Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma devam ediyor. Baro Başkanlığı'nca oluşturulan ve 20 avukatın katıldığı inceleme komisyonu da soruşturma ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan çalışma kapsamında olay yerinde elde edilen tüm görüntü kayıtlarının birleştirildiği belirtildi. Diyarbakır Barosu yetkilileri, olayla ilgili bir simülasyon çalışması yaptıklarını kaydederek, olayın olduğu sokağın gerçek ölçüleri ile bilgisayar üzerinde muhtemel senaryoların değerlendirildiğini söyledi. Olayla ilgili muhtemel 4-5 senaryonun simülasyon ile canlandırılacağını belirten Baro yetkilileri, Mimarlar Odası ile birlikte olayın olduğu sokağın bir maketinin çıkarılacağını ve bunun üzerinden çalışmanın yürütüleceğini belirtti.
Tahir Elçi cinayeti ile ilgili şu ana kadar gözaltına alınan kimsenin olmadığını belirten Baro Başkanlığı, olay yeri inceleme çalışması sırasında 83 parça delil tespit edildiğini kaydetti. 83 numaralı delilin, Elçi'nin cesedinin düştüğü yere en yakın noktada olduğunu belirten avukatlar, polisin 43 parça delili aldıktan sonra güvenlik gerekçesiyle işleme son verdiğini açıkladı. 43 numaralı delilin olayın olduğu sokağın ortasına dahi yetişmediğini vurgulayan Baro Başkanlığı, elde edilen deforme mermi çekirdeğinin 16 numara ile işaretlendiğini ve Elçi'nin vurulduğu yerin çok uzağında bulunduğunu belirtti.
O POLİS ÜZERİNDE YOĞUN ŞÜPHE VAR
Olay yerinde hazırlanan delil krokisinin kendilerine verilmediğini kaydeden Baro yetkilileri, olay yerindeki görüntülerden tespit edilen ve bir tanığın da teşhis ettiği İstihbarat Şubesi'nde görevli polis üzerinde yoğun şüphe olduğunu vurguladı.
Hazırlanan olay tutanağında ateş eden polislerin adının dahi geçmediğini ifade eden Baro yetkilileri, 25 polisin silahına el konulmasına rağmen, sokaktaki polislerin silahına el konulmadığını kaydetti. Mermi çekirdeği bulunmadığı müddetçe faili bulabilmenin imkânsız olduğunu vurgulayan avukatlar, orada silah sıkan her polisin şüpheli olması gerektiğini kaydetti. Görüntülerden tespit edilen istihbarat polisinin olayın ilk gününden beri gizlendiğini veya gizlenmesi için çaba sarf edildiğini öne süren avukatlar, tanık ifadeleri ile bir şarjör boşalttığı belirtilen bu polisin olağan şüphelilerin başında geldiğini söyledi. Aynı polisin 12 gün boyunca ifade vermediğini, olay yeri tutanağına imza atmadığını ve daha sonra tanık olarak ifadesinin alındığını belirten avukatlar, emniyetin olay günü ile ilgili görev listesinin de kendilerine verilmediğini ifade etti. İstihbarat polisinin ifadesinde olaydan sonra yaralıyı sokaktan çıkardığını söylediğini belirten avukatlar, görüntülerde ise aynı polisin ortaya çıkmasından önce yaralının götürüldüğünü tespit ettiklerini söyledi.
Diyarbakır Barosu inceleme komisyonunun üzerinde yoğun şüphe olduğunu söylediği İstihbarat Şubesi'nde görevli polis memuru da Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdi. Tanık olarak ifadesi alınan polis memuru olay günü Tahir Elçi'nin yapacağı basın açıklamasını izlemekle görevli olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Açıklamadan sonra Balıkçılarbaşı istikametine yürüdüğüm sırada, Tahir Elçi ile aramda 7- 8 metre mesafe bulunduğu anda tek el silah sesi duydum. Peşinden seri bir şekilde silah sesleri gelmesi üzerine hemen sağ tarafımda bulunan ilk gördüğüm ara sokağa girdim. Silah sesleri biraz kesilir gibi olunca, sokağın başına gelerek yaralı polis memurunu gördüm. Durumunun nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyleyince tamam anlamında kafa işareti yaptım. Devamında zırhlı kobra aracı geldi. Kim olduğunu bilmediğim bir kişinin ‘Sokağı boşaltıyoruz' diye bağırdığını duydum. Bulunduğum sokaktan çıkarak sağa- sola baktım. Ben kesinlikle silah kullanmadım. Başkasına ait herhangi bir silahı da kullanmadım. Elçi'nin vurulduğu anı ve yere düşme anını görmedim."