Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Moskova ziyaretini eleştirdi. Erdoğan, "370 bin insanı katleden bir katilin savunucusu durumuna düşmek, kırmızı halıyla karşılamak bir defa diplomaside çok da şık değil. Bunu Rusya Federasyonu aslında biliyor ama buna rağmen bunlar yapılıyor. Rusya'ya yaptırımlar uygulandığı dönemde bile biz dedik ki, 'Bizim Rusya ile stratejik ortaklığımız var, biz yaptırımı uygulayamayız' ve uygulamadık" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, TANAP alternatifinin çıkması üzerine bunun konuşulduğuna ve yüzde 30 ortak olunduğuna değinerek, Türkiye'de de bin 800 kilometre uzunluğu bulunan bu hatta bütün çalışmaların yapıldığını, müteahhit firmaların belirlendiğini ve imzaların atıldığını hatırlattı.
'SORU İŞARETİ KOYARIZ'
Rusya ile Türk Akımı konusuna da olumlu bakıldığını ifade eden Erdoğan, "Olumlu baktık ama bu defa Rusya'nın Suriye'deki attığı adımlar, oradaki gelişmeler bizim bu kadar stratejik bir yatırımı gerçekleştirirken burada iki dost önemli ülke, aramızda üstelik ÜDİK gibi bir üst düzeyli irtibatı kuran bir stratejik ortaklığımız var, sen böyle bir stratejik ortağa kalkıp da 911 kilometre sınırı olan bir Suriye'nin yaptıkları karşısında ona destek verirsen, kusura bakma… Kaldı ki doğalgazda en büyük ihracatı yaptığın ülke biziz. Böyle bir durum olduğu zaman biz tabii buraya soru işaretini koyarız, koymak zorundayız ve ben kendisine de açıkça bunu söyledim" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber özel yayınında gündeme ilişkin açıklamalar yapıyor. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
‘ANKARA SALDIRISINDA PKK'YI KORUMAYA ÇALIŞTILAR'
ABD'den gelen kampanya ekibi HDP'ye 'yalanı ve iftirayı uzatın' dedi. İstanbul'da büyük bir katılımlı toplantı gerçekleştirdiler. Bunlarda yalan çok rahat konuşuluyor. Anadolu'daki kardeşim de buna inanıyor. Doğu'daki yatırımlarda AB'nin desteği yok.
‘AMAÇ SEÇİMLERİ ERTELETMEKTİ'
Ankara'daki saldırı 1 Kasım seçim sürecinin ertelenmesine yönelik bir adımdır. Bunu Başsavcılık açıkladı. Kim bilir dosyalar açıldıkça nerelere varılacak. Tweet atanlardan birinin babası Suruç'ta Belediye Başkan Yardımcısı.
Ankara Garı'ndaki olay kolektif bir terör eylemidir. İstedikleri gibi tecelli etmedi, milletimiz çok açık gördü. 102 vatandaşımız yaşamını yitirdi.
Esnaftan haraç alıyorlar. Bunlar bu ülkede barıştan bahsediyor. Bu şekilde davrananların barışı ağzına almaya hakları var mı? Batı'da barış diyorlar Doğu'da ise terörle hareket ediyorlar.
'CANLI BOMBALAR YAKALANDI'
İşte bakın bugün gene bu akşam Suriye tarafına kaçarken yakalananlar var, canlı bomba. Üzerlerinde 7 kilo TNT. Bunlarla beraber yakalandılar. Kim bilir nerede yapacaklardı, seçim öncesi. Bunları biz yakından takip ediyoruz.
Burada bunlar, menfaatlerinin gereği neyse onu yaparken acımasız yapıyorlar. Artık bunlarda, yani bunlar işte dini kisve vesaire bunların hiçbiri kalmadı. Geçelim bunları. Şimdi bunların tek şeyi var. Örgüt bu. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altında illegal bir örgütlenmedir. Yaptıkları iş budur. Şu anda bakın Amerika'da biliyorsunuz bir hukuk bürosu Robert Amsterdam, çok ciddi verilere ulaşarak, dediler ki 'Bu böyle ulusal bazda bir örgüt değil, uluslararası adeta bir küresel ihanet şebekesi. Ve şimdi oradan yaklaşarak o büro, şimdi dava açıyor.
‘DEVLETE SIZMIŞ VİRÜS GİBİ'
Ne yazık ki Paralel Yapı, devletin içerisine sızmış virüs gibi. İstihbaratta da var, emniyet istihbarat, milli istihbarat, öbür tarafta emniyet teşkilatı, öbür tarafta Silahlı Kuvvetlerimiz. Bütün bu yerlerin hepsinde bunlar var. Buralardan çok ciddi iletişim sağlamaya devam ediyorlar. Bakanlıkların içerisinde hemen hemen hepsinde var. Bunları A'den Z'ye temizlemek mümkün değil. Her şeyden önce bir defa 657 değiştirilmediği sürece bu iş çözülmez. 657, yani Memurun Muhakemat Kanunu değiştiği andan itibaren burada farklı bir sistem oturtulabilir.
Dağ ile şu anda bunların (Paralel Yapı) görüşmeleri var. Bu da yine yazılı medyada yer aldı. Ve bu görüşmeleri yapanlar 'Burada ne gibi adımları müşterek atabiliriz, medya olarak bize ne gibi görevler düşer', bunların hepsini aralarında görev dağılımını yapıyorlar ve bahsettiğiniz gazeteler, diğerleri de dahil olmak üzere bunu sürdürüyorlar.
İPEK KOZA GRUBU'NA KAYYUM ATANMASI
Son günlerde biliyorsunuz yargı bir karar verdi. Kayyum kararı verdi. Şimdi bu kayyum kararıyla ilgili ortaya konulan eylemleri görüyorsunuz. Peki daha önce bu yargı bu ülkede yani bizim Silahlı Kuvvetlerimizden tutunuz da çok farklı mahfiller, çok farklı gazete ve vesaire yazarları, çizerleri içeri attığı zaman bunların hiç sesi çıkıyor muydu?
‘RAPOR YAYINLAYANLAR BİZİ BÖLMEK İSTİYOR'
Tutuklu gazeteci sayısı sadece 7. Ama uluslararası rapor yayınlayanlar yalanlarıyla bizi bölmek istiyor. Paralel yapı, devletin içine sızmış virüs gibi. Yasal düzenlemelerle bunlara müdahale edeceğiz. ABD'den okullarına ciddi para alıyorlar.
Avrupa, mülteci krizinde adeta kıyameti kopardı. Türkiye'nin yaptıkları ise kıyaslanamaz. Sadece İstanbul'da 500 bine yakın mülteci var. Sadece denizde 60 bini aşkın mülteci kurtardık. Başka ülkeler ise 'Bırak ölsün' diyor.
Şu anda bizim ülkemizde terörle mücadelede, teröristlerle mücadelede kimse bizden şunu beklemesin. 'Acaba bu operasyonlara ara verilecek mi?' Bakın Pazar günü sonuç ne olursa olsun, cumhurbaşkanı olarak bu görevde bulunduğum sürece, nasıl bir tablo çıkar Pazar günü bilemem ama Cumhurbaşkanı olarak bu terörle mücadelede benim Anayasa amir hükümleri gereği belirlenmiş görevlerim var. Nedir o? Milletin birliği, beraberliği, bütünlüğüdür, devletin bekasıdır. Bunu sonuna kadar sürdürmekte, Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte tüm güvenlik güçlerimizle birlikte kararlıyız.
‘2 BİN PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ'
Şu anda 2 bini aşkın terörist öldürülmüştür. Hem içeride hem dışarıda. Ve bu operasyonlar aynı kararlılıkla devam edecektir. Ama bizim de 200'e yakın şehidimiz vardır. Bu süreçte olanları söylüyorum. Bu kararlılıkla bu devam edecek.
BEŞAR ESAD'IN MOSKOVA ZİYARETİ
370 bin insanı katleden bir katilin savunucusu durumuna düşmek, kırmızı halıyla karşılamak bir defa diplomaside çok da şık değil. Bunu Rusya Federasyonu aslında biliyor ama buna rağmen bunlar yapılıyor. Rusya'ya yaptırımlar uygulandığı dönemde bile biz dedik ki 'Bizim Rusya ile stratejik ortaklığımız var, biz yaptırımı uygulayamayız' ve uygulamadık. Aynı durum İran da. İran şu anda 'Sonuna kadar ben Suriye'nin yanındayım' diyor. Sen sonuna kadar yanındaysan, kusura bakma İran, biz de sonuna kadar Suriye yönetiminin karşısındayız, Suriye halkının yanındayız. Biz oradaki direnişçilerin, oradaki ılımlı muhalifin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.
Demokratik Açılım diye başladı, ondan sonra Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi diye devam ettik, daha sonra da Çözüm Süreci'yle bunu taçlandıralım istedik. Karşımızda bir muhatabımız olur diye inandık ama karşımızda bir muhatap yokmuş. Yoksa o zaman demek ki muhatap olmadığına göre, bunu buzdolabına koymak lazım. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle yolumuza devam ederiz. Netice aldık, bitti, bittiyse, zaten mesele kalmadı demektir. O zaman da artık noktayı koymuş oluruz. Yani, virgüllere artık diyorum bir son verme noktası gelir. Bundan sonra da artık böyle bir grupla, grupçukla oturup da bu işleri konuşmaya gerek yok. Bundan sonra Çözüm Süreci'yle ilgili muhatabımız, bundan sonra millettir.