Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, MİT TIR'larının Suriye'ye silah taşıdığını ortaya koyan haber nedeniyle dün akşam tutuklanmaları, gazete binası önünde bugün protesto edildi.
Gazetenin İstanbul'daki binası önünde bir araya gelen binlerce kişi sık sık ‘Faşizme karşı omuz omuza' şeklinde sloganlar attı.
Gazete adına açıklama yapan İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay dayanışma için gelenlere teşekkür etti ve "Cumhuriyet gazetesi sizlerin de desteğiyle habercilik yapmaya devam edecek" dedi. Gazeteci —yazar Oktay Ekşi, Dündar ve Gül'ün tutuklanmasını "Az rastlanır bir kepazelik örneği" sözleriyle değerlendirdi. Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ise "Bu bir şeref madalyasıdır. Şimdi bu madalyayı ailece taktık" dedi.
Sputnik'e kararı değerlendiren Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, "Keyfi bir yönetim, keyfi bir adam var. Türkiye b.k çukurunda" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, hükümet aleyhine haber yapanlara, bu karar ile gözdağı verildiğini, basının iktidarın memuru olmadığını söyledi. Halkın öğrenme, bilgilenme hakkına darbe indirildiğini belirten Tanal, "Bir otoriter rejimin basamağını oluşturuyor bu karar. Hukuki değil, siyasi bir karar verildi. Alenileşmiş bir bilgiyi devlet sırrı sayamazsınız. Dünyanın hiçbir yerinde iktidarların işlediği suç, devlet sırrı sayılmamıştı.
Bakın bu MİT TIR'larının yakalandığı zaman, MİT'in böyle bir sevkiyat yetkisi yoktu. Bu sevkiyat yetkisi, olaydan üç ay sonra, kanun değiştirilerek verildi. MİT Müsteşarı ve Adalet Bakanı, TIR'ları yakalayan savcılara ‘kayıtsız olarak geçişine izin verin' diyor. Savcılar izin vermedikleri için şu an cezaevindeler.
Suç işlemek devlet sırrı sayılmaz. Yani o MİT TIR'larının içinde, silah yerine insan cesedi olsaydı ‘devlet sırrı' denilebilir miydi? Suçu isleyenler dışarıda cirit atıyor, haber yapanlar tutuklanıyor" dedi.
Kararı Sputnik'e değerlendiren bir diğer isim olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise, "Tutuklamaya sevk eden savcı ile kararı veren hakim hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerini ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerini bilerek ihlal ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduk" dedi. Feyzioğlu, MİT TIR'larının Suriye'ye silah taşımasının devlet sırrı sayılıp sayılamayacağı sorusunu ise yanıtsız bıraktı.
Hükümete muhalif çizgisi nedeniyle İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan ihraç edilen oyuncu Levent Üzümcü "Eskiden bu genel yayın yönetmenlerini öldürürlerdi. Aynı görüş artık devleti ele geçirdiği için içeri tıkıyorlar artık. Bir susturma yönetimi olarak bunu belirlediler kendilerine" dedi. Üzümcü, ülkede aklı, vicdanı hür insanların sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu ve mücadeleye devam edileceğini söyledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Uğur Güç de, Cumhuriyet gazetesi önünde, meslek örgütleri adına bir açıklama yaptı. MİT TIR'larının Suriye'ye silah taşıdığı haberi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Can Dündar'ı kastederek "Bu onun yanına kalmayacak, bedelini ödeyecek" dediğini anımsatan Güç " Bu karar ile gazetecilere ‘ya Tayyip Erdoğan'ın istediği gibi haber yapacaksınız ya da tutuklanmayı göze alacaksınız' mesajı verildi" dedi. Güç, gazetecilerin yılmayacaklarını ve daha fazla mücadele edeceklerini söyledi.