hoşgörülü karşılama vardı, yani kollarını açarak çocukları sınıflara alıyorlardı. Ebeveynleri, çocuklarımıza domuz eti yedirmeyin, duvarlardaki haçları indirin, namaz için oda ayırın gibi taleplerde bulunmaya başlayınca da durumu yeniden değerlendirmeye başladılar. Bu eğilim, göçmen çocuklar ile ebeveynlerin davranışına yönelik öfkenin işareti. Kurallarımıza göre yaşamak istemiyorsanız eğitimsiz kalırsınız, demeye getiriyorlar."

'MÜSLÜMAN OKULLARIN POPÜLERLİĞİ ARTAR'

Daha rasyonel düşünen politikacılar, eğitim alanında aşırı agresif politikanın karşı tepebileceğini savunuyor. Müslümanların domuz eti yemeğe başlamayacağı, ama Avrupa'da Müslüman okulların popülerliğinin artabileceği ifade ediliyor. Bu durumda entegrasyon söz konusu olamaz. Avrupa genelinde bu tür okullar defalarca müfettişlerin dikkatini çekti. Birkaç gün önce Doğu Londra'da zengin ailelerin çocuklarının gittiği özel Müslüman okulunda, Avrupa kanunlarına aykırı kitaplar tespit edildi. Kitaplarda, erkeklerin kadınları nasıl cezalandırması, zina yapanın taşlanması gerektiği anlatılıyordu.

'İNGİLİZLER DE DURUMDAN HOŞNUT DEĞİL'

Grişin, bu konuyla ilgi de şunları söyledi: "Onlar, çocuklarını yerel okullara göndermiyor. Onları evlerinde veya etnik okullarda eğitmeye çalışıyorlar. En agresif davranış biçimi ise okul dönemi gençlerde görülür. Avrupa kanunları, reşit olmayanlar için çok düşük düzeyde ceza öngörüyor. Bu yüzden aşırılık yanlıları da reşit olmayanları kullanmaya çalışıyor."

İngiliz yönetimi muhtemelen bu yüzden tavize karar verdi. Okullarda, Müslüman çocukların oruç nedeniyle kendilerini bitkin hissettikleri ve bu yüzden bilgilerini doğru dürüst sergileyemedikleri gerekçesiyle Ramazan ayına denk gelen sınavlar ertelendi. İngilizler elbette bu durumdan hoşnut değil. Ancak kimse isyan etmeyi düşünmüyor. Eğer şimdi taviz vermezlerse gençlerin İslamlaşması ve radikalleşmesi kaçınılmaz olacak.

'SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALACAKLAR'

Kazan Federal Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Bölge ve İslam Çalışmaları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Azat Ahundov, "Aslında Avrupa'ya, değişime hazır insanlar gidiyor. Geleneksel aileler evlerinde kalıyor. Geleneksel aileler, Avrupa'ya giderek din kanunlarını ihlal edeceklerini düşünüyor. Ancak Avrupa'ya gidenler nostalji artarken değişmeye başlıyor, zamanla daha fazla dine yöneliyor" diye konuştu.

Muhtemelen Avrupa ülkelerinin yöneticileri seçim yapmak zorunda kalacak; ya eğitim sistemine tam özgürlük vererek kapalı Müslüman okul sayısının nasıl arttığını izleyecek ya da tavizleri seçerek Ramazan yüzünden sınavları erteleyecek, okullara özel menü getirecek, tesettüre ve kapalı beden eğitimi derslerine izin verecek.