Rusya ile Türkiye arasında yaşanan uçak krizinin ardından Rusya’nın açıkladığı ekonomik yaptırımlardan en çok etkilenecek şehir olan Antalya’nın iş dünyasının temsilcileri, üstesinden gelinemeyecek bir durumunda olmadıklarını ancak krizin kısa sürede çözülmesini umut ettiklerini belirtti.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Sputnik’e yaptığı açıklamada “Alternatif pazar bulmak mümkündür, biz ‘Rusya’ya göndermezsek yandık bittik öldük’ deme durumunda değiliz. Fakat bizim dileğimiz bu 25 yılda oluşturulmuş karşılıklı ticaretin ayakta kalması” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, ekonomik yaptırımların Antalya’yı Rusya ile olan yakın ilişkisi nedeniyle bir miktar zarara uğratacağını ancak Türkiye’ye çok ciddi zarar vermeyeceğini ifade ederek “Türkiye de, Antalya da etkilenecek, bunun karşılığında Rusya da etkilenecek tabii. Sadece Antalya’nın veya Türkiye’nin etkilenmesi önemli değil. Bizim açımızdan Antalya’nın etkilenmesi önemli ama biz ne kadar etkileniyorsak Rusya da en az bizim kadar etkilenecek” dedi.
EN FAZLA İHRACAT RUSYA’YA
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise Antalya’daki çiftçilerin uçak krizinden doğan zararlarının devlet tarafından karşılanmasını istedi.
Rusya’ya ait savaş uçağının Suriye sınırında Türkiye tarafından düşürülmesinin ardından Rusya’nın açıkladığı ekonomik yaptırımların en fazla etkileyeceği şehirlerin başında Antalya yer alıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Rusya ile Türkiye arasında 2014’teki dış ticaret hacmi 31.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ticaret hacminin 25.3 milyar dolarlık bölümünü Türkiye’nin Rusya’dan ağırlığını doğalgazın oluşturduğu ithalat oluştururken Rusya’ya 2014’te 5.9 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirildi.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin verilerine göre Antalya, Burdur ve Isparta’nın oluşturduğu Batı Akdeniz Bölgesi 2014 yılında 1.6 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatın 346 milyon dolarlık tutarı Rusya’ya yapıldı. Bu verilere göre 2014 yılında Batı Akdeniz bölgesinin en fazla ihracat yaptığı ülke Rusya oldu ve bu bölge ihracatının yüzde 21’i Rusya’ya yapıldı.
'GÜMRÜK KAPATMA EYLEMİ DERİNLEMESİNE ETKİLEDİ'
Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı ihracatının önemli bir bölümünü yaş meyve, sebze ve narenciye oluşturuyor. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin Yaş Meyve ve Sebze Sektörü Türkiye Geneli Değerlendirme Raporu’nda yer alan verilere göre 1 Ocak-30 Kasım 2015 tarihleri arasında Türkiye’den Rusya’ya 741 milyon dolar değerinde yaş meyve, sebze ve narenciye ihracatı gerçekleştirildi. Rusya’ya yapılan ihracat, Türkiye’nin toplam yaş meyve sebze ihracatının yüzde 42’sini oluşturuyor.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin verilerine göre 1 Ocak-30 Kasım 2015 tarihleri arasında Antalya, Isparta ve Burdur’u kapsayan Batı Akdeniz bölgesinden 421 milyon 79 bin dolar tutarında yaş meyve, sebze ve narenciye ihracatı gerçekleşti. 421 milyon dolarlık yaş meyve sebze ve narenciye ihracatının 210 milyon dolarlık tutarı ise Rusya’ya gerçekleşti.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Antalya ile Rusya arasında turizmin yanı sıra tarım alanında da çok özel bir ilişki olduğunu belirterek “Biz Ruslar’la öyle bir özdeşleştik ki biz onların damak tatlarına göre üretimler yapmaya başladık. Bu ürünleri de onlar severek yemeye, tüketmeye başladılar. Hatta birçok yatırımcımız da bu ürünleri Rusya’da üretmeye başladı. Oralara da karşılıklı ortaklıklarla yatırımlar oldu ve ana pazar olarak da Rusya belirlenmiş oldu. Ve yapılan gümrüklerdeki kapatma eylemi —çok şükür açılmaya başladı- bizleri derinlemesine etkiledi. Çünkü burada Rusya’ya yönelik ürettiğimiz ürünler var” diye konuştu.
‘DİKENLİ SALATALIK ÜRETİCİSİ MAĞDUR’
Antalya’da neredeyse tamamı Rusya’ya ihraç edilen önemli miktarda dikenli salatalık üretimi yapılıyor.
Antalya Toptancı Hal Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Cüneyt Doğan dikenli salatalık üreticilerinin çok mağdur olduğunu ifade ederek “Salatalık üreticileri zaten zarar etti. Çünkü o dikenli salatalığı Rusya ve Ukrayna pazarı alıyor. Belki bir hafta 10 gün daha Ukrayna pazarı bu dikenli salatalığı çeker ama tırlar oraya yönelince Ukrayna pazarı da şişti” dedi. Salatalık üreticilerinin fidanlarını söküp yerine başka bir ürün ekip açığı kapatmaya çalışacaklarını kaydeden Doğan, “Zarar ederler ama ileriki zamanlarda bunu telafi ederler diye düşünüyorum” dedi.
Doğan, şu anda beklemede olduklarını ve yılbaşına kadar alınacak tedbirleri gözden geçireceklerini ifade ederek “Şu anda elimizde mal şişmiş, çöpe gidiyor değil, bir tek dikenli salatalık var, ucuz bir fiyattan turşuya gidiyor” dedi.
Haftasonu Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde ağırlıklı olarak dikenli salatalık üreten tarım üreticileri uçak krizinden dolayı ürünlerinin elde kaldığını belirterek bir eylem yapmıştı.
‘DEVLET ÇİFTÇİNİN ZARARINI KARŞILAMALI’
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise pazar olarak Rusya’ya tek taraflı bağlanmış durumda olduklarına dikkat çekerek “İhraç ettiğimiz malın yüzde 30-35’ini buraya ihraç ediyoruz” dedi.
Krizden etkilenmemek için pazar çeşitlendirmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirten Alp, “Artık pazar tek taraflı olmamalı. Hükümet bu işi düşünecektir, yeni pazarlar bulmamız lazım. Şimdi ortaya o çıkıyor. Devletimiz de bunun çalışmalarını yapıyor” dedi.
Alp, kısa vadede ise devletin krizden doğan zararlarını karşılamasını istedi: “Kısa vadede ne yapılabilir? Burada devletimiz şöyle bir karar alabilir; 19 ilçemize komisyonlar göndererek buradaki zarara bakılır, ne kadar vardır, nasıldır, bizim çiftçimizi ayakta tutabilecek şekilde desteklenmesinden yanayız. Sıcak para olarak tarımın desteklenmesinden yanayız. Kısa vadede çiftçimizi öldürmeyelim. Kısa vadede desteklenmek bizim çiftçimizin hakkıdır.”
‘ÜMİDİMİZ BİR AN ÖNCE BU İŞİN TATLIYA BAĞLANMASI’
Antalya’nın iş dünyasının temsilcileri yaşanan krizin “üstesinden gelinemeyecek bir durum olmadığı” kanısında ancak yine de krizin bir an önce son bulmasını ümit ediyorlar.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, krizin kısa vadede çözülmesini ümit ettikleri belirtirken “Kısa sürede çözümlenmesi bu olumsuzluğun derinleşmesine engel olacaktır. Bir kırgınlık çabuk geçer ama kavga çabuk geçmez. Biz bu kırgınlıklarımızın üstesinden gelmeyi becerebiliriz. Bu kırgınlık da diplomasi yoluyla çözülürse, kavgaya dönüşmeden, derinleşmeden, iki ülkenin yurttaşları zarar görmeden gitmesini diliyoruz” dedi.
Ekonomik yaptırımların Rusya’yı da etkileyeceğini belirten Çandır, şöyle konuştu:
“Rusya’da tüketilen 10 domatesten 4 tanesini Türkiye’den gönderiyoruz. Dolayısıyla bu Rusya açısından da hemen kapatılabilecek bir açık değil. İçerideki ekonomik tablolara olumsuz yansıyacağı gözleniyor. Dolayısıyla her iki halk da ülkeleri için her türlü fedakarlığı yapar, ama bu çok sağlıklı sonuçlar doğurmaz diye düşünüyorum. Ümidimiz bir an önce bu işin tatlıya bağlanması.”
DOSTLUK ÇAĞRISI
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin de krizin çözüleceğini umuyor. Antalya’nın Ruslarla özel bir durumu olduğunu, artık birçok Antalyalı ile Rus vatandaşlarının akrabalık ilişkilerinin geliştiğini belirten Çetin, liderlere itidal çağrısı yaparak şöyle konuştu: “Ama bu krizi artık ekonomik kriz değil, biraz daha diplomatik kriz olarak görmek gerekiyor. İki liderin biraz daha temkinli açıklama yapması gerekiyor. Biz iş alemi olarak özel sektör olarak kendi aramızdaki problemi çok üst seviyeye getirmeden çözeceğimizi düşünüyorum ben.”
Rus uçağının düşürülmesinden iki gün sonra Rusya’da aralarında Moskova, St. Petersburg ve Soçi’nin de aralarında bulunduğu 10 şehrin ticaret ve sanayi oda başkanlaına mektup yazarak dostluk çağrısı yaptığını anlatan Çetin, “Bizim dengimiz odalara bir işbirliği ve dostluk çağrısı yaptım. Bizim ilişkilerimizin bu tip şeylerden bozulmaması gerektiğini, bizim karşılıklı görüşmelerle birbirimize destek vererek bunu çözebileceğimizi söyledim. Çok gerilim olmadan umarım çözülür, beklentimiz o” dedi.