Sputnik'e konuşan İranlı enerji uzmanı Umud Şukri, İran’ın Rusya ile işbirliğine çok sıcak baktığını ve gelecekte iki ülke arasındaki enerji işbirliklerinin artacağını söyledi. Umud Şukri şöyle konuştu:
Rusya ile İran arasında enerji alanındaki işbirliği 1997 yılına gidiyor. 1997’de Gazprom, İran ile ilk anlaşmasını imzaladı ve İran'ın enerji, özellikle doğalgaz sektörüne girip Güney Fars sahilinde yatırım yapmaya başladı. Ondan daha sonra Lukoil şirketi İran piyasasına girdi. Ama bilindiği üzere en önemli işbirliği İran’da ilk nükleer santralinin Rus Rosatom şirketi tarafından Buşer bölgesinde inşa edilmesi ve 2013 yılından beri elektrik üretimi başlamış durumunda olmasıdır.
İran ve Rusya şimdilik yıllık 2 milyar dolar civarında ticaret gerçekleştiriyor ama yakın gelecekte karşılıklı ticaret hacmini 10 milyara kadar yükseltmeyi hedefliyorlar. Ticarette en önemli sahalar enerji, doğalgaz, nükleer satral ve özellikle petrol. İran yeni bir nükleer santral inşa etmek istiyor ve yine de Rus teknolojilerden yararlanmak istiyor. 2013 yılından beri petrol fiyatında ciddi bir düşüş var. Petrol fiyatındaki düşüşler hem İran hem de Rusya’nın ekonomisini çok etkiledi. O yüzden iki ülke ortak bir strateji yürütmek niyetindeler.
Avrupa’da ve ABD’nin uyguladığı ambargolardan sonra İran’ın petrol üretimi 2005 yılındaki 4,5 milyon varilden 2013 yılın sonunda 1 milyon varil civarına kadar inmiştir. Nükleer anlaşmasından sonra bilindiği gibi Avrupa Birliği ve Amerika’nın İran’ın enerji sektorü özellikle doğalgaz ve petrol sektörü üzerindeki ambargoları adım adım kaldırılacak ve ister istemez İran’ın hem petrol hem de doğalgaz üretimi artacak. İran yeniden ürettiği doğalgaz ve petrol için uluslararası piyasada yer aramaktadır ve daha önceki yerini tekrar elde etmek istiyor.
İran siyasi ilişkiler olsun ya da ekonomik ilişkiler olsun dış politikasında komşularına çok fazla önem vermiş ve amacı komşu ülkelerle olan ilişkileri daha fazla derinleştirmek ve ticaret hacmini daha yükseltmek. İran’ın en önemli komşusu zaten Rusya. Bu iki ülkenin tarihe bakıldığı zaman çok köklü ilişkileri var. Lozan anlaşmasından sonra ise zaten ilk olarak Rusya’nın ikinci büyük petrol şirketi Lukoil İran’da tekrar ofis açma kararı aldı. Aynı zamanda Gazprom’un CEO’su tekrar İran’ın Güney başsahasında yatırım yapmaya niyetleri olduğunu belirtti. Rusya devlet olsun yada enerji şirketleri olsun İran enerji sektöründe daha fazla rol almak istiyor. İran da buna sıcak bakıyor. Yani gelecekte bu enerji işbirliğini daha fazla görebiliriz.
KERİM HAS: RUSYA DAHA AVANTAJLI
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Avrasya Araştırmaları Merkezi uzmanı Kerim Has ise İran ile enerji alanında işbirliğini sadece Rusya’nın geliştirmek istemediğini, Temmuz ayında İran nükleer anlaşmasının imzalanmasıyla birlikte Batılı ülkeler de İran piyasasına tekrardan girmeyi hedeflediğini, ancak Rusya’nın Batılı şirketlere göre avantajlı bir durumda olduğunu söyledi. Has, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
İran enerji ülkesi olduğu için kaynaklar açısından enerjiye ulaşımı daha az masraflı ve petrol ve doğalgazı da diğer ülkelere göre daha kaliteli. Özellikle Rusya Sibirya bölgesinden veya Kuzey Kutbu bölgesinden çıkaracağı daha çok masraf gerektiren ve yüksek teknoloji gerektiren enerji kaynaklarını İran’dan daha kolay bir şekilde ve daha kaliteli ürünler bağlamında daha hızlı bir şekilde elde edebilir. Tabii Rusya İran nükleer anlaşmasında pozitif tutum takılmıştı. Batı ile ilişkilerde 5P+1 bünyesindeki mekanizmada İran’ın anlaşma imzalarken Rusya engeleyici bir tutum sergilemedi. Tabii bir taraftan İran’ın bu bağlamda Batı ile entegrasyon süreci aslında baktığınızda Rusya açısından çok çıkarlarına hitap eden bir durum değil. Ama öte yandan İran’ın bir nükleer güç olarak bölgede yeni bir güç olarak ortaya çıkması, zaten nükleer güç elde eden ülkeler bir manada küresel güç konumuna doğru yaklaşıyorlar, Rusya açısından çok olumlu karşılanmazdı. Dolayısıyla Rusya da bu konuda süreci hızlandırıcı bir tutum sergiledi. İran’ın nükleer güç olmasını Rusya da istemiyor. Ve bunun bir şekilde diplomatik yoldan çözülmesinin taraftarıydı. Rusya daha da fazla gerginliğinin artmaması bağlamında yapıcı bir tutum sergiledi, diyebiliriz İran nükleer anlaşmasında.
Bunun haricinde bölgesel çıkarlar bağlamında da İran’ın Rusya ile öncelikleri örtüşüyor bir çok konuda. Süriye meselesinde işte şu anda bir mütefiklik ilişkisinin ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Zaten bu vardı ancak bunun askeri bağlama da oturması, Rusya’nın operasyonlarını İran’ın destek vermesi, Bağdat’ın da bu konuda denkleme dahil olması çok önemli. Bağdat’ta dört ülkenin ortak olduğu İstihbarat ve Koordinasyon Merkezi kuruldu. Tabii bunun askeri güç denklemine oturtulmuş olması bu ilişkilerin daha da uzun vadeye yayılacağı anlamına geliyor hem Rusya hem de İran açısından.
İran’ın Şanghai İşbirliği Örgütü’ne üyeliği söz konusu olabilir. ŞİÖ’nin tüzüğü itibarıyla ancak yaptırımların tamamen kalkması sonrasında bu üyelik mümkün. Bunun da ancak önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde netleşeceğini ve İran’ın Şanghai İşbirliği Örgütü’ne dahil olabileceğini düşünüyorum, açıkçası. Tabii şu an ilk etapta Hindistan ve Pakistan’ın üyeliği söz konusu. Ancak ilerleyen zamanda o da gündeme gelecek. Dolayısıyla Rusya İran ilişkileri bölgesel çıkarlar bağlamda zaten yakındı ve bu çıkar ilişkileri daha da fazla birbirlerine yakınlaştı. Enerjide sınırlı bir rekabet sözkonusu ve işte bu sınırlı rekabeti aşmak için Rusya hamlelerini şu an itibarıyla yapıyor. İran’daki enerji projelerinde yer almak istiyor. İşte Gazprom, Rosneft, Lukoil, Gazpromneft gibi büyük devlet ve özel şirketlerle piyasaya dahil olmak istiyor ve bu haliyle ortaya çıkabilecek olan rekabet riskini azaltmaya çalışıyor, diyebiliriz. Zaten bunu da başarırsa, yani enerji bağlamında da Rusya ve İran ile ortak bir dil geliştirirse İran enerjisinden kaynaklanabilecek olan bir risk de azaltmış olacak ve belki da ortadan kalkmış olacak.
40 MİLYAR DOLARLIK PROJE
İran’daki görüşmelerden sonra açıklamada bulunan Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Rusya ve İran’ın 40 milyar dolar tutarındaki projeler üzerinde mütabakata vardıklarını söyledi. Aleksandr Novak, "Biz İran pazarına girmeyi diğer ülkelere göre çok daha erken başlamıştık ve son iki yıl içinde bir çok sonucu elde etmeyi başardık ve şimdiden 40 milyar dolar tutarındaki projelerin listesi üzerinde mutabık kaldık" dedi.