00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
DÜNYA HABERİ
11:05
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
15 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
BÖLGENİN KALBİ
19:05
84 dk
ÖZEL HABER
Sayıştay raporlarında kara delik: İlçe belediyelerinin beşte dördü yok
09:15
6 dk
ÖZEL HABER
İBB’nin Sayıştay raporundan çıktı: 642 araç nerede?
09:37
3 dk
ÖZEL HABER
Rus yönetmen Nikolay Lebedev İstanbul'da konuştu: Son filmimin çekiminde setteki üç kişi ölümden döndü
10:24
4 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
Türkiye neyi takip etti?
12:35
19 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
13:00
1 dk
HAFTA SONU HALLERI
Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
13:05
115 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik ‘mülteci’ eleştirisi haklı mı?

© REUTERS / Stefanie Loosçocuk, göçmen, yolcu, mülteci
çocuk, göçmen, yolcu, mülteci - Sputnik Türkiye
Abone ol
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile görüştükten sonra Ege Denizi üzerinden Türkiye’den Avrupa’ya geçen sığınmacıların sayısının hala çok yüksek olması nedeniyle Ankara’yı eleştirdi.

Halbuki bilindiği gibi Kasım ayında varılan anlaşmaya göre AB, Türkiye’ye parasal destek vermek amacıyla 3 milyar Euroluk bir fon kuracaktı. Ancak şu ana kadar ne böyle bir fon oluşturuldu, ne de Brüksel’den Ankara’ya para geldi. Ayrıca parasal desteğin ne zaman ve hangi miktarlarda geleceği de belirsiz.
Bu durumda AB’nin Türkiye’ye yönelik eleştirileri ne kadar haklı? AB tarafından Suriyeli mültecilere yardım sağlanması sürecini hızlandırmak için Ankara ne gibi yollara başvurabilir?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı ve Radyosu’na konuşan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan şu değerlendirmelerde bulundu.

​Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum. Devletlerin mülteciler üzerinden çeşitli siyasal çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışmalarını eleştiriyorum. Çünkü mülteciler insandır ve hakları vardır. Mülteci sorununun siyasete alet edilmesi mültecilerin Avrupa’ya akın etmesinin yolunu açtı. AB, mülteciler Avrupa’ya gelmesin diye Türkiye’ye çeşitli tekliflerde bulundu. İşte bunlardan bir tanesi, 3 milyar Euro’luk para yardımıydı.

Macaristan - sığınmacı - göçmen - sınır - Sputnik Türkiye
GÖRÜŞ
AK Parti'den sığınmacı raporu: Mülteci krizi AB'yi birleştirmekten çok bölüyor
Tabi ki, eğer siz böyle bir şey yaparsanız, yani para karşılığı mültecilerin gelmesini engellemek için Türkiye ile ilişki kurarsanız, bu tip sorunlarla karşı karşıya kalırsınız. Ben burada hem Türkiye’yi eleştiriyorum hem de Avrupa Birliği’ni. İkisinin de meseleye bakışı oldukça problemli ve insan haklarına aykırı. Fakat şunu söyleyeyim. Suriye’deki iç savaşın bu noktaya gelmesinin sorumlusu, Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri ve Avrupa Birliği’nin tutumudur. Suriye rejimiyle pekala masaya oturup barışçıl çözümler daha önceden bulabilirlerdi ve mülteci krizi bu kadar büyük bir sorun haline gelmeyebilirdi. Ama bunu yapmadılar. Beşinci yılına girmiş bir iç savaştan kaçan mülteciler üzerinden birbirlerini eleştiriyorlar. Ben burada her iki tarafın tutumunun da doğru olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum.

Dün Türkiye Bakanlar Kurulu toplantısı sonucunda Hükümet Sözcüsü bir açıklama yaptı ve şu anda Türkiye’de kaçak olarak çalışan Suriyelilere çalışma izni verileceğini söyledi. Yani bizim Hükümetimiz Türkiye’de kalan Suriyelilerin uzun süreli olarak Türkiye’de kalacağını düşünüyor ki, böyle bir çözüm arıyor şu anda. Çünkü Suriye iç savaşı bitmeden ve iç savaş bittikten sonra da Suriye yeniden normalleşmeden bu insanların geri dönme şansı yok gibi gözüküyor. Anlaşılan, en az birkaç yıl daha Türkiye’de kalacaklar.
Şimdi Türkiye öncelikli olarak halen 250 binden fazla insana barınma hizmeti veriyor. Bunun bir maliyeti var. Bunu daha fazla ne kadar sürdürebilir, bilmiyorum. Çünkü bunun için paraya ihtiyacı var. Yaklaşık 2 milyon civarında insan da kendi kaderine terk edilmiş durumda. Parası olan ev kiralıyor, olmayan çeşitli barınma merkezlerinde veya sokaklarda kalıyor veyahut da Ege Denizi üzerinden Avrupa’ya gidip orada kendini kurtarmaya çalışıyor.

Mültecilerin toplumsal maliyeti de Türkiye’ye çok yüksek. Çünkü bu insanlar burada yeni bir hayat kurmak istiyor. Ama bu, ekonomik açıdan sürdürülebilir bir durum değil.
Türkiye’nin burada izlediği politikası nedeniyle bazı sorunlar var. Birincisi, biliyorsunuz Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Türkiye’de daha aktif olması gerekirdi. Türkiye bunu yapmadı. Ve Birleşmiş Milletler burada sadece üçüncü taraf pozisyonundadır. Yani bu kamplar BM kampı değildir. Birleşmiş Milletler’in denetiminde olan kamplar değildir. Dolayısıyla sorumluluğun tamamını Türkiye kendi üzerine almıştır. Böyle olunca Türkiye, Birleşmiş Milletler üzerinden de yeterli desteği alamamıştır.

Yunanistan sığınmacı çocuklar - Sputnik Türkiye
Rusya: Göçmen akını Avrupa’daki insani değerlerin ‘dikişlerini patlattı’
Türkiye, Sünni Araplara bu kampları açmış durumda. Yanılmıyorsam, sadece bir kampta Türkmenler var, bir kampta Kürtler var, bir kampta da Ezidiler var. Bunun dışındakilerin tamamı Sünni Araptır.

Türkiye, Suriye’de Sünni İslam anlayışına dayalı bir politika izlediği için aslında bu noktaya düştü. Yani bu, Türkiye’nin Suriye ile ilgili yanlış dış politikasının mülteciler bakımından yansımasıdır. Suriye’de bir Sünni müslüman anlayışına dayalı yeni bir devlet kurmaya kalkarsanız elbette ki Sünni Araplar sizin topraklarınıza gelecek. Siz de onlara bakmak zorunda kalacaksınız. Yani bunlar, bu siyasal politikanın yanlış sonuçlarıdır.

Bence Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı karara uyarak Suriye barış müzakerelerini desteklemesi ve Suriye iç savaşının hızla sona ermesini sağlayacak bir tutum alması gerekir. Şayet böyle bir politika izlerse Suriye’de daha hızlı bir şekilde iç barış sağlanabilir. Belki mültecilerin bir kısmı da bu şekilde geri dönebilir.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала