Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) ortadoğu uzmanı Ali Semin, ABD'nin Suriye politikasındaki değişimin nedenlerini RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama programında değerlendirdi. Semin'in gündeminde IŞİD'le mücadele kapsamında ABD'nin öncülüğünü yaptığı koalisyonun ve Eğit-donat projesinin neden başarı sağlayamadığı da vardı.
‘GÖÇMEN KRİZİ VE IŞİD BATI'NIN SURİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRDİ’
"Daha önce bu sorun Batı'ya, Avrupa'ya sıçramamıştı. Son dönemdeki göç dalgasının batılı ülkeleri sarstığını görüyoruz. Esad tartışmaları devam ederken, IŞİD daha da ilerledi ve yabancı savaşçı katılımı daha da arttı. Batı'ya yönelik risklerin, hem mali, hem de güvenlik açısından yükseldiği hissediliyor."
‘SURİYE'DEKİ EN BÜYÜK SORUN MUHALEFETİN BİR LİDER ÇIKARAMAMASI’
Semin'e göre, ABD'nin Suriye politikasındaki değişikliğin nedenlerinden biri de Batı'da ‘Esad gittikten sonra ülkeyi kim yönetecek?’ düşüncesinin ortaya çıkması. Semin, burada en büyük sorunun, Suriye muhalefetinin Esad'a karşı tek çatı altında toplanamaması ve ortaya bir lider kadro çıkaramaması olduğunu düşünüyor.
‘ABD, ARTIK 'JANDARMA' GÖREVİ GÖRMEK İSTEMİYOR’
“ABD, hem Ortadoğu'da hem de küresel dünyada artık ‘jandarma görevi’ üstlenmek istemiyor” diyen Semin, ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in son görüşmesinde, görev süresi doluncaya kadar Esad'lı bir geçişin olacağının, Esad'ın yavaş yavaş gönderilmesinin öngörüldüğünü söyledi.
‘ABD, RUSYA’SIZ ÇÖZÜMÜN İMKANSIZ OLDUĞUNU ANLADI’
“Putin, Esad'ın radikallerle, IŞİD’le mücadelenin bir parçası olması gerektiği yönünde bir plan sundu. Rusya, ‘Ben Suriye'den vazgeçmem’ diyerek, hem Ortadoğu politikası anlamında, hem de küresel bazda bir tutum sergiledi. Esad'ın bütün zulmüne ve iç savaştaki kayıplara rağmen Rusya tutumunu değiştirmedi. Bu bir güven sağlıyor.”
Semin'e göre, Irak, Mısır ve Körfez Ülkeleri ABD'ye ‘Siz bizi bölgedeki tehditlere karşı korumazsanız Rusya ve Çin var. Onlarla işbirliği yaparız’ mesajı veriyor. Suriye krizinden sonra Rusya'nın önemli bir aktör olarak ön plana çıktığını kaydeden Semin, “ABD bunun farkına vardı. Bölgede, özellikle de Suriye krizinde, Rusya'sız bir çözümün imkansız olduğunu anladı” dedi.
‘RUSYA'NIN ENDİŞESİ SURİYE'DE REJİMİN DEĞİŞMESİ’
Semin, Rusya için Esad'ın önemli olmadığını ve Esad'ın bir lider olarak orada durduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusya'nın en büyük endişesi Suriye'de rejimin değişmesi. Moskova Esad’tan ziyade Suriye'deki yönetimin hayatta kalmasını istiyor. Burada mesele sadece Esad'ın gitmesi değil. Suriye muhalefetinin de tek çatı olup, Esad sonrasında bütün kesimlerin desteklediği bir lider ortaya çıkarması gerekiyor.”
‘ABD, EĞİT-DONAT’TA CİDDİ DEĞİLDİ’
"Eğit-donat konusunda geç kalındı. ABD'nin bu konuda ciddi değildi. Amacı yılda 5 bin kişiyi eğiterek, bölgede IŞİD'le mücadele etmesi için sahaya sürmekti. Ancak programın başladığı süre zarfında sadece 120 kişi sahaya gönderildi. ABD, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın baskısıyla buna projeye ‘evet’ dedi.”
‘IŞİD ALTI AY İÇERİSİNDE BİTİRİLMEZSE…’
Semin, Suriye ve Irak'ta IŞİD'in kontrolünde olan bölgelerde halkın, örgütün hakimiyetini kabul edebileceğine dikkati çekti:
"IŞİD artık bu bölgenin bir parçası haline gelmeye başlıyor. Örgüt, Suriye ve Irak'ta 8 milyon nüfuslu bir alana hükmediyor. Orada hayat devam ediyor. Her şeye rağmen bir ayaklanma görmedik. IŞİD 6 ay içerisinde bitirilmezse, halk artık örgütü kabullenecek ve katılım artacak.”