Muhalefet ise mültecilerin Papua Yeni Gine yerleştirilmesi kararını endişe verici olarak niteledi. Yeşiller Partisi Victoria Eyalet Milletvekili Ellen Sandell, Manus ve Nauru adalarını 'hapishane adaları' olarak tanımladı.
'İNSANLARI BİR ADAYA KOYUP ORADA UNUTMAK YADA YOK SAYMAK BİR ÇÖZÜM DEĞİL'
Mültecilerin adalarda yeterli eğitim, sağlık ve çalışma imkanlarından mahkum olacağını dile getiren Sandell, insanları bir adaya koyup orada unutmak yada yok saymak bir çözüm değil. Onlar gerçek mülteci, Avustralya'daki gibi korunmaya, eğitime ve çalışmaya hakları var" dedi.
Avustralya Yeşiller Partisi Senatörü Sarah Hanson Young da, sığınmacıların Papua Yeni Gine'ye yerleşilmesinin endişe verici olduğunu belirterek, Avustralya'nın mültecileri etraftaki fakir ülkelere yerleştirme yollarını aramak yerine ülkeye almanın yollarını bulması gerektiğini kaydetti.
Öte yandan Victoria Mülteci Eylem Birliği (RAC) ve başka sivil toplum kuruluşları, Avustralya eski Başbakanı Tony Abbott, Eski Göç Bakanı Scott Morrison, şimdiki Göç Bakanı Peter Dutton ve Adalet Bakanı George Brandis'i, sığınmacı politikaları ile insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesi ile Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) şikayet edecek.
RAC'den Peter Farago yaptığı yazılı açıklamada, eski başbakan ve bakanları 'Avustralyalıları sığınmacılara karşı korkutarak tepki duymalarını sağladıkları ve BM sözleşmesine aykırı davranarak insanlığa karşı suç işledikleri' gerekçesi ile UCM'ye şikayet edeceklerini ifade etti.
Hazırlanan şikayet dosyasında 53 sivil toplum kuruluşunun imzasının yanı sıra, hukukçuların ve sağlık sektöründe görev yapan profesyonellerin de görüşleri yer alıyor.
Bu arada Afganistan'daki savaştan kaçarak ağabeyi ile Avustralya'ya tekne ile ulaşmayı başaran ve yakalanarak Nauru Gözaltı Merkezi'nde yaklaşık 3 yıl tutulan Mohammad Ali Baqiri (24) Avustralya'nın sığınmacı politikasının küçük ülkelere para vererek sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktan oluştuğunu söyledi.
Merkezde 2001 ile 2003 yılları arasında 10 yaşındayken kalan ve şu anda Victoria Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Baqiri, "Avustralya sorumluluğunu küçük ülkelerin, küçük adaların üzerine yıkıyor. Onlar kendi vatandaşlarına bile bakamıyorlar, değil ki mültecilere bakacaklar. Binlerce mülteciye bakacak ne kaynakları ne de tesisleri var" diye konuştu.
KADIN VE ÇOCUKLARA TACİZ VE TECAVÜZ VAKALARI, İNTİHAR TEŞEBBÜSLERİ VE AÇLIK GREVLERİ İLE GÜNDEME GELDİ
Avustralya hükümeti, sığınmacıları çoğunlukla Manus ve Nauru adalarındaki gözaltı merkezlerinde tutuyor. Toplamda 2 bin sığınmacının kaldığı merkezler, kadın ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüz vakaları, intihar teşebbüsleri, açlık grevleri ile sık sık gündeme gelmiş, merkezlerin kapatılması için Avustralya'da çok sayıda gösteri düzenlenmişti. Avustralya hükümeti tepkiler üzerine sığınmacıların Nauru'daki merkezde hapsedilmeyeceklerini ve adada serbestçe dolaşabileceklerini açıklamıştı.