''Hastanenin Taliban tarafından askeri amaçlarla kullanıldığı yönünde 'hikayeler' duyduk. Bu çok anlamsız. Vurulan bir hastaneydi. Etrafı çitle çevrili, korunan ve içinde hastalar ile çalışanların olduğu tarafsız bir hastaneydi.''
Nikolay'ın RİA Novosti'ye verdiği mülakatın tamamı şöyle:
Geçen cumartesi neler yaşandı?
Hastanede Taliban militanlarının olduğu, bu yüzden vurulduğu yönünde tahminler dile getiriliyor.
Ancak söz konusu, hastanede tedavi gören Taliban üyeleriydi.
Evet, ancak hasta hastadır. Biz herkesi tedavi ediyoruz. Hiçbir hasta silahlı değil ve bu insanların kimliklerine bakmıyoruz, çünkü eğer yaralıysan hastanede tedavi edilebilirsin. Bu da Cenevre Sözleşmesi'ne uygun. Yaralı olan her bir insan, tıbbi yardım alma hakkına sahip. Hastanede kimsenin silahı yok. Bu, çalıştığımız ve silahlı çatışmaların yaşandığı her yerde uyguladığımız kurallardır. Ve tüm büyük askeri güçler bunu biliyor.
Saldırının ardından hastane personeline ne oldu? BM yetkilileri, saldırının ardından Kunduz'daki insani durumun korkunç olduğuna işaret ediyor, yardım ulaştırılmasında yaşanan zorluklardan ve güvenlik sorunlarından bahsediyorlar. Personeliniz tahliye edildi mi?
Bölgedeki hastane çalışmaya devam ediyor, ancak orada personelimiz yok. Yani gerçekten de trajik bir durum, sadece 22 kişinin ölmesi nedeniyle değil, halihazırda savaşın devam ettiği Kunduz'da tıbbi yardımın olmaması nedeniyle de trajik bir durum.
ABD, olayla ilgili 3 bağımsız soruşturma başlatıldığını açıkladı. BM Genel Sekreteri de bağımsız soruşturma çağrısında bulundu. Siz hangi seçeneği tercih ediyorsunuz, bir ülkenin yürüttüğü soruşturmayı mı BM'nin soruşturmasını mı?
Biz, tamamen bağımsız soruşturma istiyoruz. Duyduğumuz 3 soruşturma, yeterince bağımsız görünmüyor. Bu yüzden diğer seçenekleri inceliyoruz. Ancak net teklif sunmak için zamana ihtiyacımız var.
Yani soruşturmanın BM zemininde ya da başka zeminde olması konusunda bir karar aldınız mı?