Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı göçmen krizi, Batı'nın Suriye krizine bakışını etkileyecek mi? Sığınmacı akını, Avrupa Birliği'nin Ortadoğu politikası üzerinde belirleyici bir rol oynayacak mı? Dış Politika Uzmanı ve Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin, RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama programında, göçmen krizinin Avrupa’nın Suriye sorununa bakış açısını nasıl değiştirdiğini anlattı.
'SURİYE'DE ÇÖZÜM ARAYIŞI HIZLANACAK'
“Burada ABD’nin tutumu da önemli. Çünkü AB, Ortadoğu politikalarını ABD’yi baz alarak oluşturuyor. AB, tek başına inisiyatif alamıyor. ABD'nin, Fransa'nın ve İngiltere'nin tavrına baktığımızda, daha çok ‘Esad’sız’ bir çözüm arzu ettiklerini görüyoruz.”
‘ESAD’LI ÇÖZÜM BATI İÇİN İMAJ KAYBI OLUR’
"Bu iki ülkenin alacağı tavır önemli fakat diğer ülkelere de bakmak lazım. Rusya'nın uluslararası muadili kim? ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere ne düşünüyor? İran'ın ise bölgedeki muadili olan Suudi Arabistan ve Türkiye’nin tavrının ne olduğu da önemli. Suriye'deki meseleyi ne tek başına muhalifleri destekleyenler, ne de İran ve Rusya çözebilir. Ortak bir noktaya gelinmesi gerekiyor.”
‘ÇÖZÜMÜN ANAHTAR ÜLKELERİ: RUSYA VE İRAN’
‘İRAN'IN VARLIĞI IŞİD'İ ZAYIFLATMAZ’
Şahin’in bu soruya verdiği yanıt, İran'ın bölgedeki varlığının IŞİD'i zayıflatmak yerine tam tersi bir etki yaratabileceğini gösteriyor:
"IŞİD'in kendisine zemin bulmasındaki en büyük nedenlerden biri; İran'ın ‘kontrolsüz’ bir şekilde Sünni coğrafyada etkin olması. İran ‘Ben IŞİD'le mücadele edebilirim’ diyor fakat örgütle kendi topraklarında mücadele etmiyor. Irak'ta ve Suriye'de IŞİD ve benzeri örgütlerle mücadeleye destek olabileceğini söylüyor. Sünni dünya, İran'ın IŞİD'i bir genişleme aracı olarak kullandığını düşünüyor.”