Sputnik'e konuşan Avrupa Araştırmaları Enstitüsü analisti Milan İgrutinoviç "Avrupa'nın, göçmen akınının Avrupa Birliği sınırları dışına çıkmaması için Schengen bölgesini koruyacağını" söyledi. İgrutinoviç "Schengen bölgesi yalnızca 1995 yılında faaliyete geçmesine rağmen, Avrupa Birliği Schengen olmadan düşünülemez bir hale geldi. Schengen olmadan Avrupa 70-80'li yıllardaki Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dönüşürdü. Yani farklı ve çok daha zayıf entegrasyon potansiyeline sahip, daha az cazip olurdu. Güçlülük etkisi bu kadar olmazdı" dedi.
‘SINIR KONTROLLERİ SCHENGEN'İ KORUMAK İÇİN'
Schengen bölgesinin korunması için AB yetkililerinin sınır kontrollerini artırmaya çalıştığını söyleyen İgrutinoviç "AB yetkilileri Yunan adaları ve Türkiye ile olan sınırlardaki kontrolleri arttırmaya çalışacaklar. Mesele yalnızca bunun ne kadar başarılı olacağı. Bu yıl Sırbistan'a çok daha fazla göçmenin gelmesi bekleniyor. Belki geçen yıla kıyasla iki kat daha fazla göçmen gelir. Yunanistan nasıl bir tutum izleyecek, Türkiye göçmenleri kamplarda tutmaya çalışacak mı, yoksa ikisi de yalnızca gözlerini kapatıp onlara AB'ye gelmelerini mi söyleyecek? Önemli olan bu" diye konuştu.
‘AVRUPA GERİ ADIM ATIYOR'
Belgrad Üniversitesi'nden Doçent Doktor Milan Jovanoviç ise Schengen sisteminin AB'nin en temel ilkelerinden olduğunu belirtti.
Jovanoviç "Avrupa Birliği'nin en önemli özelliği üye ülkeler arasında sınır kontrollerinin olması. Şimdilerde çökmekte olan bu sistem, Avrupa için büyük sorun teşkil ediyor. Avrupa her zaman ‘daha az kontrol, daha fazla entegrasyon' prensibiyle hareket ederek ileriye doğru adım attı, ancak bugünlerde ‘sembolik olarak' geriye doğru adım atıyor. Bunun Avrupa'yı bir dağılma sürecine soktuğunu söyleyemem ancak ne olursa olsun bu büyük bir darbe" ifadelerini kullandı.