Silvan Belediyesi Eşbaşkan Vekili: Diyaloğa girmeden su ve gazla müdahale ettiler

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde sokağa çıkma yasağı 10. gününde. Sokağa çıkma yasağına Batı'nın ilgisini çekmek ve yasağı protesto etmek için HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'li milletvekilleri ve Silvan'lılar biraraya geldiler, yasaklı mahallelere yürümek istediler. O anda müdahale geldi.

Müdahale sırasında Yüksekdağ'ın yanında bulunan Silvan Belediyesi Eşbaşkan Vekili Zuhal Tekiner, o anda neler yaşandığını RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında anlattı:

"Şiddetli bir müdahale oldu. Mahallelere girmeye izin vermediler. Yasaklı mahallede bulunan 3 vekil arkadaşımızın durumlarını hâlâ bilmiyoruz. İçerideki insanların ne halde olduğundan da haberdar değiliz. HDP'li 10 vekil bu yüzden yola çıktı. Ama oralara gidilemedi. Önlerine hemen TOMA konuşlandırıldı. Diyalog yolu olmadan, tazyikli su ve gazla müdahale ettiler. Figen Hanım ve bazı vekillerle ön saflarda olduğumuzdan tazyikli suyun ve plastik merminin hedefi olduk."

'HANİ GÖZYAŞI DİNECEKTİ?'

İnsanların yakınlarında haber almak istediklerini aktaran Tekiner, annelerin artık savaş istemediğini söyledi. Silvan'da hayatını kaybeden Süleyman Güleç için düzenlenen cenaze töreninde tanıyan tanımayan herkesin ağladığını belirten Tekiner şöyle konuştu:

"Hani gözyaşları dinecekti? Gözlemlerimden beni en sarsan da annelerin, tanıdık tanımadık herkesin arkalarından ağlamaları oldu.  Anneler cenazelerin önünde durarak gözyaşlarıyla ölümlerin olmamasını dilediler. Bu savaş ortamının bir an önce son bulmasını istediler. Hiçbir insanın cenazesini taşımak istemediklerini dile getirdiler. "

Aralarında Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu vekiller yasak kalkıncaya kadar bölgede kalacaklar. Tekiner içeride kalan 3 milletvekilinden de haber alamadıklarını söyledi.

GÖKTAŞ: VEKİLLERİN OLDUĞU GRUP HEDEF ALINDI

HDP'li 10 milletvekiline yapılan müdahale sırasında olayı takip eden gazeteci Kemal Göktaş ise Yüksekdağ'ın başının çok yakınından gaz kapsülü geçtiğini ve bir polisin hedef gözeterek ateşlediğini anlattı.

Göktaş, "Normal bir gösteri yürüyüşü olsa zaten hemen TOMA'larla müdahale ederlerdi; ancak bu kez farklı bir yöntem kullandılar. Ellerinde her türlü güç varken önce bir emniyet amiri geldi. Mahallere yürüyen vekilleri durdurmak istedi. Vekiller durmayınca alana doğru TOMA ve Akrep harekete geçti hemen ve müdahale başladı. Ancak vekiller devam ettiler. Bu sırada ilginç olan bazı güvenlik görevlilerin aşırı tepkileriydi. Polis olduğunu düşündüğümüz biri gaz fişeğini vekillerin arkasında bulunan dükkânın kepenginden sektirerek atıyordu. Gruptan birine denk gelse ölebilirdi. Bu sırada Milletvekilleri tartaklandı da. Bulunduğumuz yere zaten gaz bombası atılıyordu; ancak yüzlerine doğruda biber gazı sıkıldı. Yüksekdağ da epey hırpalandı. Başında darbe yok, kapsül sıyırdı sanıyorum" diye konuştu.

‘YAŞANANLARI DEHŞETLE DİNLEDİM'

"Devletle halkın karşı karşıya gelmesinden Silvan'lılar devleti sorumlu tutuyor" diyen Göktaş şunları söyledi:

"Silvanlılar camilerin, mahallerin bombalandığını, çatışmaya girmeyen sivil vatandaşların da hayatını kaybettiğini söylediler. "Konuştuğum insanlar ölen vatandaşların aralarında sivillerin de olduğunu söylüyor. Halk çok gerilimli ve tansiyon çok yüksek. Çok hikâye dinledim; bir kadın iki küçük çocuğuyla keskin nişancıların önünden geçerek ölüm korkusuyla bulunduğu yeri terk etmeye çalıştığını anlattı. İçeride kalan anne ve babasının evine bomba düştüğünü öğrenince tekrar aynı şekilde o ölüm koridorlarından geçerek içeri girip ailesini çıkarmış. Dehşetle dinledim."

Anlatılanların medyada yer bulmadığını söyleyen gazeteci Kemal Göktaş, bölgedeki halkın batıya kırgın olduğunu ifade etti.

'MUHALEFET BİR ŞEY YAPMALI'

İlçe boşaltılıyor, peki bu durum ne kadar daha sürecek?  Bu soruya polis camilerden dahi ilçenin terke dilmesi yönünde çağrılarda bulunuyor şeklinde cevap verdi Göktaş. Bu konuda muhalefet partilerini de eleştiren Göktaş, "Partiler heyet göndermek dışında sorumluluk üstlenmiyorlar" dedi.