Deutsche Welle'de yer alan habere göre, İsveç'te terör korkusu artıyor. Özellikle Suriye'ye giderek, IŞİD saflarında savaşan militan İslamcı gençlerin geri döndüklerinde buraları da kan gölüne çevirmelerinden endişe ediliyor. Nitekim geçtiğimiz hafta bir terör zanlısının başkentte yakalandığının açıklanması üzerine ülkedeki gerginlik iyice tırmandı. İstihbarat birimleri Suriye'de savaş eğitimi aldığı ifade edilen zanlının bombalı eylem hazırlığında olduğunu tahmin ediyorlar.
Geri dönen IŞİD sempatizanlarının oluşturduğu tehlikenin hükümet de farkında.
Başbakanın terör zanlısının yakalanmasından sonra düzenlenen basın toplantısında sarf ettiği bu sözler, adeta ‘ulusa sesleniş' şeklindeydi.
‘HÜMANİZMİN KALESİ' İMAJI YIKILACAK MI?
Bugüne kadar yaptığı konuşmalarda İsveç'in dünyada açık bir toplum olarak bilindiğini sık sık tekrar eden, kendilerini ‘hümanizmin kalesi bir ülke' olarak görmek istediklerini sıklıkla dile getiren Başbakan, bu kez daha temkinli, daha çekimserdi. Sözlerinden anlaşılan, terörle etkili mücadele uğruna hümanizm konusundaki cömert tavırlardan taviz verileceğiydi.
Ortadoğu'da savaş eğitimi aldıktan sonra İsveç'e geri dönen 120 kişinin varlığı biliniyor.
Bundan birkaç hafta önce IŞİD'in pençesindeki bu kişilerin yeniden sosyal yaşama kazandırılması için planlar yapılıyor, projeler üzerine konuşuluyordu. Bazı politikacılar bu kişilere iş ve ev bulma konusunda yardımcı olunması gerektiğini ifade ediyorlardı.
Ancak gelinen son aşamada bu girişimlerin rafa kaldırıldığını söylemek mümkün.
Özellikle sosyal demokrat Başbakan Löfven, "İsveç'ten ayrılarak, başka ülkelere suç işlemeye gidenlere mesajımız açık. Geri döndüklerinde polis tarafından tutuklanıp, mahkemeye sevk edileceklerini ve cezalandırılacaklarını bilmeliler" diyerek, geri dönen IŞİD savaşçılarına destek olunmasına karşı çıkıyor. Bilakis cezai yaptırım uygulanacağını vurguluyor.
Geçen hafta tutuklanan ve ülke tarihinde ilk kez yüksek dereceli alarm durumuna geçilmesine neden olan kişi Irak kökenli. Savcılık, zanlının başkentte bir terör eylemi planladığı düşüncesinde. Zanlıya yardımcı olanların da arandığı gelen bilgiler arasında.
Terörle mücadele kapsamında güvenlik denetimlerinin artırılması, kamuya açık alanlara daha fazla kamera yerleştirilmesi ve internetin daha yoğun kontrol altında tutulması gündemde.
Ayrıca yoğun sığınmacı akını nedeniyle bir süre önce geçici olarak uygulanmaya başlayan sınır denetimlerine yaşanan bu durum karşısında 11 Aralık'a kadar devam edilecek.
Benzer endişe ve korkular komşu ülke Danimarka'da da yaşanıyor. Paris saldırılarından sonra Danimarka polisi de güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkardı.