‘Rus füzeleri Atlantik Cephesi’ni yarıyor’

Rusya, Suriye'deki IŞİD hedeflerini Hazar Denizi'ndeki savaş gemilerinden fırlattığı 26 füzeyle vurdu. Füzelerin bin 500 kilometre yol aldığını belirten Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye'de 30 Eylül'de başlattıkları hava operasyonlarında toplam 112 IŞİD hedefinin yerle bir edildiğini söyledi.

Gazeteci yazar Mehmet Ali Güller, RS FM’de yayınlanan Günaydın Türkiye programında  operasyonların bölgeye ve Batı’ya etkisini değerlendirdi.

'ORTADOĞU'DA DENGELER DEĞİŞİYOR'

Güller, Rusya'nın IŞİD operasyonlarıyla birlikte Ortadoğu dengelerinin değişime uğradığını söyledi. Öncelikle Körfez'deki politik oynaklığa işaret eden Güller, bazı ülkelerin Riyad çizgisinden ayrılmaya başladığını, tarafsız bir politika izleme eğilimi içine girdiklerini belirtti.

Suriye'nin komşularındaki siyasi ağırlığa da dikkat çeken Güller, Rusya'nın askeri adımlarının tampon bölge arayışında olan Türkiye ve Ürdün'de bir iç basınç oluşturduğunu belirterek: “Dış politika yanlışlığı iki ülkede muhalefetin sesinin şimdi daha gür çıkmasına neden oluyor” dedi.

‘KÜRT ÖRGÜTLER DE ÇİZGİ DEĞİŞTİRİYOR’

Güller, Körfez ülkeleri ve Suriye'nin komşularındaki denge değişiminin yanı sıra bölgedeki Kürt grupların üzerinde de eğilim değişikliğinin görülmeye başlandığını kaydetti:

"Beş yıldır ABD'nin Suriye politikalarına angaje olmuş çeşitli Kürt örgütler, Suriye yönetimiyle işbirliği arayışına girdi.  Bu, Suriye'nin birliğini, toprak bütünlüğünü ve siyasal bütünlüğünü sağlama noktasında Şam'ın elini rahatlatacak bir durum değişikliği yaratacak."

'AVRUPA, ABD VE RUSYA ARASINDA BÖLÜNÜYOR'

"Rusya'nın müdahalesinin Avrupa'ya da etkisi olduğunu görüyoruz" diyen yazar Güller, yeni kitabının adını oluşturan ‘Suriye'nin Sevr'i’nde de özellikle Atlantik Cephesi’ndeki kırılmayı anlattığını söyledi.

Güller, Ukrayna ve Suriye merkezli sarsıntıların Fransa-İngiltere Avrupa'sı ile Almanya'nın başını çektiği Avrupa Birliği (AB) arasında ciddi bir ayrışma yarattığına vurgu yaptı:

"Deyim yerindeyse ABD ile Rusya arasında ikiye bölünen bir Avrupa süreci yaşamaya başladık. Almanya'nın burada ağırlığını koyması çok daha belirleyici. Merkel yönetimi, çok net olarak Rusya'ya yaptırımları yanlış buluyor. Rusya'yla hatta Çin'le ticari ilişkileri sürdürmeyi istiyor. Rusya'nın masada olmadığı bir sürecin barış getiremeyeceğini açıkladı.  Suriye’de yegane çözümün Devlet Başkanı Beşar Esad’ı da kapsayacağını biliyor.  Ana fikrin ‘Esad’lı çözüm’ noktasına gelmiş olması  Atlantik cephesinde çok ciddi bir kırılma  yarattı. İngiltere'de de değişik eğilimler başladı. İşçi Partisi'nin popülaritesinin Muhafazakar Parti üzerinde yarattığı basınç, muhafazakarlar içinde de 'acaba Esad bir süre daha olmalı mı' gibi eğilimlerin başlaması orada da fikir değişikliğine sebep oldu.”