Elmas'a göre sığınmacı krizinde Avrupa üzerindeki baskı arttıkça, konunun aciliyet seviyesi de artıyor. Elmas, "AB, ortak ve kapsamlı politikalar üretme konusunda çok yavaş kaldığı için artık bundan sonra daha hızlı yol alması gerekiyor" dedi.
'SCHENGEN UYGULANABİLİRLİĞİNİ YİTİRDİ'
Schengen'in Avrupa bütünleşmesinin esas unsurlarından biri olduğunu anımsatan Fatma Yılmaz Elmas'a göre; terör olayları artıkça, Avrupa halklarının kaygılarını gidermek için popülist yöntemlere başvurmak zorunda kalınıyor.
Elmas, "Schengen Avrupa'yı avrupa yapan temel değerlerden biri. Şu anda göç çok fazla güvenlik perspektifi ile tartışılıyor. İçeride de terör olayları olmaya başladıkça, Avrupa halklarının kaygılarını da gidermek için popülist yöntemlere başvurmak zorunda kalıyorlar. Ya da daha çok güvenlik önlemleri almak, sınır kontrolleri getirmek konusunda bir yarışa giriyor Avrupa Birliği ülkeleri. Son dönemde de bu konuda dibe doğru bir yarış var Avrupa'da, bu da bir domino etkisi yaratıyor" diye konuştu.
'AVRUPA'YI ZOR BİR SINAV BEKLİYOR'
"Göçmenler, Schengen üzerinden daha kolay hareket edebilecekleri ülkelere yönelmek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla popülist baskılar, diğer ülkelerin de sınırlarda kontrolleri yeniden geri çağırmasına neden oluyor. Bu nedenle AB'yi zorlayıcı da bir sınav bekliyor. Bu sadece Schengen açısından değil, Avrupa bütünleşmesinin tamamı açısından zorlayıcı bir sınav. Çünkü ne kadar çok AB üyesi dikenli tel örerse sınırlarına Avrupa'yı diğerleri için çekici kılan, demokrasi, özgürlük temelindeki unsurları bir o kadar zedelenmiş hale gelecek. Yani AB'nin çekiciliği de kalmamaya başlıyor bir süre sonra. Ve bu, AB karşıtı yönelimlerin de aslında tartışmalarına zemin hazırlıyor, bu tartışmaları meşrulaştırmış oluyor."
'POPÜLİST BASKILAR, GÖÇMEN YANLISI POLİTİKALARI SINIRLANDIRIYOR'
"Almanya örneğinde de Başbakan Angela Merkel aslında bir denge kurmaya çalıştı. Ama bu onu iç politikada zora sokmaya başladı. Aslında insan hakları ile güvenlik dengesinin sağlanmış olması gerekiyor. Bir yandan güvenlik önlenmeleri alırken, bir yandan da göçmenlere insan hakları perspektifinden uzak bir muameleye maruz bırakamazsınız. Merkel bu açıdan açık kapı politikası izlemeye çalıştı ama göç, çok kompleks ve iç siyasete çok malzeme yapılan bir alan. Dolayısıyla belli bir aşamadan sonra genel eğilim göçmen yanlısı siyasetçilerin politikalarını da domine ediyor ve sınırlandırabiliyor."