AB İlerleme Raporu'nu ve çözüm süreci tartışmalarını Sputnik'e değerlendiren Çelik, HDP'ye, "Sözün her yere geçmiyor, gücün yetmiyor olabilir ama gücünün yetmediğini ortaya koy" dedi.
‘İKTİDAR ÇÖZÜMÜN KALICI OLMASI İÇİN ADIMLAR ATIYOR’
"Bölge, barışa hasret. Üç yılın lezzeti ağzında. Geçen üç yıl o kadar güzel ki. Onlarca, yüzlerce yatırımcı gelmiş tesisi kurmuş. Mesela Şanlıurfa'da iki organize sanayi bölgesi dolmuş. 15 bin işçi çalışmaya başlamış. Üçüncü organize sanayi içinde şu anda çalışmalar yapılıyor, oteller tıka basa dolu. Turist sayısı her geçen gün artıyor. Yani millet rahat, köyüne kentine gidiyor. Özgürlük ortamı var, dileyen dilediği dili konuşuyor, dileyen dilediği ismi veriyor. Yani hiç bir sorun kalmamış. Vatandaş bugün diyor ki 'Ne var daha ne var, ne isteniyor? Kalkınma, özgürlükler, haklar tamam. Varsa bir hak gidin Meclis'te mücadele edin' diyor. HDP'ye vatandaşın gösterdiği sarı kart bu. Halk, 'Meclis'te neyin mücadelesini verdin de çözemedin şimdi yine silahlı mücadele diyorsun?’ diye soruyor.”
‘ÖNCE ATEŞ, SONRA BARIŞ SÜRECİ’
AB'nin masa başında ilerleme raporu hazırladığını savunan Çelik, "Avrupalı dostlara onu söylüyoruz. Gelin görün Türkiye nelerle mücadele ediyor. 20 bin mülteciyi almama konusunda kıyameti koparanlar, Türkiye'yi öyle uzaktan, masanın başında oturarak, ahkam keserek anlayamazlar. Sorunların çözümleri konusunda hiç bir şey üretemezler. Çünkü burada kimlerle mücadele ediyoruz ve ne yapmak istiyor Türkiye, ne büyük fedakarlıklar ortaya koyuyor bütün bölgede yaşanan sorunlar ve terör örgütlerine karşı. Öyle masa başı raporlarlarla bu işlerin çözümü söz konusu değil" diye konuştu.
‘CUMHURBAŞKANI BİLE OLMA İMKANINIZ VARSA, PROBLEM YOK DEMEKTİR’
Türkiye'nin terörle ilgili geldiği noktanın çok açık olduğunu ifade eden Çelik, halkın çözüm sürecinden, barıştan, dostluktan, kardeşlikten, milli birlikten yana olduğunu söyledi. Bunun devam ettirilmesi konusunda halkın büyük bir iradesi olduğunu kaydeden Çelik, bunu bozanın eli silahlı unsurlar olduğunu ifade etti. Çelik, “Bırakıp gidecekler, gitmiyorlarsa silahları temelli bırakacaklar. O zaman konuşulacak ne varsa demokratik ortam buna müsait. Cumhurbaşkanı bile olma imkanınız varsa problem yok demektir" dedi.
‘TÜRKİYE BÜTÜN YÖNTEMLERİ DENEDİ’
AK Partili Faruk Çelik, Abdullah Öcalan görüşme ve müzakere sürecine yeniden dönülmesi konusuna ilişkin soru üzerine de, şu anda Türkiye'nin bütün bu yöntemleri denediğini, ilgili bütün kurum ve kuruluşların kendi görevlerini yaptığını söyledi. Çelik, "Görüşülmesi gereken, konuşulması gereken kesimlerle herkesle her şey konuşuldu. Neticede Türkiye'nin huzurundan, bölgenin kalkınmasından rahatsız olan dış ve iç çevreler var. Eğer işbirlikçi değillerse bu gerçeği görmeleri gerekiyor. İşbirlikçi iseler Türkiye'nin yapacağı bir şey yok" dedi.
Çelik, "Devlet Öcalan ile görüşüyor mu?" sorusuna ise, "Devlet 90'lı yıllardan beri görüşüyor. Şu anda AK Parti hükümeti yok. Ben öyle bir şey bilmiyorum” yanıtını verdi.
ÇÖZÜM SÜRECİ YASASI NE OLACAK?
Çözüm süreci kapsamında ‘Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’ çıkarılmıştı. Peki şimdi bu yasa ne olacak, yasanın gerekleri yerine getirilmeyecek mi?
Çelik bu soruyu, “Halkın, bölgedeki vatandaşların lehine ne varsa AK Parti hükümetleri yaptı, yapmaya da devam edecek” sözleriyle cevapladı.
‘90'LI YILLARA DÖNMEYECEĞİZ’
"Eski uygulamaları, ret ve inkar politikalarını kaldıran bir devlet olduğu için vatandaşımız devletiyle kucaklaşmış durumda. Ortamdan son derece memnun. Şimdi bundan rahatsız olanlar bizim 90'lı yıllara dönük uygulamaları ortaya koyacağımızı zannediyor. Bu olmayacak kesinlikle devlet 90'lı yıllara dönmeyecek. Ama 90'lıi 80'li yıllarda oluşan illegal yapılanmalar o dönemden nemalandıkları için oraya dönüş yapıyorlar. Yani PKK, KCK ve onun uzantısı siyasi kanatlar 90'lı yıllara döndüler, statükodan yana tavır koydular. Ama Türkiye statüko kalıplarını kırdı. Türkiye şu anda halkıyla kucaklaşmış durumda. Bu süreç başarıyla neticelenecek. Eğer siyasi aktörler akıllarını başlarına almazlar ve gerçekleri görmezlerse, devlet, huzurun tesisi için her türlü önlemi almaya devam edecek.”
HDP'YE MESAJ: GÜCÜN YETMİYORSA BUNU ORTAYA KOY
Çelik, bu aşamada HDP'den beklentilerini anlatırken de, "HDP'ye diyoruz ki sözün her yere geçmiyor, gücün yetmiyor olabilir ama gücün yetmediğini ortaya koy. ‘Ben bu kardeşlik projesinde samimiyim, silahlara karşıyım, çek silahı’ de” diye konuştu.
‘DEMOKRASİ YOLUNA GİRSİNLER, SAHİP ÇIKALIM’
Çelik, HDP'den bu yönde çağrılar geldiğinin hatırlatılması üzerine de, “Eşbaşkanlık bunun için çıkmış şimdi çok iyi anlıyorum. Öğlene kadar biri barış, öğleden sonra biri savaş diyor. Bu böyle olmaz. HDP'ye tarihi bir misyon yüklenmişti. Bunu iyi kullanamadı. Kendileri de bunu söylüyor kendi toplantılarında, kendi görüşmelerinde, röportajlarında bunu söylüyorlar. Keşke bu süreci iyi kullansalardı, bugün Türkiye için büyük kazanç olurdu. AK Parti sürece destek vermemiş olsaydı o zaman AK Partiye her şeyi söyleyin. Ama AK parti üzerine düşeni yaptı. HDP dağdan talimat almaya devam ediyorsa, AK Parti'nin böyle bir demokrasiye sahip çıkması söz konusu değil. Gelsinler demokrasi yoluna girsinler bak bakalım sahip çıkıyor muyuz, çıkmıyor muyuz” dedi.